Bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Mardin Bienali’ne paralel olarak düzenlenen sergilerden biri de sanatçı Bawer Doğanay’ın Mardin’de Kermozade Vakfı’na ait konaklardan bir tanesinde ziyaretçilerle buluşan sergisi. Sanatçının son dönem üretimlerinin de yer aldığı sergideki işler konağın beş odasına yayılıyor.
Sanatçı, serginin hazırlık sürecini, “Sergiye iki ay önce bienal direktörüyle görüştükten sonra hazırlanmaya başladım. Sergi yapacağım mekanı bulduktan sonra her gün zaman geçirdim. Mekanda geçirdiğim zamanlarda üretimim devam etti. His ve enerjisiyle bütünleşen işler çıktı ortaya. Mekan uzun süre kullanılmaya bir yer, içeri girdiğimde her yerde ölü kuş vardı. Kırılmış yumurtalar, ölü yavrular… Bu ümidin yokluğunu hissettirdi. Ölüm ve son gibi. Sonraki günler temizledikçe başka canlıların da olduğunu fark ettim. Mekanda sürekli uçuşan iki çift kırlangıç vardı, oluşturdukları devinim tüm enerjiyi değiştirdi,” diye anlatmaya başlıyor.
Yuva yapan kuşların hikayesini ise şöyle anlatıyor: “İki kırlangıç yuvası buldum ve yumurtalar. Bir odada, iki yumurtasıyla güvercin duruyor. Diğer odada kumru. Kaç yumurtası var bilmiyorum, çünkü yüksekte. Ve artık ürkmüyorlar benden. Çalıştığım noktanın yakınlarında uçuşup konabiliyorlar. Yeniden yaşam, yeniden enerji”.
*Kimliklerini ulaştırdıkları takdirde öğrenciler ve öğretim üyelerine ekstra %20 indirim uygulanır. Abonelik hakkında bilgi ve iletişim için contact@artdogistanbul.com
Doğanay, “Bugün sanatın da buna ihtiyacı var. Çok fazla griler ve siyah var. Umutsuzluk ve savaş. Ve siyaset. Siyasi, politik… Politik bir çalışmayı etkili kılmak için karanlık renkler kullanmaya gerek yok. Bu yüzden yeniden sanat diyebilirim. Karanlık siyasi dönemin çok renkli dışavurumu olarak tanımlanabilir işlerim” diyor.
Üretimlerinde sıklıkla kullandığı çoklu renk skalasıyla işlenmiş alanlar hem primitif hem güncel sanatın tasarım ögelerine işaret eden sanatçının resimlerinde, figürler belirsiz duygusallığın fantastik dünyasında yaşıyor. Doğanay’ın eserlerinde ise hayatlarındaki samimi, gündelik anlar konu ediliyor. Çağın da etkisiyle resimlerdeki bireyler Nihilist ve Romantik davranışların temsilcileri olarak karşımıza çıkıyor.
Sanatçı sergilenen işlerinden “Terasta bir hatmi yetişti”yi şöyle özetliyor:
“Ovadan uzak, kaleye yakın, taşların arasında.
Ova onun için tehlikeli
Zararlı ot, ilaç, anız. Çok kalmaz ölür.
Sulandıkça güçlenen, güzel çiçek açan bir sokak otu.
O sokağı seviyor, taşı, verimsiz toprağı.
Doğa onun için tehlikeli, buğdayın yanında zararlı.
Bu bir hatmi, tüm terasa hükmedebilen.
Ovaya, gökyüzüne, aya karşı.”
“Flaneurün Manifestosu”nu ise şu cümlelerle...
“İşleri, kırlangıcın yuvasını yaptığı gibi çalışıyorum.
Yuva için toprak ve çamur gerekli sadece!
Işık beyazdır gölge mavi.
Bitkiyi sula çoğalt. Kediye mama ver.
Motifler ve figür
Ova ve gökyüzü
Taşın alabildiğince rengi var
Rengi görüyorum…
Politik duruşum burada
Kendimleyim ve süzgecim
Savaşın iktidarın ve kitlesel göçün ağırlığı ve dayanılmaz bunalımı.
Orda kalırsam boğulurum.
Şimdi bendeyim.
Buluttayım.
Işıkta ve renkteyim.
Duramıyorum yerimde.
Her şey çok yavaş.
İlerlemeliyim, yükselmeli, yenilenmeliyim.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Sergi 20 Haziran’a dek, Şar Mahallesi, 239. Sokak, Mardin Müzesi arkasında görülebilecek.
Bawer Doğanay Hakkında
1990 yılı Mardin doğumlu olan sanatçı, Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Bölümü yüksek lisans eğitimine halen devam ediyor. 2018 ve 2020 yıllarında BASE İstanbul’da yer alan sanatçı, üretimlerini ve yaşamını Mardin’de sürdürüyor.
Katıldığı Sergiler
2018- ‘Base’ Yeni nesil sanatçı platformu, Galata Rum Okulu, İstanbul.
2020- ‘Base’ Yeni nesil sanatçı platformu, Tophane-i Amire, İstanbul
2020- ‘Kayıtdışı’ Kentin hafızası, sergisi, Mardin
2021- Labirent Sanat ‘bir sanatçı bir defter’ İstanbul
2021- Ferda Art Platform ‘Bir bulut içinde yaşıyorum’ ilk kişisel sergi, İstanbul
2021- ‘One Akaretler’ Karma sergi, Akaretler- İstanbul
2022- Büyükdere35, İstanbul
2022- Tütün deposu, 13metrekare sanat kolektifi proje sergisi
2022- Artweeks, Akaretler, İstanbul