Sanatçıların Karantina Günlükleri – 12 – Ahmet Duru

ArtDog İstanbul farklı alanlarda üretim yapan sanatçıların karantina günlerini kayıt etmeye devam ediyor. Covid-19 pandemisi sebebiyle zorunlu durumlar hariç evlerde kaldığımız şu dönemde, farklı disiplinlerden sanatçılardan  nasıl vakit geçirdiklerini dinliyoruz. Sırada geçtiğimiz yıl açtığı kişisel sergisi “Gün Yüzüne Çıkma” ile hatırlayabileceğiniz sanatçı Ahmet Duru var…

* Evde geçirdiğiniz bu karantina süreci içerisinde zihninizi  en fazla meşgul eden, üzerinde en fazla kafa yorduğunuz konular/sorunlar neler?

Bildiğiniz gibi genelde doğa ve insan ilişkisi üzerine işler yapıyorum. Geçtiğimiz yazdan beri kişisel sergi hazırlığım vardı. O süreçte zihnimdeki düşünceleri somutlaştırmak için, geçtiğimiz yaz boyunca doğada fotoğraf çekimimi tamamlayarak ilk adımı attım. 2019’un kasım ve aralık aylarından itibaren eserlerimi üretmeye başladım. Pandemi öncesi zaten kurulu bir düzenim vardı ve çalışmalarımı kendi kurduğum metotlar üzerinde ilerletiyordum ki, pandemi süreci araya girdi. Aslında benim açımdan değişen pek bir şey olmadı. Sadece sergi gezmeye ve doğaya gidemiyorum. Bu süreçte de yaşadığımız dünyada zamanın ne kadar değerli olduğunu ve sergi gezmenin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladım. Sadece çalışmalarımla ilgilenebildiğim bir vaktim oldu. Bunun da benim için bir şans olduğunu düşünüyorum. Daha önceden okumam ve araştırmam gereken konular vardı. Karantina günleri bu araştırmalarıma daha çok vakit ayırmam için bir fırsat oldu…

İlginizi çekebilir:  Bağımsız Sanatçı Olmak: Yoksunluk mu Özgürlük mü? - Raziye Kubat

* Bu süreçte, vaktinizi neler seyrederek değerlendiriyorsunuz?

Pandemi öncesi izleyemediğim ve ertelediğim animasyonlar, film ve belgeseller vardı. Şimdi onları da daha düzenli izliyorum. Son zamanlarda izlediğim ve etkilendiğim “Ruben Brandt Collector” isimli Macar yapımı bir animasyon filmini çok beğendim.

“Çehov ve Poe tercih ediyorum”

* Peki, podcast’ler ve müzik türlerinden hangilerini dinliyorsunuz? 

Karantina günlerinde yeni keşfettiğim ECM Records plak şirketinin müzikleri ilgimi çekiyor. ECM müzik şirketindeki titiz ötesi ses mühendislikleri, üstün müzikal kalite ve birbirinden şahane kapak görselleri ilgimi çekti. Plak şirketinin çoğunlukla yayınladığı tarzlar minimal modern caz ve avangart klasik müzik emprovizasyon…

* Son olarak, evde sosyal izolasyonda geçirdiğimiz bu süreçte neler okuyorsunuz?

Pandemi öncesinde almış olduğum ekoloji ile  ilgili bazı kitaplarım vardı. Şimdi onlara daha çok vakit ayırabiliyorum. Bazen öykü ya da roman okuduğum da oluyor. Öykü okumak istediğimde Anton Çehov ya da Edgar Allen Poe’yu tercim ediyorum. Şu sıralar, Edgar Allen Poe’nun 73 hikayeden oluşan, 900 sayfalık derlemesini bitirmeye çalışıyorum.