Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Öğrenme Programları, Ters Yüz PƎRⱯ sergisine paralel olarak düzenlediği “Yeniden Kurmak: Yetişkinler İçin Atölyeler” programında alanında uzman sanatçı ve eğitmenleri bir araya getiriyor. Ters Yüz PƎRⱯ sergisinin mekânsal denemelerini odağına alan program, yeni bir İstanbul anlatısı kurmanın peşinde… 12 Temmuz’da başlayacak programda her bir atölye çalışması İstanbul’u şehir donatıları, mimari elemanları, renkleri, sesleri gibi birçok farklı parçaya ayırmayı, sonra o parçaları her bir katılımcının zihninde aldığı farklı anlamla birlikte yeniden bir araya getirmeyi hedefliyor. Toplam 11 atölyeden oluşan “Yeniden Kurmak” programı 18 yaş ve üzeri herkesin katılımına açık.
İstanbul’u Yeniden Kurmak
Programın ilk etkinliği Nasıl Bir Yer? Kolektif Enstalasyon, kentlerin geçmişten günümüze taşıdığı değere odaklanıyor. Atölye devam eden Ters Yüz PƎRⱯ sergisinin, ziyaretçileriyle etkileşim kurmaya davet eden anlatısını kent kültürü ve kimliğini oluşturan donatı elemanları üzerinden yeniden yorumlanıyor. Ana malzemesi kumaş ve tüller olan, kolektif bir İstanbul anlatısı ortaya çıkaran ve her atölye sonunda birbirine eklenerek büyüyen eser, sergi boyunca Pera Öğrenme Atölyesi’nin duvarında sergilenecek.
Sanatçılar Arek Qadrra ile Beste Kopuz’un yürütücülüğünü üstlendiği Beton Heykel Atölyesi: Merdivenler, ilhamını Ters Yüz PƎRⱯ sergisindeki “Basamak Sohbetleri” isimli ses yerleştirmesinden alıyor. Betonun sanatta kullanım alanlarına ve beton kalıplarının nasıl alındığına odaklanılan atölyede, tasarımların üç boyutlu olarak dökümü gerçekleştiriliyor. Çalışma boyunca katılımcılar sanatsal ifadeler içeren merdiven heykelleri yaparken, merdivenlerin/basamakların hem somut hem de metaforik anlamları üzerine yeniden düşündürüyor.
Sanatçı Damla Yeşiloğlu’nun yürütücülüğünde gerçekleşecek Sır Altı Boyama ile Bitkisel Formlar, Ters Yüz PƎRⱯ sergisinde yerel-küresel ikilikleri barındıran bir sembol olarak guzmanya bitkisinin kullanıldığı “guzmania2103” yerleştirmesinden ilham alıyor. Etkinlikte katılımcılar önce sergiyi rehber eşliğinde geziyor, ardından gündelik yaşamda, şehir içinde sıklıkla karşılarına çıkan bitkisel formları farklı bir gözle yeniden yorumlayarak çizimlerini bisküvi seramik tabaklar üzerine aktarıyor.
Yürütücülüğünü sanatçı Damla Yalçın’ın üstlendiği Şehir Gezgininin Seyir Defteri atölyesinde ise Ters Yüz PƎRⱯ sergisinde “Temas Fanzinleri” işinden ilham alıyor. Kolektif belleğin mekânla kurduğu ilişki üzerine düşünülen atölyede, sergi turunun ardından katılımcılar şehirde gezilen yerlerin, duygu ve hatırlama araçlarıyla bir araya getirildiği kişisel hafıza defterlerini tasarlıyor. Bu defterler, atölye sonrasında da gezilen yerlerin hatıraları ile şekillenmeye devam edecek.
İpek Kay’ın yürütücülüğündeki Tasarım Atölyesi: Zamanını Arayan Sandalye atölyesi ise farklı tasarım disiplinlerinde olduğu gibi mobilya tasarımında da etkileri süren Bauhaus fikirlerini odağına alıyor. Katılımcılar önce farklı dönemlerde Bauhaus’ta tasarlanmış ikonik sandalyelere ve tasarım ilkelerine dair bilgi ediniyor. İşlev/biçim ilişkisini sorgulayan bir bakış açısıyla sandalyeler üzerine yeniden düşünmeye davet eden etkinlikte, katılımcılar yapay zekânın da yardımıyla geleneksel formlar ile oynuyor ve bugüne ait birer sandalye tasarlıyor.
Bir diğer atölye olan Kentin Gizli Hafızasını Dokularla Okumak, Ters Yüz PƎRⱯ sergisine yapılacak gezinin ardından katılımcıları dokular, imgeler ve bunların zihinde yarattığı farklı çağrışımlarla bezeli kolektif kent hafızası üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor. Arek Qadrra ve Beste Kopuz’un yürütücülüğünü üstlendiği programda katılımcılar müzenin çevresini, normalde gözden kaçabilecek hafıza ögelerine dikkat ederek gezdikten sonra, bölgenin kimliği, dili, renklerini yansıtan mimari detaylar ve dokuları fotoğraflıyor. Ardından önceden hazırlanmış plan haritasının üzerine, bu fotoğrafları kullanarak doku kolajı gerçekleştiriyor.
Sanatçı Deniz Kulaksızoğlu’nun yürütücülüğünde gerçekleştirilecek Tadilattaki Ütopyalar ve Ürünleşmiş Hayaller atölyesi, Ters Yüz PƎRⱯ sergisindeki “Maskeleme, Kentsel Dönüşümler” işinden ilham alıyor. Sürekli bir yıkım, dönüşüm ve yeniden yapılanmanın mekânı olan İstanbul’u küresel kapitalist ilişkiler odağında yeniden düşünmeyi hedefleyen atölyede katılımcılar, geçmişlerinde önemli yer tutan fakat artık eskisi gibi olmayan ya da değişmesini arzuladıkları bir unsuru önce var olan sonra da hayal ettikleri versiyonuyla iki katmanlı şekilde resmediyor.
Mekânlar Arasındaki Eşik: Penceremden Görünenler atölyesinin yürütücülüğünü ise Damla Yalçın üstleniyor. Hem mimari bir donatı elemanı olarak hem de mekânlar arasındaki bir eşik olarak metaforik anlamlarıyla pencere imgesinden yola çıkan atölye, sanatseverleri “içerisi” ve “dışarısı” karşıtlığını içinde barındıran pencereler üzerine düşünmeye ve tasarlamaya davet ediyor. Katılımcılar, karton ve aydınger kâğıtları kullanarak tasarladıkları pencere formlarına dışarıdan ve içeriden gördüklerini resmediyor.
“Yeniden Kurmak” programının son etkinliği Üç Boyutlu Tasarım: Bir Şehrin İz Düşümü’nün yürütücülüğünü Giz’li Atölye üstleniyor. Atölye kapsamında Ters Yüz PƎRⱯ sergisini rehber eşliğinde gezen katılımcılar, “Eğer İstanbul bizim hayal ettiğimiz gibi olsaydı ünlü yapılar nerede olur ve nasıl gözükürdü?” sorusunun peşinden gidiyor. Katılımcılar, keserek siluetlere dönüştürdükleri kâğıttan formları arka arkaya yerleştirilerek çok boyutlu ve yeniden kurgulanmış bir İstanbul tasarlıyor.
ATÖLYE PROGRAMI
Nasıl Bir Yer? Kolektif Enstalasyon
12 Temmuz Cuma, 19.00
26 Temmuz Cuma, 19.00
16 Ağustos Cuma, 19.00
Beton Heykel Atölyesi: Merdivenler
14 Temmuz Pazar, 14.30
Sır Altı Boyama ile Bitkisel Formlar
19 Temmuz Cuma, 19.00
Şehir Gezgininin Seyir Defteri
28 Temmuz Pazar, 15.30
Tasarım Atölyesi: Zamanını Arayan Sandalye
2 Ağustos Cuma, 19.00
Kentin Gizli Hafızasını Dokularla Okumak
4 Ağustos Pazar, 14.30
Tadilattaki Ütopyalar ve Ürünleşmiş Hayaller
9 Ağustos Cuma, 19.00
Mekânlar Arasındaki Eşik: Penceremden Görünenler
11 Ağustos Pazar, 14.30
Üç Boyutlu Tasarım: Bir Şehrin İz Düşümü
18 Ağustos Pazar, 14.30