Türkiye Yayıncılar Birliği’nin iki yılda bir düzenlediği Türkiye Yayıncılık Kurultayı’nın dokuzuncusu çevrimiçi olarak gerçekleşti.
“Okuma Kültürümüz ve Geleceğe Bakış” başlıklı oturumda konuşan Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Genel Müdürü Burcu Gündüz Maşalacı, çocuklara neden doğduğu andan itibaren kitap okumak gerektiğini anlattı. Ve okuma kültürünün bir entelektüel gelişim meselesi olmadığını, kalkınma meselesi olduğunu vurguladı. Gündüz’ün konuşmasında öne çıkanlar ise şöyle:
*Küçük yaşlarda çocuğun kitabı sevebilmesi için ses tonu çok önemli, sesinizi nasıl kullandığınız ve resimleri nasıl gösterdiğiniz…
*Okuma kültürü anne baba ve okul yoluyla kazanılıyor.
Bebek ve Çocuk Kütüphaneleri Olmalı
*0-6 yaş arası kitap önemli, bu dönemde insan beyni bir daha ulaşamayacağı bir hızda çalışıyor.
*Birçok okulda kütüphaneler çocuklara açık değil. Okulun içinde çocukların erişebileceği kitaplar olmalı. Daha da önemlisi bebek ve çocuk kütüphanelerinin olması gerekir.
Eşitsizlik Meselesi
*Okuma kültürü bir eşitsizlik meselesi, bu da şöyle bir veriden kaynaklanıyor; düşük sosyo-ekonomik bir seviyede yetişen çocuklar, 4 yaşına kadar, sadece 13 milyon kelime duymuş oluyor oysaki daha yüksek sosyo-ekonomik seviyeden gelen çocuklar 45 milyon kelime duyuyor. Arada, 32 milyonluk fark var! Bu uçurum; çevremizle kurduğumuz ilişkiyi, özgüvenimizi, matematikteki başarımızı etkiliyor. Bu farkı, kitaplar kapatabilir ancak. Bu nedenle kitap kazandırma üzerinden bunun bir sosyal politika meselesi olarak görülmesi lazım. Okuma kültürünü, sadece bir kitap meselesi, entelektüel gelişim meselesi olarak ele aldığınızda, konunun kökenlerini ve nihai etkililerini kaçırıyoruz. Okuma kültürü meselesi bir kalkınma meselesidir. Okumak entelektüel de bir meseledir ama geniş bağlamda bir kalkınma meselesidir. Okuma kültürünü bir kalkınma meselesi haline getirmek ve buna yönelik olarak yatırım yapmak, bütün dünyada, bu konunun çözülmesi için en temel ihtiyaçlardan bir tanesi.