Venedik Bienali’ndeki Ukrayna Pavyonu’nun eş küratörlerinden Maria Lanko, bienalde Ukrayna’yı temsil edecek olan sanatçı Pavlo Makov’un enstalasyonu “Fountain of Exhaustion”ı zorlu bir yolculuğun ardından Venedik’e ulaştırmayı başardı.
Kiev’deki Naked Room Gallery’nin sahibi olan, aynı zamanda Ukrayna pavyonunun küratörleri arasında yer alan Lanko, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından arabasına yüklediği enstalasyonun ana parçaları olan üç kutu dolusu bronz huniyle birlikte 24 Şubat’ta Kiev’den yola çıktı.
Geçtiğimiz hafta Talking Galleries New York konferansında konuşan Lanko, “Ne olursa olsun onları Venedik’e götürmem gerekiyordu. Sadece sembolik olarak da olsa, orada varlığımızı göstereceğiz” demişti.
Rusya’nın ülkeye saldırdığı 24 Şubat tarihini bir milat sayan küratörün Venedik’e yolculuğu üç hafta sürdü. Zorlu geçen seyahatte Makov’un arabasının camı kırıldı. Yolun zor ve sıkışık, kalacak yer bulmanın ise neredeyse imkansız olduğuna dikkat çeken Makov ve arkadaşları, kırık camla devam eden yolculuk süresince tanımadıkları insanlarla, soğuk evlerde uyumak zorunda kaldı.
Artnet’in haberine göre, saldırının ardından Ukraynalı binlerce sivilin ülkenin batısına hareket etmesiyle birlikte, Lanko’nun Kiev’den yaklaşık 850 km uzaklıkta olan Romanya sınırına ulaşması bir hafta sürdü. Küratörü yolculuk sırasında Milan merkezli Tecnolegno Allstimenti şirketi aradı ve yardım tekliflerini iletti.
Lanko’nun Instagram hesabından da paylaştığı zorlu yolculuğun ardından eser Venedik’e ulaşmayı başardı. Pavyonun küratörleri ve sanatçı Pavlo Makov da Venedik’te bir araya geldi.
Tükenmeyi Temsil Ediyor
Sanatçı Pavlo Makov’un bienalde Ukrayna’yı temsil edecek “Fountain of Exhaustion”ı, 1994’te üretilen kinetik bir eser. Piramit şeklinde dizilmiş 78 bronz huniden meydana geliyor. En üstteki huniden akan su, ikiye ayrılarak alttaki tüm hunilere dağılıyor. Aşağıya inen suyun ayrılarak azalması ve yüzeye sadece birkaç damla suyun ulaşması, kişisel ve küresel düzeyde tükenmeyi simgeliyor.
Küratör Maria Lanko eseri, “kendi kendini tüketen, paradoksal bir kaynak” olarak yorumluyor.