Panoptikon Hapishaneleri Sanatın Odağı Oluyor - ArtDog Istanbul
Koepelgevangenis, 1974

Panoptikon Hapishaneleri Sanatın Odağı Oluyor

Hollanda’nın Haarlem’deki tarihi panoptikon hapishanesi 2022 yılından beri kültür-sanat merkezi olarak işlev görürken, ülkenin farklı şehirlerinde bulunan iki tanesinin yenileme projeleri devam ediyor.

//

Hollanda’daki panoptikon hapishaneleri sanat merkezleri olarak yeniden kullanıma açılıyor. İngiliz filozof ve sosyal kuramcı Jeremy Bentham tarafından fikirsel olarak kurgulanan panoptikon hapishaneleri ile hapishanelerde uygulanan fiziksel müdahaleyi azaltmak amaçlandıysa da psikolojik şiddetin odağı hâline geldiler.

Modern faydacılığın kurucusu olarak da bilinen Bentham, merkezi bir gözetleme kulesi ile tek bir gardiyanın tüm mahkumları her zaman görebilmesine olanak tanıdığı bir hapishane mimarisi önerdi. Böylece mahkumlar ne zaman gözlendiklerini asla kesin olarak bilemeyecekleri için sürekli görülüyor olma olasılığına karşı davranışlarını düzenlemeye yönleneceklerdi. Amaç en az kaynakla düzen ve kontrol elde etmekti.

1899’dan 2016’ya kadar cezaevi olarak faaliyet gösteren Haarlem’de bulunan Koepelgevangenis (kubbeli hapishane) de dünyada çeşitli ülkelerde örnekleri olan panoptikon hapishanelerinden biriydi. Bu tip hapishanelerin gündemde olduğu dönemde Hollanda’da üç tane inşa edilmiş, ülkenin hapishane nüfusunu azaltma çabasının sonucu olarak geçtiğimiz on yıl içinde hepsi atıl kalmışlardı.

De Koepel Haarlem, Haarlem

Hücrelerden Sanat Okulu Atölyeleri ve Galeri Alanları

Haarlem’deki Koepel, yerel halkın öncülük ettiği bir girişim sayesinde 2022 yılında kültür merkezi olarak açıldı. 37,6 metre yüksekliğindeki kubbesi, 16 orijinal tavan penceresi ve 230 penceresi ile Haarlem’in ikonik mimarilerinden biri olan kubbeli hapishanenin açık alanı kafeye dönüştürülürken; yukarıdaki hücreler podcast stüdyosu, sanat okulu atölyeleri ve galeri alanları olarak kiralanıyor.

Koepel Vakfı’nın Haarlem belediyesinin iş birliğini sağlayarak 6,5 milyon avro karşılığında satın aldığı ve 25 milyon avroluk bir yenileme projesine başladığı devasa yapı, eklenen projelerle bugün kültür-sanat merkezi olarak hizmet veriyor ve Hollanda’daki öteki iki panoptikonun da dönüşümüne ilham oluyor.

Koepelgevangenis, Breda

“Buradan Ayrılmak İstemeyeceksiniz.”

Q Hospitality Group tarafından satın alınan Arnhem panoptikonu kubbeyi çok işlevli bir etkinlik alanına ve otele dönüştürme planlarıyla yeniden inşa ediliyor. Being ve VDD Project Development tarafından ortaklaşa satın alınan Breda’nın ise 2028 yılında açılması planlanıyor. Yenilenen üç hektarlık alan, kubbenin etrafında özel konutlar içeriyor ve panoptikon görsel-işitsel projeler için bir sergi alanına dönüştürülüyor.

Being’in kurucusu Bas van Dam, “Bir hapishane olarak burası bulunmak istemediğiniz ve terk edemediğiniz bir yerdi. Biz bunu tersine çevireceğiz,” diyor, “buradan ayrılmak istemeyeceksiniz.”

Yine de panoptikon hapishanelerini işlek kültür-sanat merkezlerine dönüştürmek herkes tarafından kabul edilen bir proje olsa da içinde riskler taşıyor: Binanın gerçek işlevinin ve tarihinin unutulması ve böylece önemsizleşmesi riski.

Previous Story

SSM’de Bayrak Değişimi

0 0,00