Perdede ve Birlikte: 2022 Sinemalar - ArtDog Istanbul
"Doctor Strange"

Perdede ve Birlikte: 2022 Sinemalar

//

Küresel bir salgının gölgesinde geçen 2020 yılı, bir taraftan evde geçirdiğimiz günlerin sayısının artmasıyla her zamankinden daha çok film izlemeye başladığımız, bir taraftan da zorunlu olarak veya kendi tercihimizle sinema salonlarından uzaklaştığımız bir yıl olmuştu. 2021’de özellikle yazın şehrin dört bir yanını saran açık hava sinemaları ve geri dönen film festivalleriyle sinemalara geri döndük ve birlikte film izleme deneyiminin verdiği keyfi hatırladık. 2022 ise vizyon takvimini dolduracak, festivallerde ödüller için yarışacak, bizi sevdiğimiz yönetmenler ve oyuncularla buluşturacak yepyeni filmlerle geliyor. Perdede ve birlikte izlemek dileğiyle…

2022’de izleyeceklerimiz arasında 2021’de henüz ülkemizde gösterilmemiş iddialı yapımlar, dev bütçeli gişe filmleri, özlediğimiz kahramanlar ve hikâyeleri geri getirecek devam filmleri, merak uyandıran biyografik filmler, son yılların heyecan verici yönetmenlerinin yeni işleri ve usta yönetmenlerin festival programlarında adını göreceğimize emin olduğumuz yeni filmleri yer alıyor.

2021’den Kalanlar…

Ödül sezonunda adını sıkça duyduğumuz bazı yapımlarla bir sonraki yılın ilk aylarına kadar kavuşamadığımız oluyor. Bu yalnızca ülkemize özgü bir durum değil. Ödül sezonunun en hareketli dönemini hedefleyen ve yapıldıkları ülkede dahi yılın son haftalarında sınırlı sayıda gösterime sokulan bu filmlerin geniş kitlelerle buluşması bir sonraki yılın ilk ayına sarkabiliyor. Sinema gündeminin başta Akademi Ödülleri olmak üzere farklı ödül törenleriyle ve eleştirmenlerin seçimleriyle meşgul olacağı Ocak – Mart 2022 döneminde de 2021’in iddialı bazı yapımları ülkemizde ilk kez gösterilecek. Magnolia, There Will Be Blood ve Phantom Thread gibi güçlü filmleriyle tanınan Paul Thomas Anderson’ın en yeni filmi Licorice Pizza, bunlar arasında öne çıkıyor. 7 Ocak’ta gösterime giren film, yönetmenin kendi çocukluğunun da geçtiği, 1970’lerin Hollywood’unda, saf bir ilk aşk hikâyesi anlatıyor. Bunun dışında Guillermo del Toro’nun 1940’larda geçen kara filmi Nightmare Alley (4 Şubat), Cyrano de Bergerac’ın Joe Wright imzalı müzikal uyarlaması Cyrano (25 Şubat), bir Afgan göçmeninin dokunaklı hikâyesini anlatan Danimarka yapımı animasyon-belgesel Flugt / Flee (4 Mart) ve Pedro Almodóvar ile Penélope Cruz’u bir kez daha buluşturan, aile, kökler ve annelik kavramlarını merkezine alan Madres paralelas / Parallel Mothers (25 Mart) yılın ilk aylarında, gecikmeli olarak izleyeceğimiz yapımlardan.

“Killers of the Flower Moon”

MARVEL, DC’ye Karşı

The Suicide Squad dışında sakin bir yıl geçiren DC Evreni, 2022’ye öylesi iddialı yapımlarla hazırlanmış durumda ki, MARVEL Sinema Evreni’ne karşı büyük bir rakip olacağa benziyor. Yılın en çok merak edilen süper kahraman filmi, Matt Reeves’in yönetmen koltuğunda oturduğu, Kara Şövalye’yi ilk kez Robert Pattinson’ın canlandırdığı The Batman. Filmde, çizgi roman dünyasının bu popüler süper kahramanlarından Batman, Paul Dano’nun canlandırdığı seri katil The Riddler’a karşı savaşıyor. Bunun dışında daha önceki DC filmlerinde de Ezra Miller’ın canlandırdığı kahramanın solo filmi The Flash, Shazam!’da izlediğimiz kötünün geçmişine odaklanan, Dwayne Johnson’ın rol aldığı Black Adam ve ilk solo filmini 2018’de izlediğimiz Jason Momoa’lı Aquaman serisine eklenecek Aquaman and the Lost Kingdom, bu yıl izleyeceğimiz DC projeleri.

MARVEL Sinema Evreni ise 2022’de bizi üç ayrı süper kahramanla buluşturacak: Disney+’ın WandaVision adlı mini-dizisiyle yakından ilişkili Doctor Strange filmi Doctor Strange in the Multiverse of Madness, Natalie Portman’ın ‘çekici’ Chris Hemsworth’ten devralacağı Thor filmi Thor: Love and Thunder, Chadwick Boseman’ın zamansız ölümünün ardından mirasını yetenekli kadınların canlandırdığı karakterlerin sürdüreceği Black Panther filmi Black Panther: Wakanda Forever’ın sırasıyla mayıs, temmuz ve kasım aylarında gösterime girmesi planlanıyor.

Patlamış Mısırları Hazırlayın

Yılın gişe rekortmeni olmaya aday yapımlar DC ve MARVEL filmlerinden ibaret değil elbet: Özellikle Harry Potter evrenini genişletmeye devam eden Fantastic Beasts serisinin yeni filmi Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore ve James Cameron’ın görsel efekt harikası gişe rekortmeni projesinin 13 yıl sonra gelen devam filmi Avatar 2, şartlar el verirse sinema salonlarını dolduracağı kesin. Diğer yandan 2022, Tom Cruise için verimli bir yıl olacağa benziyor. Top Gun: Maverick, ‘Maverick’ kod adlı karizmatik pilot Pete Mitchell’ı otuz beş yıl sonra kokpite geri döndürürken, Mission: Impossible 7 ile tehlikeli yeni görevler oyuncuyu bekliyor. Felaket filmleriyle özdeşleşmiş Roland Emmerich’in Moonfall’unda yörüngesinden çıkan Ay, Jurassic World: Dominion’da yine, yeni, yeniden dinozorlar dünyayı tehdit ediyor. Popüler bilgisayar oyununun öncesini konu alan, Tom Holland’lı Uncharted, korku serilerinin yeni filmleri Scream ve Halloween Ends, Daniel Craig’i yeni bir yıldız oyuncu kadrosuna karşı dedektiflik becerilerini sergilerken izleyeceğimiz Knives Out 2 ve Reese Witherspoon’la özdeşeleşen ve ‘aptal sarışın’ klişesini yıkan karakteri beyaz perdeye geri döndürecek Legally Blonde 3, 2022’nin heyecanla beklediğimiz gişe filmlerinden…

Elvis, Marilyn, Whitney

Biyografik filmler izlemeyi sevenleri de oldukça mutlu edecek bir yıl gibi gözüküyor 2022. Yirminci yüzyılın en ikonik figürlerinden Elvis Presley ve Marilyn Monroe’nun yaşamına odaklanan filmler, yılın biyografik yapımları arasında öne çıkanlar. Moulin Rouge! ve The Great Gatsby gibi filmlerle tanıdığımız Baz Luhrmann’ın Elvis Presley’nin yaşamına ve kariyerine odaklandığı filmi Elvis’te sanatçıyı genç yıldız Austin Butler, menajerini ise Tom Hanks canlandırıyor. Ana de Armas’ın Marilyn Monroe’yu canlandırdığı Andrew Dominik imzalı Blonde ise, ünlü aktrisin iç dünyasını yarı-kurmaca bir şekilde beyaz perdeye taşıyor. 2022’de Whitney Houston da ilk kez bir biyografik filmde hayat buluyor. Kasi Lemmons’ın yönettiği I Wanna Dance with Somebody’de sanatçıyı Naomi Ackie canlandırıyor. 2006 tarihli Little Children’dan bu yana ortalarda gözükmeyen yönetmen Todd Field’ın yeni filmi de biyografik bir yapım; Cate Blanchett’in başrolde yer alacağı Tár, Almanya’nın ilk kadın orkestra şefi Lydia Tar’ın yaşamından bir kesit sunuyor.

“The Northman”

Festivallerin Olası İddialıları

10-20 Şubat’ta düzenlenecek Berlin Film Festivali’yle başlayarak, ilkbahar aylarında Cannes, sonbahar aylarında Venedik, Toronto ve New York başta olmak üzere dünyanın önde gelen festivallerinde, her biri kendine özel bir hayran kitlesine sahip auteur yönetmenlerin yeni filmlerini izleyeceğimize kuşku yok. Yeni filmlerinin çekimleri tamamlanan ve festivallerin programlarında yer almasını umduğumuz yönetmenler arasında, zorunlu hizmeti tahmininden uzun süren bir öğretmene odaklanan Kuru Otlar Üstüne filmiyle Türkiye’den Nuri Bilge Ceylan da var. 2021’de iki filmle birden (Wheel of Fortune ve Drive My Car) gönülleri fetheden Ryūsuke Hamaguchi’nin Our Apprenticeship ve Park Chan-wook’un Decision to Leave filmleri festivallerde Asya sinemasını temsil edecek filmlerden. Claire Denis iki yabancının 1980’lerin siyasi olarak çalkantılı Nikaragua’sında yaşadığı aşkı The Stars at Noon’da, Jonathan Glazer II. Dünya Savaşı öncesi Almanya’sında geçen bir hikâyeyi Zone of Interest’te, Alejandro González-Iñárritu yıllar sonra ülkesi Meksika’ya dönen bir gazetecinin geçmişiyle yüzleşmesini Bardo (or False Chronicle of a Handful of Truths)’ta, Yorgos Lanthimos Viktorya döneminde geçen bir aşk hikâyesini Poor Things’de, suyun merkezde olduğu Undine ile yeni bir üçlemeye başladığını müjdeleyen Christian Petzold bu kez ateşe yoğunlaşacağı yeni bir aşkı The Red Sky’da, Kelly Reichardt ise kariyerinin en önemli sergisini açmış bir sanatçının ilham kaynağını nerede bulduğunu Showing Up’ta anlatıyor. Call Me by Your Name ile fırtınalar estiren yönetmen Luca Guadagnino ve oyuncu Timothée Chalamet ise yeni bir filmde, Bones and All’da buluşuyor.

İlginizi çekebilir:  Mardin Bienali: Radarımıza Takılanlar-2
“Elvis”

Yeni Yönetmenlerden Yeni Filmler

Son birkaç yılda ilk veya ilk iki filmleriyle umut vadettiklerini kanıtlayan yönetmenler de heyecan verici projelerle geri dönüyor. Ari Aster Hereditary ve Midsommar’ın ardından bir girişimcinin portresini çizecek Disappointment Blvd., Robert Eggers The Witch ve The Lighthouse’un ardından bir Viking prensini merkezine alan epik intikam öyküsü The Northman, Jordan Peele ise Get Out ve Us’ın ardından yine bir korku filmi olan Nope ile izleyiciyle yeniden buluşmaya hazırlanıyor. Ayrıca Girl ile başarılı bir çıkış yakalayan Belçikalı genç yönetmen Lukas Dhont 13 yaşındaki iki çocuğun hüzünlü ilişkisin Close’da anlatırken, Booksmart ile yönetmenliğe transfer olan Olivia Wilde ise 1950’lerde geçen ütopya hikâyesi Don’t Worry Darling ile merak uyandırıyor.

“Blonde”

2022-2023 Ödül Sezonu Şimdiden Göz Kamaştırıyor

Her yeni projeleriyle ödül üstüne ödül kazanan, hayranı bol ve işinde ustalaşmış yönetmenler de 2022’de heyecanlandıran projeleriyle hazırda bekliyor: Wes Anderson’ın Asteroid City’si Avrupa’da geçen bir aşk hikâyesi, Noah Baumbach’ın White Noise’u Hitler araştırmaları yapan bir profesörün bir yılını, Damien Chazelle’in Babylon’u Hollywood’da geçen bir dönem filmi, David Cronenberg’in Crimes of the Future’ı insanlığın metamorfoza uğrama yetisine sahip olduğu bir yakın geleceği, David Fincher’ın The Killer’ı bir kiralık katilin vicdanıyla yüzleşmesini, Martin Scorsese’nin Killers of the Flower Moon’u 1920’lerin ABD’sindeki bir FBI soruşturmasını, Steven Spielberg’ün The Fabelmans’ı ise yarı-otobiyografik çocukluk hikâyesini konu alıyor.

“Bones and All”

Türkiye Sinemasında İzleyiciyle Buluşmayı Bekleyenler

Türkiye izleyicisi, prömiyerleri 2021 yılı içindeki ulusal ve uluslararası festivallerde gerçekleşmiş ve bu festivallerden ödüllerle dönmüş bazı yerli yapımlarla buluşmak için de 2022’yi bekliyor. Bunlardan bazıları:

•         Beni Sevenler Listesi (yön. Emre Erdoğdu): Cihangir’in popüler sinemacılarına ve oyuncularına uyuşturucu satarak geçimini sağlayan Yılmaz, operasyonlar sonucu satacak uyuşturucu bulamayınca, artık kimse tarafından sevilmeyeceği paranoyasına kapılıyor.

•         Diyalog (yön. Ali Tansu Turhan): Bir filmin kasting sürecinden sonra, provalarda tanışan oyuncular Ushan ve Hare, senaryo üzerinde çalıştıkça birbirleriyle bir bağ kuruyorlar.

•         İki Şafak Arasında (yön. Selman Nacar): Sevdiği kızın ailesiyle tanışma planları yapan Kadir, ailesinin fabrikasına yaşanan bir iş kazasının ardından ahlaki ve etik ikilemler arasında kalıyor.

•         Kerr (yön. Tayfun Pirselimoğlu): Babasının cenazesi için geldiği tuhaf bir kasabada kapana kısılan Can, önce bir cinayete tanık oluyor, ardından da bilinmeyen bir suçla itham ediliyor.

•         Okul Tıraşı (yön. Ferit Karahan): Hiçbir yerin ortasındaki yatılı bir okulda okuyan Yusuf, gece ansızın hastalanan arkadaşını iyileştirmek için canla başla çalışsa da bürokrasinin engelleriyle karşılaşıyor.

•         Zuhal (yön. Nazlı Elif Durlu): Hiçbir sakiniyle muhatap olmadığı bir apartmanda yaşayan Zuhal, apartmanın içinden bir kedi sesi duymaya başlayınca komşularıyla iletişime geçmek ve onları kendine inandırmak zorunda kalıyor.


Kısa Kısa

“İki Şafak Arasinda”

TÜRKİYE YAPIMLARINA ULUSLARARASI ÖDÜLLER

Selman Nacar imzalı “İki Şafak Arasında”, 26 Kasım – 4 Aralık 2021 tarihleri arasında düzenlenen Torino Film Festivali’nde En İyi Film seçildi. Gerekçesinde jüri filmi “olağanüstü yazma ve yönetmenlik becerileriyle inandırıcı bir hikâye anlatmayı başaran, güldüren, duygulandıran ve şaşır-tan” ve “akıllıca, ağırbaşlılıkla yönetilen ve yeni bir büyük yeteneği ortaya çıkaran olgunlukta” ola-rak tanımladı. Diğer yandan 12-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Tallinn Black Nights Film Festivali’nde, En İyi Görüntü Yönetmenliği ödülü, Emre Erdoğdu imzalı Beni Sevenler Listesi filmindeki işçiliğiyle Emre Tanyıldız’ın oldu. Jüri, “16mm filmlerin ders kitabı niteliğindeki, estetik açıdan tutarlı ve yaratıcı bir örneği” ifadesine yer verdi.

“Suçlular”

“SUÇLULAR” OSCAR KISA LİSTESİNDE

Akademi, 8 Şubat 2022’de açıklanacak 94. Akademi Ödülleri adaylarından önce, on kategorideki kısa listelerini 22 Aralık 2021’de duyurdu. Uluslararası film, belgesel, kısa film, kısa belgesel, kısa animasyon, makyaj ve saç tasarımı, görsel efekt, özgün müzik ve özgün şarkıya ek olarak bu yıl ilk kez ses kategorisi için de kısa liste paylaşıldı. James Bond serisinin son filmi “No Time to Die” listelerin beşinde yer alarak öne çıktı. En İyi Uluslararası Film kategorisi için açıklanan on beş filmlik listede Türkiye’nin adayı Bağlılık Hasan bulunmasa da, Serhat Karaaslan imzalı “Suçlular”, on beş filmlik En İyi Kısa Film kısa listesinde yer aldı.

SUNDANCE’TE FİZİKSEL GÖSTERİMLER İPTAL

20-30 Ocak tarihleri arasında, yüz yüze gerçekleştirilmesi planlanan Sundance Film Festivali, Omicron varyantına bağlı COVID-19 vakalarının artışından duyulan endişe nedeniyle fiziksel gösterimleri iptal ederek çevrim içi platforma taşındı. Festival, 2021’de de çevrim içi düzenlenmişti. Daha önce, Avrupa’daki önemli festivallerden Rotterdam Film Festivali’nin de 26 Ocak – 6 Şubat tarihleri arasında çevrim içi gerçekleşeceği duyurulmuştu.

“Quo vadis Aida?”

AVRUPA SİNEMASININ EN İYİSİ “QUO VADIS AIDA?”

Avrupa Film Akademisi tarafından dağıtılan Avrupa Film Ödülleri, 11 Aralık’ta gerçekleşen çevrimiçi törenle sahiplerini buldu. TRT’nin de ortak yapımcıları arasında yer aldığı Bosna-Hersek yapımı “Quo Vadis, Aida?” En İyi Film seçilirken, yönetmeni Jasmila Žbanić ve başrol oyuncusu Jasna Đuričić de ödüllendirildi.

“Power of the Dog”

ALTIN KÜRELER SESSİZ SEDASIZ DAĞITILDI

Geçtiğimiz yıl açığa çıkan rüşvet skandalının ardından hiçbir siyah üyesi olmadığı da anlaşılınca bü-yük bir yenilenme sürecine girmesi gerektiği anlaşılan Hollywood Yabancı Gazeteciler Birliği (HFPA) ve dağıttıkları Altın Küre Ödülleri, sektör tarafından geniş kapsamlı bir boykotla karşılaşmış, yıllardır töreni canlı yayınla milyonlara ulaştıran NBC, bu yıl töreni yayınlamayacağını duyur-muştu. HFPA, bu yılki Altın Küre ödüllerini, sosyal medyada yaptığı duyurularla dağıttı. Jane Campion imzalı “The Power of the Dog”, En İyi Film – Drama dahil, Steven Spielberg imzalı “West Side Story“, En İyi Film – Komedi/Müzikal dahil üçer ödülle kazananlar arasında öne çıktı. Televizyon cephesinde ise büyük ödülleri “Succession“, “Hacks” ve “The Underground Railroad” aldı.

Previous Story

“Bir Katilden Maaş Alamam” Diye İstifa Etti

Next Story

Genç Caz+ İçin Başvurular Başladı

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.