Dünya çapında önemli film festivallerinin gerçekleştiği güz sezonunun ardından sinemada yeni yıl, bağımsız filmlere büyük bir platform sağlayan iki önemli festivalle açılıyor. Pandemi sebebiyle verilen iki senelik aranın sonrasında yeniden seyirciyle buluşmaya hazırlanan Palm Springs Uluslararası Film Festivali, güncel sorunlara parmak basan birçok bağımsız filmi vitrine taşırken; yarışma seçkilerinin çevrimiçi olarak da erişilebilir olacağı hibrit bir modelle geri dönmeye hazırlanan Sundance Film Festivali, özellikle dünya sineması programındaki çeşitliliğiyle dikkat çekiyor.
Palm Spring Film Festivali Geri Dönüyor!
Bu sene 34. yılını kutlayan ve bağımsız sinemanın önemli platformlarından biri olan Palm Springs Uluslararası Film Festivali, pandemi sebebiyle verilen 2 senelik aranın ardından 64 farklı ülkeden toplam 134 filmin katılımıyla 5-16 Ocak tarihleri arasında Kaliforniya’nın Palm Springs şehrinde gerçekleşti. Lily Tomlin, Jane Fonda, Sally Field ve Rita Moreno gibi dört dev oyuncuyu bir araya getiren Kyle Marvin’in 80 for Brady filmiyle açılacak festival, Sally Hawkins’in amatör bir tarihçiyi canlandırdığı, Stephen Frears imzalı The Lost King filmiyle kapanışını yapacak. Festivalin yönetmeni Lili Rodriquez’in, tematik olarak oldukça çeşitli olarak tanımladığı seçkide birçok farklı kategoride ilgi çekici bağımsız filmler seyirci karşısına çıktı.
Akademi Ödülleri’nde “En İyi Uluslararası Film” ödülü için yarışmak üzere ülke komiteleri tarafından seçilen filmlerin yarıştığı kategoride; bir tırmanıcının ölümünü araştıran dedektifin hikâyesi Decision to Leave, Ali Abbasi’nin çok tartışılan seri katil gerilimi Holy Spider ve Amerikalı eleştirmenlerin büyük ilgi gösterdiği EO gibi filmler öne çıkıyor. Yönetmenlerin, oyuncuların ve senaristlerin katılımıyla gerçekleşen “Konuşan Filmler” gösterimlerinde ise Alice, Darling filmi için Anna Kendrick ve The Banshees of Inisherin filmi için Colin Farrell da festivalde yer alıyor. Usta yönetmenlerin yeni filmlerinin yer aldığı “Modern Ustalar” kategorisinde Hirokazu Koreeda’nın son filmi Broker, Transilvanya kırsallarındaki etnik çatışmaları konu edinen, Cristian Mungiu imzalı R.M.N. ve Dardenne Kardeşler’in sosyal gerçeklik draması Tori and Lokita öne çıkarken; ilk ya da ikinci filmlerini çeken yönetmenlerin kendilerine yer bulduğu “Yeni Sesler Yeni Vizyonlar” kategorisinde savaş tutsağı olduktan sonra hayata yeniden uyum sağlamakta zorluk çeken Lilia’yı anlatan Butterfly Vision ve podcast serisinin popülerliğini artırmaya çalışan genç bir kızın macerasını ele alan Susie Searches gibi filmlerin yanı sıra Selcen Ergün’ün Kar ve Ayı filmi de yer alıyor. Kurmaca dışı filmlerin sergilendiği “Gerçek Hikâyeler” kategorisi ise şarkıcı Robert Flack’in hayatını merkezine alan Roberta, Trump yönetiminde çocuklarından ayrılan iki kadının mücadelesini anlatan Split at the Root ve foto muhabir Micha Bar-Am’ın hafıza üzerine meditasyonu 1341 Frames of Love and War filmleriyle heyecan yaratırken; Latin Amerikan ve Latinx temsillerinin kutlandığı “Sine Latino” kategorisinde bir büyüme hikâyesi olan I Have Electric Dreams ve Buenos Aires’te bir öğretmenin mücadelesini anlatan The Substitute gibi filmler yer aldı.
LGBTQ hikâyelerinin kendine yer bulduğu “Günümüz Kuir Sineması” ve “Gayla” kategorileri; cinsiyet uyum sürecine hazırlanan Raphi’yi odağına alan My Emptiness and I, ailesindeki bir kayıptan sonra Paris’e kaçan Lucas’ın yasla mücadelesini anlatan Winter Boy, iki genç kız arasındaki ilk aşkı konu edinen You Can Live Forever ve Alaska Thunderf*ck ve Laganja Estranja gibi drag sanatçılarının rol aldığı God Save the Queens gibi filmlerin yanı sıra farklı coğrafyalardan birçok kuir hikâyeye platform sunuyor. Son olarak, dünya sinemasından özenle seçilmiş 33 farklı filmin gösterildiği “Günümüz Dünya Sineması” kategorisinde ise Nathalie Baye’nin başrolünde yer aldığı Sylvie Ohayon imzalı Haute Couture, 1960’lar Kolombiya’sında geçen Leonid Prudovsky yönetmenliğindeki kara komedi My Neighbor Adolf, çağrı merkezinde staja başlayan bir lise öğrencisini merkezine alan Next Sohee ve uykusuzluk hastalığıyla mücadele eden bir yazarın hikâyesi The Storyteller gibi filmlerin yanı sıra ülkemizdeki festivallerden büyük ödüllerle dönen ve gişede iyi bir hasılat elde eden Emin Alper’in Kurak Günler filmi de yer aldı.
Sundance Film Festivali’nde Hibrit Dönem
Son 2 senedir pandemi sebebiyle çevrimiçi olarak düzenlenen ve Amerikan bağımsız sineması için önemli bir market olarak görülen Sundance Film Festivali, 2023 yılında hibrit bir modelle geri dönüyor. Bu yıl 19-29 Ocak tarihlerinde yüz yüze gerçekleşecek festivalin yarışma bölümündeki filmlerine, 24-29 Ocak tarihleri arasında çevrimiçi olarak da ulaşılabilecek. İlk defa gerçekleşecek bu hibrit modelle birlikte filmlerin ve hikâyelerin erişilebilirliklerinin de artması hedefleniyor. Yarışma kategorilerinde yer alan ve öne çıkan filmler ise şöyle sıralanıyor.
Amerikan Sineması – Dramatik Film Yarışma Kategorisi
Senarist ve yönetmen Sing J. Lee imzalı, Vietnamlı bir taksi şoförünün rehin alınmasını konu alan The Accidental Getaway Driver
Yapımcıları arasında Barry Jenkins’in de yer aldığı, Mississipili bir kadının yıllara yayılan hayatını anlatan All Dirt Roads Taste of Salt
Phoebe Dynevor, Alden Ehrenreich ve Eddie Marsan gibi isimleri buluşturan, Chloe Domont’ın ilk uzun metrajlı filmi Fair Play
Kız kardeşinin ortadan kaybolmasından sonra ailesini bir arada tutmaya çalışan bir kadının hikâyesi, Lily Gladstone’un başrolünde yer aldığı Fancy Dance
Amatör bir vücut geliştiricinin yaşadığı zorlukları ele alan, yönetmen-senarist Elijah Bynum imzalı Magazine Dreams
Cinsiyet uyum ameliyatından beri görüşmediği insanların bir gün karşısına çıkmasıyla eski hayatının yeni dinamiklerini yönetmeye çalışan Feña’nın hikâyesi Mutt
Aile büyüklerinin ameliyatı için bir araya gelen İranlı-Amerikan bir ailenin sakladığı büyük sırları açığa çıkaran, Maryam Keshawarz imzalı The Persian Version
Ben, Miko ve Alice adındaki üç arkadaşın yolculuğunu anlatan, oyunculuk kariyeriyle bilinen Randall Park’ın ikinci uzun metrajlı filmi Shortcomings
Rachel Lambert’ın yönetmenliğini üstlendiği, sürekli olarak ölümü düşünen ve bu düşüncelerde heyecan bulan Fran’in hikâyesi Sometimes I Think About Dying
17 yaşındaki Jem’in Hıristiyan bir toplulukta yaşadığı zorlukları konu edinen, senarist-yönetmen Laurel Akira Parmet imzalı The Starling Girl
Komaya giren kurucularının yokluğunda zorlu günler geçiren New York’taki bir tiyatro kulübünü ele alan, Ben Platt ve Molly Gordon gibi oyuncuları buluşturan Theater Camp
Özgür ruhlu Inez ve koruyucu aile sisteminden kaçırdığı 6 yaşındaki Terry’nin New York’ta var olma hikâyesini anlatan A Thousand and One
Dünya Sineması – Dramatik Film Yarışma Kategorisi
Fas’a uzaylıların yerleşmesiyle özgürlüğüne kavuşan hamile bir genç kadının hikâyesi, Sofia Alaoui imzalı Animalia (Fransa, Fas, Katar)
Eski bir çocuk oyuncu olan Lucy’nin, dublör sanatçısı kızı Dylan’la olan çalkantılı ilişkisini merkezine alan, Alice Englert’in ilk uzun metrajlı filmi Bad Behaviour (Yeni Zelanda)
11 yaşındaki Ama’nın ve annesi Grace’in dış dünyadan soyutlanmış hayatlarını anlatan, Déborah Lukumuena’nın başrolünde yer aldığı Girl (Birleşik Krallık)
18 yaşındaki Luis’in girdiği askeri okulda maruz kaldığı endüstriyel sistem karşısında nasıl mükemmel bir askere dönüştüğünü anlatan Heroic (Meksika, İsveç)
Patricia Ortega’nın yazıp yönettiği, interneti öğrenmeye çalışan dindar bir kadının pornografik içeriklerle karşılaşmasıyla yaşananları anlatan MAMACRUZ (İspanya)
C.J. ‘Fiery’ Obasi’nin senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği, dış tehditler tarafından saldırıya uğrayan bir köydeki iki kız kardeşin hikâyesi anlatan Mami Wata (Nijerya)
Mücadele ettiği kanserin ilerlemesiyle memleketine dönmeye karar veren Noelia’nın ailesiyle ve arkadaşlarıyla bir araya gelmesini anlatan La Pecera (Porto Riko, İspanya)
12 yaşındaki Georgie’nin kendi hayal aleminde kurduğu dünyasının görüşmediği babasının bir anda çıkagelmesiyle sarsılmasını konu edinen Scrapper (Birleşik Krallık)
Küçük kızıyla birlikte Avustralya’da bir kadının yanına sığınan İranlı mülteci Shayda’nın, eski kocasının ortaya çıkışıyla tehlikeye giren özgürlüğünü anlatan Shayda (Avustralya)
Dans sanatçısı Elena ve işaret dili çevirmeni Dovydas arasında gelişen ilişkiyi merceğine alan, Marija Kavtaradze’nin ikinci uzun metrajlı filmi Slow (Litvanya, İspanya, İsveç)
Pablo Larraín’in yapımcıları arasında yer aldığı, 19. yüzyılın sonlarında Chiloé Adası’nda babasıyla yaşayan Rosa’nın intikam hikâyesini anlatan Sorcery (Şile, Meksika, Almanya)
Yıllar sonra büyüdüğü kasabaya geri dönen Eva’nın geçmişiyle yüzleşmesini konu edinen, Veerle Baetens’in ilk yönetmenlik deneyimi When It Melts (Belçika)