Abidin Dino’nun Hiç Sergilenmemiş Eserleri
Galeri Selvin, Abidin Dino’nun eserlerinin sergilendiği “Kara İçinde Ak Bir Umut” sergisine ev sahipliği yapıyor. Galeri Selvin ve Harmonyhip iş birliğiyle gerçeklesen sergide, 27 yıl önce yaşamını yitiren ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmeni Abidin Dino’nun yaşamından pasajlar gösteren desenler sergileniyor. 80’e yakın eserin olacağı sergide, Abidin Dino’nun daha önce hiç sergilenmemiş eserleri de olacak. Galeri Selvin Kurucusu Selvin Gafuroğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği “Kara İçinde Ak Bir Umut” sergisinde sanatçının çeşitli dönemlerden, çeşitli temalarla yaptığı çeşitli desenler bulunuyor.
Sergi, 17 Eylül-30 Ekim tarihleri arasında Galeri Selvin’de ziyarete açık.
Varoluş Anahtarı
London Collective üyesi Pi Artworks Londra, Nancy Atakan’ın Vortic Collect’teki yeni kişisel sergisi “Geleceği Hatırlamak”a ev sahipliği yapıyor.
Sanatçı, kişisel koleksiyonundan fotoğraflar, antika kumaşlar, işleme çizimler, kumaş kolajları ve danteller kullanarak dikiş işlerinde küreselleşme ve soylulaştırma gibi konuları işliyor. Covid-19 karantina sürecinde evindeki küçük atölyede ürettiği eserleriyle, sanatçı, gelecek nesillerin varoluş anahtarının bitkiler dünyasından öğrenmek olduğuna vurgu yapıyor.
Sergi, XR teknolojisi kullanan London Collective – Vortic Collect platformu üzerinden 26 Eylül’e kadar ziyaret edilebilir.
Yeni Sezonda Arter
Arter, 10 Eylül – 7 Mart tarihleri arasında, “Gökcisimleri Üzerine” başlıklı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan bu serginin küratörlüğünü Kevser Güler üstleniyor. Tekilliklerin etki etme ve etkilenme kuvvetleriyle ilgilenen sergi, var olanların bir araya gelme ve dağılma biçimlerini, ilişki kurma tarzlarını, birbirlerine mesafe alma ve yaklaşma yollarını ele alıyor.
David Tudor tarafından tasarlanan ve Composers Inside Electronics, Inc. tarafından gerçekleştirilen “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)” başlıklı sergi ise 10 Eylül- 7 Şubat tarihleri arasında Arter’de izleyicilerle buluşacak. Melih Fereli’nin küratörlüğünü yaptığı sergi deneyim odaklı ve etkileşime açık olacak.
Yine 10 Eylülde açılacak Alev Ebüzziya Siesbye’nin Arter’deki “Tekerrür” başlıklı kişisel sergisi 24 Ocak’a kadar devam edecek. Eda Berkmen küratörlüğündeki sergi; sanatçının renk, şekil ve boyut farklarını en aza indirgeyerek bu sergi için özel olarak ürettiği yüksek pişirimli çanakları bir araya getiriyor.
Altan Gürman’ın 1965’ten ölümüne kadar (1976) ürettiği yapıtları, eşi Bilge Gürman tarafından bir arada tutulup korunduktan sonra Arter Koleksiyonu’na katılarak, Başak Doğa Temür küratörlüğünde izleyicilerle buluştu. Altan Gürman sergisi de 10 Eylül 2020’de yeniden ziyarete açılacak.
Kum Fırtınalarının Kökenleri ve Etkileri
Disiplinlerarası sanat projesiKum Fırtınası – And Then There was Dust, Sarah Maske küratörlüğünde 17 Eylül- 1 Kasım tarihleri arasında Depo’da gerçekleşiyor. Kavramsal Çerçevesini Sarah Maske ve Ayat Najafi’nin oluşturduğu Kum Fırtınası, ekolojik bir fenomen olarak kum fırtınalarına ve ilişkili sosyopolitik koşullara odaklanıyor. Sergi, birbuçuk kolektif, Kerem Ozan Bayraktar, Sinem Dişli, Negar Farajiani, Ayat Najafi, Mahmoud Obaidi, Tehran Platform (Mehran Davari, Niloofar Najafi, Elmira Shirvani)’ın işlerini bir araya getiriyor. Proje, kum fırtınalarından etkilenen bölgelerdeki sivil nüfusa ulaşmayı, duyarlılıklarını geliştirmeyi ve harekete geçirmeyi amaçlıyor. Projede sanatçılar, sanatsal ve bilimsel araçlar kullanarak kum fırtınalarının kökenlerini ve sonuçlarını ele alıyor. Sergiye aynı zamanda, farklı disiplinlerden sekiz yazarın katkıda bulunduğu bir yayın ve sanatçıların performanslarının dahil olacağı bir video tur eşlik edecek. Goethe Institut Istanbul, Kültür için Alan, SAHA, Heinrich Böll Stiftung, smava ve IFA destekleriyle gerçekleşen sergi 17 Eylül – 1 Kasım 2020 tarihleri arasında DEPO’da ziyarete açık.
Tüket, şarj et, tüket, şarj et, tüket, şarj et, TÜKET!
Murat Germen’in ilk defa üç farklı medyumda işlerini bir arada sunacağı sergide “Başka Tas Başka Hamam”, “Düşünce Heykelleri” ve “Beraberlik Manzaraları” adlı serilere ve bir video işine yer veren “Feyezan / Overflow” adlı sergisi, Ferda Art Platform’da izlenebilecek. Sanatçı, sergide, pandemi sürecinde deneyimlediği zamanın bireyler üzerindeki çeşitli etkilerini sorgulayacak. Sergide, Germen günümüz insanının gerçeklik algısını yorumladığı işleri bir arada sunuyor. Kerem Piker tarafından, alışılagelmiş bir fotoğraf sergisinin dışına çıkan “Feyezan / Overflow”, fotoğrafı bir mekânın kurucu öğesi yapma sorgusuyla hazırlanmış bir sergi tasarımına sahip. Küratörlüğünü Necmi Sönmez’in üstlendiği “Feyezan/ Overflow” adlı sergisi, 10 Eylül-10 Ekim Tarihleri arasında Ferda Art Platform’da ziyaret edilebilir.
Varlık ve Hiçlik
Galerist, Nuri Kuzucan’ın “Açık Mekân 2” adlı sergisiyle 4 Eylül – 17 Ekim 2020 tarihleri arasında ilk kez ev sahipliği yapıyor. Kuzucan, gerek ortaya koyduğu yapıtları gerekse serginin ürettiği zaman ve mekâna davet ettiği isimler üzerinden, bir tür tarafsız plastik alan yaratabilmenin olanaklarını sınıyor. Sergiye yapıtlarıyla (alfabetik olarak) Suat Akdemir, Ali Kazma, Sinan Logie, Nuri Kuzucan, Seçkin Pirim, Kemal Seyhan ve Canan Tolon katılıyor.
Kuzucan’ın ‘Açık Mekân’ başlığı ile 2004’ten bu yana inşa haline aldığı, diyalektik bir paradigmaya sâdık olduğu söylenebilecek uzayı, kendi kendinin klostrofobisini sorgulayan, onu içeriden yeniden özgür kılabilmeyi arzu eden bir imge pratiği kolektifi olarak da tariflenebiliyor. Çalışmalarına yaklaşık iki yıldır devam edilen proje, dünya ve insanlığın yakın dönemde maruz kaldığı Covid 19 – Coronavirüs’ün yol açtığı küresel epidemi sebebiyle gerek sanal, gerekse fiziksel ve kavramsal uzam ve bağlamlarda ortaya çıkan varlık ve hiçlik tartışmalarına da, kaotik bir rastlantısallık içinde çok boyutlu yorumlar getiriyor.17 Ekim›e kadar Galerist’te.
Kendini ‘Göz Hizasında’ Tutmak
CerModern’in güncel sanat alanı Hub Sanat Mekan, heykeltraş Asaf Erdemli’nin “Göz Hizası/ Eve Level” isimli sergisine 17 Eylül – 11 Ekim tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Asaf Erdemli, sergide, yeni medyayı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Popülerlik ve kendini “göz hizasında” tutmak, sisteme uygunluk, tek tipleşme ve sansür gibi kavramları sorgulayan sanatçı, aynı zamanda her şeyin ulaşılabilir olduğu fikrini aşılayan medya ve tüketmek üzere kurgulanmış toplumu gözler önüne seriyor. Sergide, Asaf Erdemli’nin on dört adet geri dönüşüm metallerden oluşan eserleri de yer alıyor. Asaf Erdemli’nin “Göz Hizası/ Eve Level” isimli sergisi 17 Eylül- 11 Ekim tarihleri arasında Hub Sanat Mekan’da ziyaret edilebilir.
İstanbul Modern Sergileri
İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü ve Danışma Kurulu’nun çalışmalarıyla; dünya, hareket ve etkileşimin kısıtlama altında olduğu günlerden geçerken, onu anlamaya ve üzerine düşünmeye, anlamlandırmaya çalışan çevrimiçi sergi “Pandemi Günlerinde Fotoğraf” 15 Kasım’a kadar online olarak ziyaret edilebilir. İstanbul Modern’in İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğiyle Ekim 2018’de hayata geçirdiği Uluslararası Misafir Sanatçı Programı, dünyanın farklı coğrafyalarından on sanatçıyı, İstanbul’daki zanaatkârlarla bir araya getirdi ve bu çalışma ile birlikte sanatçılar, zanaatkârların atölyelerinde yeni yapıtlar ürettiler. Bu yapıtlar, “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkarlar” sergisi 18 Ekim’e kadar İstanbul Modern’de ziyarete açık. Yazar ve sanatçı portreleri ile uluslararası alanda tanınan fotoğraf sanatçısı Lütfi Özkök’ün (1923-2017) hayatını geçirdiği Stockholm, İsveç’teki arşivinden derlenen bir portre seçkisine ev sahipliği yapıyor. 1950’li yıllardan itibaren edebiyat ve sanata yön veren 80 ismin fotoğrafından oluşan “Lütfi Özkök: Portreler” sergisi ise 15 Kasım’a kadar İstanbul Modern’de ziyaret edilebilir.
İmparatorluklar Arasında
SALT’ın yeni sergisi, Osmanlı’nın modernleşme sürecine ve tarih sahnesinden çekilmesine tanıklık eden Köpe ailesinin anılarına dayalıİmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde 15 Eylül›de SALT Beyoğlu›nda açılıyor. İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde II.Meşrutiyet, I. Dünya Savaşı ve mütareke döneminden detaylı arşiv kayıtlarıyla görsel bir anlatı sunar. Aile üyelerinin Braşov, İstanbul, Selanik, Edirne ve Konya gibi şehirlerde şekillenen hayatları, itinayla muhafaza edilmiş kişisel belgeler aracılığıyla siyasal, toplumsal ve diplomatik tarihin dönüm noktalarına ışık tutar.
Black Flag Art’ta İsrailli Sanatçı Pilpeled’in Kişisel Sergisi
Mart ayında, sokak sanatının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden Leo Lunatic, M.E.T., Mr.Hure, Furkan ‘Nuka’ Birgün ve Murys’un olduğu “ olemiğe Girmem” sergisiyle açılan Kadıköy’ün yeni sanat mekânı Black Flag Art, 30 Ağustos’ta “PILPELED” isimli sergisiyle karşımıza çıkıyor.Tel Aviv’de kulüpler ve partiler için posterler hazırlayan ve albüm kapakları yapan İsrailli sanatçı Pilpeled’in kişisel sergisi olan “PILPELED”, sanatçının İstanbul’da ve İstanbul’dan ilhamla ürettiği yeni işlerinin yanı sıra siyah-beyaz desenlerinden oluşan bir seçkiye de yer veriyor. Sanatçı, Black Flag Art’taki serginin yanı sıra, Yel değirmeni Mahallesi Talimhane Sokakta bulunan bir binanın yan cephesine 15×15 boyutlarında bir duvar resmi de yaptı. Sergi, 1 Ekim 2020’ye kadar görülebilir.
Çözülememiş Meseleler
5 Nisan’daki açılışı pandemi nedeniyle ertelenen, Gülfem Kessler’in İstanbul’daki 5. kişisel sergisi, 3 Ekim’de “Gaipten Sesler» başlığıyla C.A.M. Galeri’de açılıyor.
Sergi, eserlerin de katılımıyla, değişen dünyamızı geçmiş, bugün, gelecek bağlamında yeniden yorumluyor. Sergide, insanın henüz bitmemiş ve tamamlanmamış dünya deneyimini ele alan sanatçı, yaradılış mitinden, çürümüş monarşiye kadar farklı realitelerle ve çağlar boyunca çözülememiş temel meselelerle uğraşıyor. “Gaipten Sesler” sergisi 3 Ekim- 15 Kasım tarihleri arasında C.A.M. Galeri’de ziyarete açık.
Merhamet
X-ist, Hüseyin Arıcı’nın üçüncü kişisel sergisi“Merhamet”e ev sahipliği yapıyor. Arıcı, sergide, zorbalıklardan, katliamlardan, istismarlardan, sınıfsal ayrımlardan, kibirden ve aç gözlülükten beslenen insanoğlu için merhamet diliyor.
Sanatçı, hazır nesne kavramına getirdiği eleştiri ile polimer kil üzerine akrilik ve yağlı boya gibi farklı teknikleri birleştirerek kendi hazır nesnesini üretmeye itiyor.
Sergi, 12 Eylül – 10 Ekim 2020 tarihleri arasında X-ist’te ziyarete açık.
İstanbul’a Bakış
Meşher, 1 Eylül’de ziyarete açılıyor. İç savaş sebebiyle Moskova’dan kaçıp 1919 – 1921 yılları arasında İstanbul’a sığınan Ukrayna asıllı ressam, sanat eleştirmeni ve yazar Gritchenko’nun İstanbul günlerine odaklanan ve 150’yi aşkın suluboya, guaş, karakalem ve yağlıboya eserini bir araya getiren “Alexis Gritchenko – İstanbul Yılları” sergisine ev sahipliği yapıyor. Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı küratörlüğündeki sergide, Ukrayna Ulusal Sanat Müzesi, Ukrayna Müzesi New York, Centre Pompidou, Collège de France’in da bulunduğu 7 ülkeye yayılan 20’den fazla müze, arşiv ve özel koleksiyondan bir araya getirilen eserler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün özel kitap koleksiyonunda bulunan “İstanbul’da İki Yıl” kitabı arşiv bilgileriyle beraber sergileniyor.
3 Boyutlu Animasyon Temelli Medya Enstalasyonu
Martch Art Project, 25 Eylül- 7 Kasım tarihleri arasında Bengü Karaduman’ın “the dance of the broken machine” isimli 7. kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide, form, devinim ve zamanla oynayan Karaduman, sergiyi 3 boyutlu animasyon temelli bir medya enstalasyonu içerisinde şekillendiriyor.
Bengü Karaduman’ın son dönem işlerini bir araya getiren “the dance of the broken machine” sergisi, Martch Art Project’te 7 Kasım tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Kırmızı
Resimle başladığı yolculuğuna, heykel ve görsel-işitsel enstalasyonları da içine alarak devam eden sanatçı Sarkis, 10 Eylül –25 Ekim tarihleri arasında Dirimart’ta izleyicisiyle buluşuyor. Sergide, ışık, cam, ahşap, iplik gibi malzemeler; fotoğraf, neon, video, vitray gibi tekniklerle iç içe kullanılıyor. Birbirinden bağımsız gibi duran toplumsal ve kültürel meselelerin günümüzde oluşturduğu belirsiz atmosferi anlatan görüntü, ses ve ışıkları yan yana getirdiği sergisine sanatçı kırmızı ve büyük harflerle “UNTITLED” ismini veriyor.
Pera Müzesi’nde İki Sergi: Arnavut Sanatı, Minyatür
Pera Müzesi’nde, Arnavut Sanatında toplumcu gerçekçiliğe odaklanan “Bir Rüyanın İnşası” sergisi; resim, afiş ve çizimlerle sosyalizmin kuruluş ilkelerini işçi sınıfında yaymayı amaçlayan siyasi tavrın hâkim olduğu diktatörlük dönemi görsel sanatlarından bir seçki sunuyor. Sergide, küratör Artan Shabani, 20. yüzyılın ikinci yarısında Arnavutluk görsel sanatlarına egemen olan komünist ideolojinin etkilerini araştırıyor. Arnavutluk halkının kültürünü ve kimliğini daha yakından tanıma fırsatı veren sergi, Pera Müzesi’nde 15 Kasım’a kadar ziyarete açık.
Minyatür Sanatının Güncel Yorumları
Pera Müze’ndeki bir diğer sergi ise “Minyatür 2.0.” Sergi, Türkiye, İran, Pakistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi farklı ülkelerden 14 sanatçının eserlerini bir araya getiriyor ve minyatür sanatının güncel yorumlarına odaklanarak minyatüre bir form olarak değil, teorik bir bakış açısıyla yaklaşmayı hedefliyor.
Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara’nın hazırladığı sergide, Hamra Abbas, Rashad Alakbarov, Halil Altındere, Dana Awartani, Fereydoun Ave, CANAN, Noor Ali Chagani, Cansu Çakar, Hayv Kahraman, Imran Qureshi, Nilima Sheikh, Shahpour Pouyan, Shahzia Sikander ve Saira Wasim gibi sanatçılar yer alıyor.
Öte yandan, SPOT Projects’in, üyelik platformu SPOT.TER’dan elde edilen gelirle, bağımsız sanat projelerinin hayata geçirilmesine katkı sağlamak ve yeni sanat işlerinin üretilmesine kaynak yaratmak amacıyla yürüttüğü SPOT Destek Fonu, bu sergide, CANAN’ın “Ademler ve Havvalar (2020)” ve “Güzel ve Çirkin (Aslan ve Ceylan) (2020)” adlı işlerine üretim desteği sağladı.
Sergi, 17 Ocak’a kadar Pera Müzesi’nde ziyarete açık.
“Çıkmaya Zorla” ve “Sebeb-i Ziyaret”
Mixer, sezonu Ozan Atalan’ın “Çıkmaya Zorla” ve Ahu Akgün’ün “Sebeb-i Ziyaret” isimli kişisel sergileri ile 12 Eylül’de açıyor. Ozan Atalan’ın “Çıkmaya Zorla” adlı sergisi, insanın diğer insanlara ve doğayı / uzayı da içeren insan olmayan varlıklara yıkıcı yaklaşımını meşru kılan insan merkezci yaklaşıma ve dünyanın ayrıştırıcı-düalist yorumuna eleştirel yaklaşıyor. Çalışmalarında insanın kendisi ve dünyayla olan ilişkisini sorgulamak adına alternatif algı alanları yaratan Atalan, “Çıkmaya Zorla” adlı solo sergisinde, insan-merkezci yaklaşımın bir özelliği olarak insanın yarattığı yıkımı meşrulaştırma ve rasyonelleştirme kapasitesinin sınırsızlığına karşı duruyor. Mixer, Ahu Akgün’ün “Sebeb-i Ziyaret’’ isimli kişisel sergisine de ev sahipliği yapıyor.
“Altta Kalan-4” isimli işi ile 37. Akbank Günümüz sanatçıları ödüllü sergisinde birincilik ödülü almaya hak kazanan sanatçı Ahu Akgün, fiziksel ve zihinsel mesafeleri algılamaya çalışarak, ilişkileri, gördükleri ve özledikleri arasında yeni bağlar kuruyor ve bunları resim ile izleyicisine aktarıyor.
Sergi 12 Eylül- 31 Ekim 2020 tarihleri arasında Mixer’de ziyarete açık.
Soyutlamanın Evreleri
Sergen Şehitoğlu, “Çakıl Taşları-Pebbles” başlıklı kişisel sergisiyle SANATORIUM’da izleyicileriyle buluşuyor. Sergi, adını birçok modern dilde hesap anlamına gelen “calculo” sözcüğünün kökeni “Yunan Taşları”ndan alıyor.
Sergide, Google Earth görüntüleri ile bu görüntüleme sistemlerinin arka planında çalışan matematiksel dillere özgü simgesel ifadeler yer alıyor. Son dönem üretimlerinde ağırlıklı olarak kullandığı malzeme, internet ve Google araçları üzerinden elde edilen ucuz görseller kulanan sanatçı bu sergide “soyutlamanın evreleri”ni inceliyor. 11 Eylül – 25 Ekim 2020 tarihleri arasında, Sergen Şehitoğlu’nun “Çakıl Taşları” başlıklı kişisel sergisi SANATORIUM’da görülebilir.