Naile Akıncı, Haliç, 1978, tuval üzerine yağlıboya, İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu

Müze Gazhane’de “Bir Kendilik Öyküsü”

/

Cumhuriyet’in 100’üncü yılı dolayısıyla İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin (İBB) Cumhuriyetin öncü kadın ressamlarını ele alacağı sergi projesinin ilki “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi ile Müze Gazhane’de izleyiciyle buluştu.

Gastronomy
Gastronomy Mobil

Sanat tarihçisi Ebru Nalan Sülün küratörlüğünde hazırlanan retrospektif sergi sanatçının altmış yıl boyunca resmettiği İstanbul’un kadim semtlerinden Eyüp ve Piyer Loti’ye odaklanıyor. 16 Temmuz’a kadar Müze Gazhane’de görülebilecek sergi Naile Akıncı’nın 1950’lilerde 2000’lere uzanan sanat hayatının izi sürüyor.

Naile Akıncı, Eyüp, 1982, tuval üzerine yağlıboya, Lale – Cengiz Akıncı Koleksiyonu

Sergi kapsamında; sanatçının kişisel, özel ve devlete ait kurumsal koleksiyonlarda yer alan 200’e yakın eseri izleyiciye sunuluyor. Küratöryel kurguda toplam 7 farklı tarih bölümüne ayrılan sergide yapıtlara sanatçının sanat yaşamı süresince kaleme alınan referans sanat eleştirisi metinleri, sanatçılar tarafından yorumlanan Naile Akıncı otoportreleri eşlik ederken sergi, döneme dair bu bağlamda kapsamlı- önemli bir perspektifi sunmayı amaç ediniyor.

Eyüp ve Haliç

İBB’nin “Cumhuriyet Sergileri” projesinin ilki “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi, Akıncı’nın sanat üretimine paralel olarak psikolojik bir varoluş öyküsünü de referanslıyor. İstanbul’un kültür kimliği açısından da önem taşıyan serginin ana temasını sanatçının “Eyüp” ve “Haliç” üretimleri oluşturuyor.

Naile Akıncı, Eyüp, 1954, Tuval üzerine yağlıboya, Lale – Cengiz Akıncı Koleksiyonu

Akademiden mezun olduktan hemen sonra 1953’te “Eyüp” ruhunu hissetmeye ve tuvale aktarmaya başlayan Akıncı’nın retrospektif sergisinde sanatçının çocukluğundan yetişkinliğine uzanan trajik hayat öyküsü ile sanat üretimi arasında var olan ilişkisi “kendilik” olgusu perspektifinden ele alınarak kurgulanıyor.

Böylelikle Akıncı’nın “Eyüp” resimleri; sanatçının üslup dönüşümlerine paralel bir yaklaşımla dönemler eşliğinde sunuluyor. Sergideki eserlere dönemler arası kurulan kronolojik bağlarla eşlik eden sanat eleştirisi metinleri ve fotoğraflar da eşlik ediyor.

İlginizi çekebilir:  Isaac Julien’in Tate’deki Sergisi Üzerine
Naile Akıncı, Eyüp, 2002, tuval üzerine yağlıboya, Aysun – Alper Akansel Koleksiyonu

“Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı” sergisi;  “Eyüp’ü Keşfetmek: 1953-1980”, “Ufuksuz/Boşluksuz: 1980’ler”, “Ufuksuz ve Tek Rengin Hâkimiyetinde: 1990’lar”, “Değişen Form&Dönüşen Yüzey&Deneysel Dönem: 2000’ler”, “Naile Akıncı’ya Saygı: Portreler”, Akıncı’nın sanat üretim alanının yeniden inşa edildiği “Naile Akıncı Odası” ve “Piyer Loti’den Eyüp’e Bakma Alanı” şeklinde yedi ayrı bölümden oluşuyor.

Müze Gazhane’yi pazartesi hariç hafta içi 09.00-18.00, hafta sonu: 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret etmek mümkün.

Naile Akıncı Hakkında

1952 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan Naile Akıncı, hocası Zeki Kocamemi üzerinden ressam Paul Cézanne’a ulaşan Kübist-Konstrüktivist bir biçim diline bağlıdır. Sanatçı, elli yılı aşkın süre Eyüp semtinin coğrafi, kültürel ve sosyolojik gelişimini resimlerine konu edindi. Sanatçı, Piyer Loti tepesinden gerçekleştirdiği eskiz ve resimleri aracılığıyla, Eyüp ve çevresinin doğal bitki örtüsünü, mimari dokusunu ve atmosferini kendine özgü bir yorumla kayda geçirdi.

İlk örneği 1953 yılına tarihlenen bu resimler, aynı zamanda bir ressamın doğa ile kurabileceği uzun soluklu ilişkinin olasılıkları hakkında da bilgi veriyor. Bu bölgeyi konu alan her resminde sanatçı, izleyicisine bir doğa parçasının zaman içerisinde nasıl değişebileceğini ve ressamın bir doğa parçasını her seferinde yeniden nasıl yorumlayabileceğini gösteriyor.

Sanatçı her resmini, kendine özgü bir ışık, renk ve ayrıntı özelliğiyle boyar; denizin sokulduğu koy ve burunları, ağaç dizilerinin başlangıç ve bitiş noktalarını, cami ve mekânların oran ve orantılarını hassas bir gözlem gücüyle yeniden yorumluyor. Aynı kompozisyonun farklı armonilerdeki yansımalarını maviden yeşile, toprak tonlarından sarıya uzanan renk çeşitlemeleri halinde çalışan sanatçı, dünyanın fark edilmeyen ayrıntılarına işaret ediyor.

Previous Story

Akan Beden Performans ve Konuşma Dizisi

Next Story

Decollage Art Space’te Yeni Sergi: “Lâl Gece”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.