Deniz Satır, Duvar Halıları, Mina’nın Çocukları Projesi, "Kolektif İyileşme"

Mina’nın Çocukları “Kolektif İyileşme” Metrohan’da 

/

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi bünyesindeki Mina’nın Çocukları projesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğiyle “Kolektif İyileşme” isimli üçüncü sergisini açtı. Restorasyonu devam eden Metrohan’da açılan sergi 31 Mart’a dek görülebilecek.

Küratörlüğünü Ayça Okay’ın üstlendiği “Kolektif İyileşme” 19 ulusal ve uluslararası sanatçının “kadın” merkezli sorunlarına odaklanıyor. Sergi süresince söyleşiler, atölye ve deneyim buluşmaları da gerçekleştirilecek. “Kolektif İyileşme” aynı zamanda depremden etkilenen üniversiteli genç kadınların barınma ve eğitime erişim sorunlarına yapılacak bağışlar ile de destek olmayı hedefliyor.

Sergiye Paralel Etkinlikler

Sergi, Hoda Tawakol, Alicia Framis, Mehtap Baydu, Saelia Aparicio, Silva Bingaz, Roslyn Orlando, Neriman Polat, Nancy Atakan, İnci Eviner, Nergiz Yeşil, Büşra Çeğil, Lara Ögel, Zeyno Pekünlü, Deniz Hartık, Leyla Emadi, Leyla Gediz, MADEYOULOOK’un aralarında olduğu sanatçıların eserlerinin yanı sıra; Julia Stoschek Koleksiyonu’ndan Tracey Emin’e ait video ile İstanbul Oyuncak Müzesi Koleksiyonu’ndan oyuncakları da bir araya getiriyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de içine alan bir ay boyunca Metrohan’da toplumun farklı katmanlarını ilgilendiren toplumsal cinsiyet eşitsizliği, farkındalık yaratma, travmaların iyileştirilmesi vb. konular da tartışılacak. Programda, sergiye paralel etkinlik serileriyle meditatif ses deneyimleri, söyleşiler, arşiv çalışmaları, psikopatolojik analiz yapan girişimler de yer alacak.

Leyla Emadi, Dead End, 2023, Mekana özgü yerleşim, 30x10x4 cm 16 adet, beton, Sanatçının izniyle

“Dayanışmak İyileşmek için Kaçınılmaz”

Yaptığı açılış konuşmasında “sanatın gücüyle iyileşmeye ihtiyacımız var” vurgusu yapan küratör Ayça Okay, sergi açılış metninde şu ifadelere yer veriyor:

“Dünya sanat tarihine baktığımızda kriz zamanlarında sanat mekanlarının araç sallaşmasına tanıklık ediyor ve dönüşüme uğradığını görüyoruz. Pandemi döneminde müzelerin aşı merkezlerine dönüşmesi, dünya savaşları esnasında ise yaralıların tedavi edildiği hastaneler işlevi görmesi bu duruma örnek teşkil ediyor.

“Bu bağlamda İstanbul’un hafıza mekanları arasında yer alan, kitleler için bir kavşak noktasındaki Metro Han’ı farklı kültürel kimliklerin buluşmasından doğacak karşılaşmalarla, kolektif üretmenin, çok sesliliğin her bir odasını dolduracağı, başka bir deyişle toplumsal güvenin yeniden inşa edileceği bir mekâna dönüştürüyoruz.”

“İyileşmek… Acıdan uzaklaşmaktır. Ülkemizde yaşanan depremlerin neden olduğu acılar bu projeyle ilgili uzunca bir süre gri alanda kalmamıza neden oldu. Ancak dayanışmanın iyileşmek için kaçınılmaz hale geldiğinin bilinciyle, aylardır üzerine çalıştığımız iyileşme kavramının, bugün çok daha önemli olduğunun farkındayız. Çünkü Kolektif “İyileşme” projesi palyatif olmayan ve yalnızca unutmadığımız, acıların üstünü kapatmadığımız ve tartışmalara sırtımızı dönmediğimiz durumlarda gerçekleşebilecek yeni bir ‘iyileşme’ yaklaşımını öneriyor.”

İyileşme Süreci

Kolektif iyileşme merkezi olarak tasarlanan mekanda yapay zeka temelli oluşturulan Sigmund Freud “bot”u Character AI girişimiyle psikoterapi seansı dikkat çeken işlerden. Character AI, yapay zeka temelli oluşturulan botlar aracılığıyla kurgu ya da gerçek karakterlerle diyalog kurulmasını sağlıyor. Böylece sergisi kapsamında Sigmund Freud’un “bot”u Character AI aracılığıyla yeniden caydırılmasıyla izleyiciye psikoterapik bir seans planlanmış.

Sosyolojik ve psikanalitik öğelerden faydalanarak üretim yapan sanatçı Büşra Cegil’in “Sleeping Panaroma”sı sanatçının kendi iyileşme sürecinden yola çıkarak üretilmiş bir iş. “Uykunun iyileştirici etkisi ve zamanı yatay bir düzlemde okuyabilmek bir sanatçının üretim süreciyle nasıl doğrudan ilişkilidir?”, “Sanatçı toplumun merkezinde konumlanırken aynı anda nasıl kendinin ve dünyanın dışındadır?”, “İnsan neden üzgün olduğunda yatağı yerine kanepede uyumaya meyillidir?” gibi sorular etrafında formunu bulan enstalasyonda kişisel problemlerden ülke gündemine acıyla kuşatılmış bir süreç ve kendi iyiliğini gözetme doğrultusunda zaman-uyku ilişkisi ele alınıyor.

İlginizi çekebilir:  Uluslararası Doğaçlama Dans Festivali'nden Açık Çağrı
HODA TAWAKOL, Nude #31, 2020, Heykel, 33 x 25 x 15 cm , Naylon, pirinç, sentetik saç, reçine, Sanatçının izniyle

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine Eleştirel Bakış

Sanatçı Hoda Tawakol, kâğıt üzerine çalışmaların yanı sıra elle boyanmış ve dikilmiş tekstil parçaları, karışık teknik heykelleri ve dokuları, ızgaraları ve kafesleri iç içe geçiren enstalasyonları, kadın bedeninin standart nesne haline getirildiği kapitalist söylemlere bir eleştiri. Sanatçının eserlerinin öyküsü ise kendi geçmişinden izler taşıyor. Annesi, büyükannesi ve dadısı tarafından büyütülen sanatçının geçmişindeki bu durum kadınlara bakış açısında önemli bir rol oynuyor. Çok küçük yaşlardan itibaren kadın bedeniyle ilgili farkındalığa sahip olan olan sanatçının sergideki NUDE ( ÇIPLAK) serisinde kadın bedeniyle bağlantılı şekiller, bolluk ve zenginliği sembolize eden formlar dikkat çekiyor.

Alicia Framis’in toplumsal cinsiyet eşitsizliğine eleştirel bir bakış açısıyla ürettiği hava yastığı, paraşüt, jelatin ve alüminyum vs. gibi endüstriyel malzemelerden ürettiği kıyafetleri canlı modellerin giydiği defile performansıyla sergileyerek disiplinlerarası diyalog kuruyor. Eserde sanatçı, moda sektörünün kadın bedenini standart nesne haline getiren ve “kırılgan, naif, kusursuz” gibi fiziksel özelliklere temellendiren politikasına karşı durarak; son derece dayanıklı hava yastığı ve paraşüt gibi malzemelerden ürettiği kıyafetlerle ifade alanı yaratıyor.

Karikatürize Formlar

Deniz Satır’ın duvar halıları kadınların yüzyıllardır manzara, çiçek gibi doğal imgeleri resmettikleri geleneksel dokuma yöntemlerinden biri olan iğne dokumayla üretilmiş. Sanatçının sergilenen işlerinde karikatürize formlar yaratılarak dokunmuş, ahlaki olmayan, kaygılı karakterler ve ‘kadın’ vücut kısımları imgeleri dikkat çekiyor. Bu sıkışmış ve cinsiyetsiz karakterler, geleneksel dokumayı ve güncel feminist eleştirileri, ironi ile ele alarak sanat tarihinde geçmiş ile şimdiki zamanın ilintisini gösterme gayesinde.

Saelia Aparacio, Turşu Balonlar, 2023, Enstalasyon, değişken ölçülerde, kavanozlar, su, balonlar. Sanatçının izniyle

Toplumsal Geleneklerle Yüzleşme

Uluslararası bilinirliğe sahip sanatçı Tracey Emin’in tanınmış video art koleksiyoneri Julia Stocshek’in koleksiyonundan “Sometimes the dress is worth more money than the money” başlıklı videosu sanatçının en çok bilinen işlerinden… Kolektif İyileşme projesi kapsamında sergilenen videoda toplumsal geleneklerle bir tür yüzleşme yaratılır.  Emin, bu video ile toplumsal hafızada kadınlara atfedilen kırılgan, naif ve kadınsı olarak kabul edilen çoğu şeyi ihlal etmeyi sanatsal pratiğinin merkezine alıyor.

Kadın Vücuduyla İlişkili Yemek İsimleri

Mehtap Baydu “Analı Kızlı” adını verdiği performansın Kunsthalle Baden Baden ve Sinopale’nin 8. edisyonundan sonra ilk kez Kolektif İyileşme projesi kapsamında İstanbul’da izleyiciyle buluşuyor. Performans kapsamında Baydu, Türkiye mutfağında kadınların güzelliği ve kadın bedeninin şehveti üzerine isimlendirilmiş yemekleri 11 kadınla birlikte hazırlıyor. Menüde analı kızlı isimli bir et yemeği, avrat salatası, ezogelin çorba ve dilber dudağı tatlısı gibi yemekler yer alıyor. Kolektif biçimde icra edilen yemek pişirme eylemi araçsallaşarak gelenekler ve toplumsal değerlerin tartışmaya açıldığı mutfak sohbetlerine dönüşüyor.

Mina’nın Çocukları Projesi “Kolektif İyileşme” kapsamında 26-27-28 Mart tarihlerinde saat 13:00-17:00 arası gerçekleşmesi planlanan üç günlük atölye çalışması sonunda 28 Mart tarihinde düzenlenecek davette kurulacak 60 kişilik yemek masasında sadece ‘kadın vücuduyla ilişkili isimleri olan’ yemekler ikram edilecek. Konuklarla yenilen yemekte toplumsal alanda kadının maruz kaldığı güncel sorunlara işaret edilecek.

Sergi kapsamında Mehtap Baydu’nun “Analı Kızlı” performansından elde edilecek bağış Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği iş birliği ile afet bölgesinde barınma ve eğitime erişim sorunlarıyla mücadele eden genç kadınlara bağışlanacak.

Previous Story

İnci Eviner ile “Evin Ötesi” Üzerine

Next Story

Hatay Arkeoloji Müzesi’nde Kum Torbalı Deprem Önlemi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.