Britanyalı fotoğrafçısı Martin Parr, yarım yüzyılı aşkın kariyeri boyunca İngiliz yaşamını tüm absürtlüğü, sıcaklığı ve çelişkileriyle belgeleyen sıra dışı bir gözlemciydi. Renk doygunluğu yüksek fotoğraflarıyla gündelik hayatın sıradan anlarını beklenmedik bir açıklıkla görünür kılıyor, izleyiciyi hem gülümsetiyor hem düşündürüyordu. Parr, Cumartesi günü Bristol’daki evinde hayatını kaybetti. Ölüm haberini Martin Parr Foundation’ın direktörü Jenni Smith duyurdu. Ailesi bu süreçte mahremiyet talep etti.

Britanya Yaşamının Renkli Aynası
Parr özellikle 1980’lerin ortasında New Brighton’da işçi sınıfın tatil kültürünü belgelediği The Last Resort serisiyle fotoğraf dünyasında önemli bir dönüm noktası yarattı. Güneşten kızarmış tenler, eriyen dondurmalar, balık ve patates kızartması paketleri, lunapark kalabalığı ve dönemin bakımsız sahil görüntüleri, onun bakışında hem komik hem sarsıcı bir gerçekliğe dönüşüyordu. Bu çalışmalar bazı çevrelerce eleştirilse de Parr’ın amacı estetik bir ideal yaratmak değil, yaşamın doğal halini olduğu gibi göstermekti.
Fotoğraflarındaki mizah duygusunun ardında keskin bir toplumsal gözlem gücü bulunuyordu. Parr, “Eğlence gibi görünen ciddi fotoğraflar yapıyorum” sözleriyle üretim anlayışını özetlemişti. İngiliz sınıf sistemini, tüketim kültürünü ve gündelik hayatın ritüellerini belgeliyor, evrensel olanı sıradan anların içinde arıyordu.

Zamanla ilgi alanını dünya geneline genişletti. Small World ve Common Sense gibi projelerle turizmin tüketimle iç içe geçen yapısını ve küresel alışkanlıkların yarattığı absürtlükleri ele aldı. Magnum Photos’a kabulü döneminde tartışmalara yol açsa da kısa süre içinde ajansın en etkili fotoğrafçılarından biri haline geldi. 2014 ile 2017 yılları arasında Magnum’ın başkanlığını yürüttü.
Parr, yalnızca bir fotoğrafçı değil aynı zamanda tutkulu bir koleksiyonerdi. Fotokitaplardan kartpostallara kadar geniş bir arşiv oluşturdu. Uzaya gönderilen köpekler Laika, Belka ve Strelka üzerine biriktirdiği objeler Space Dogs adlı kitapta yer aldı. 2014’te kurduğu Martin Parr Foundation ise hem kendi arşivini hem de Britanya ve İrlanda fotoğrafçılığına dair önemli eserleri korumak amacıyla hayata geçti.






