Sanatın Üstünde Güneş Tutulması

Yılın ilk güneş tutulması 8 Nisan’da gerçekleşecek. Peki güneş tutulması neden insanlık tarihi boyunca bu kadar önemliydi ve bu durum sanata nasıl yansıdı?

/

2024 yılının ilk güneş tutulması için astrologlardan yorumlar gelmeye başlayalı epey oldu. 8 Nisan’da gerçekleşecek olan güneş tutulması sadece Meksika, ABD’nin doğu bölgeleri ve güneydoğu Kanada’dan görülebilecek.

Birçok Kuzey Amerikalıya birkaç dakikalığına güneşin sönmüş gibi görüneceği tam güneş tutulması şimdiden geniş bir etki yaratmaya başladı. ABD vatandaşlarının dörtte birinin tutulmanın en iyi görülebileceği çeşitli yerlere gitmesi bekleniyor – yurtdışından gelmeyi planlayan gökyüzü gözlemcileri de cabası.

Peki, bir daha 2044’tde tekrar gerçekleşecek olan bu olay, neden bu kadar ilgi çekiyor ve yolculuğa çıkamayanlar için popüler haber ve yayın kanallarında canlı yayınlar neden çoktan onaylandı?

Sanat Tarihinde Güneş Tutulması

Dünyanın, para kazandırdığı sürece hemen her olayı pazarlama becerisiyle bilinen bir bölgesinde gerçekleşmesinin yanı sıra tutulmaların sanat ve edebiyatta nasıl yer aldığına kısaca bir göz atmak, bu özel olayın neden halkın hayal gücünü büyülediğine dair bir ipuçları verebilir.

Eski Mısır’dan itibaren tutulmalar neredeyse her zaman kötü olaylara alamet olarak kabul edildi. Bu ilk uygarlık için, eğer güneş aniden gökyüzünden kaybolursa, tanrılar arasında kötü bir iş dönüyor demekti.

Peter Paul Rubens, Elevation of the Cross (Haçın Yükselişi) 1610, ahşap üzerine yağlıboya, 15 fit 1-7/8 inç x 11 fit 1-1/2 inç (şimdi Antwerp Katedrali’nde)

İnanışa göre gündüz ve gece ya da güneş ve ayın ayrı kalması gerekir. Aksi takdirde, bela kapıda demektir. Rubens gibi Rönesans ressamlarının İsa’nın çarmıha gerilişini tasvir ederken tutulmalara yer vermeleri boşuna değil, çünkü bu umudun karanlık tarafından yok edilmesinin bir sembolü.

Egon Schiele, Crucifixion with Darkened Sun (Kararmış Güneş ile Çarmıha Gerilme), 1907, tahta üzerine serilmiş tuval üzerine yağlıboya, 41×41.

Avusturyalı dışavurumcu ressam Egon Schiele, 1907 tarihli “Karartılmış Güneşle Çarmıha Gerilme” adlı tablosunda yine bu inanışa gönderme yapıyor. Sahnedeki tek ışık ruhani ikinci güneşten, yani İsa’nın halesinden yayılıyor.

Tutulmanın Edebiyattaki İzleri

Erken modern döneme gelindiğinde, tutulmaların kötü haber verdiği fikri dinî olmaktan çok siyasi bir alamet olarak kendini göstermeye başladı. Gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık döngüleri siyasetin döngüleriyle ilişkilendirilmeye başlandı.

Shakespeare‘in 1605 tarihli trajedisi “Kral Lear”da Gloucester şöyle der: “Güneş ve aydaki bu son tutulmalar bizim için iyi bir şey ifade etmiyor.

Yarım yüzyıl sonra John Milton“Kayıp Cennet” adlı eserinde şöyle der:

“Güneş tutulmasında felaket alacakaranlık
Ulusların yarısında ve değişim korkusuyla
Hükümdarların kafasını karıştırır.”

Buradan hareketle, küresel nüfusun neredeyse yarısının sandık başına gideceği ve birçoğunun “değişim” vaat eden adaylarını seçme riskiyle karşı karşıya olduğu 2024 yılında, yaklaşmakta olan bu tutulmanın neden hiç olmadığı kadar huzursuz dünyamıza sesleniyor olabileceğini anlamak zor olmasa gerek.

İlginizi çekebilir:  Siyasette "Çocuklar Duymasın" Kadrolaşması

Günlük yazarı John Evelyn‘in 1652’de “tüm ulusu öylesine telaşlandırmıştı ki, neredeyse hiç kimse çalışmıyor, hiç kimse evinden dışarı çıkmıyordu; kurnaz ve cahil yıldız gözlemcileri tarafından öylesine gülünç bir şekilde istismar edildiler ki” diye anlattığı güneş tutulması sürecindeki benzer sahnelerin tekrarlanabileceğini hayal etmek de zor değil.

Tutulma Umut Vaat Eder Mi?

Ancak şu anda her ne kadar karamsarlık ve kasvet potansiyeli güçlü olsa da, böyle de olmak zorunda değil. Tutulmalar son birkaç yüzyılda sanatçılar tarafından pek çok farklı şekilde tasvir edildi ve bunların hepsi de kötümser değil. Örneğin Emily Dickinson‘ın ilk dörtlüğü şöyle başlayan isimsiz hoş bir şiiri var:

“Sanki sokaklar koşuyormuş gibi geliyordu.
Ve sonra – Sokaklar durdu –
Tutulma – Pencereden görebildiğimiz tek şeydi
Ve huşu, hissedebildiğimiz tek şeydi.”

Daha yakın zamanlarda, Stephen King‘den Stephenie Meyer‘e, Avatar: Son Hava Bükücü‘den Avatar: Suyun Yoluna kadar popüler kültürde tutulmalar elbette yoğun bir şekilde yer aldı.

Avatar: Suyun Yolu (2022)

Ve belki de istatistikler, bu yıkıcı fenomenin çoğunlukla hala uğursuzluk olarak görüldüğünü doğrulayacaktır. Ancak unutulmamalı ki en iyi sanat eserlerinde her zaman karanlığın arkasından sızan bir ışık vardır.

1927’de bir güneş tutulması yaşayan Virginia Woolf, günlüğünde karanlığa ilk düşüşü şöyle anlatır:

“Birdenbire ışık söndü. Düşmüştük. Yok olmuştu. Dünya ölmüştü.”

Ama sonra, tam da o anın dehşeti, gökyüzü gözlemcilerini etkisi altına almışken, renkler geri gelir:

“Önce mucizevi bir parıltı ve uhrevilikle, sonra neredeyse sıradan ama büyük bir rahatlama hissiyle. Sanki bir iyileşme gibiydi.”

Çünkü gerçek ya da kurgusal, tüm bu tutulmalarda hatırlanması gereken önemli şey, getirdikleri karanlığın geçici olduğudur: Geçecektir.

Previous Story

Rakun 1997-2024

Next Story

Butler, Pompidou Konuşmalarından Çekildi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.