Sanatçı Anna Uddenberg’in New York’ta sergilenen eseri kısa zamanda sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri haline geldi. Uddenberg’in açık bir “beyaz yaka” eleştirisi yaptığı eserinde, bir kadının kalçası havada kalacak şekilde özel tasarım bir koltuğa yerleştiriliyor.. Ana rahmine benzetilen koltukta mankenin
İnsan yaralarıyla nasıl baş eder? Peki ya baş edemezse? Ya da kişisel yaralarla kolektif yaralar arasında bir ilişki var mı? Yaralar ötekiyle ilişkilenmeye kapı aralayabilir mi? İnsan kendi yarasına bakmaz, hatta onun kendine ait olduğunu bile teslim etmezse, başkalarının yarasıyla empati kurabilir
Odunpazarı Modern Müze (OMM), üçüncü yılında Yas ve Haz başlığını taşıyan sergisiyle dünyayı algılama biçimlerimizi çağdaş beden kavramı üzerinden irdeliyor. Yerli ve yabancı 38 sanatçının disiplinler arası üretimleri ile kurgulanan sergi, insan olmanın sezgisel yönünü izleyiciye sunuyor. İnsana ait olumlu ve olumsuz
Beyoğlu’ndaki Depo İstanbul iki yeni sergiye ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri, Tanja Ostojić’in 2009’dan bu yana sürdürdüğü Mis(s)placed Women? isimli katılımcı sanat projesinin sergisi. Performanslar, atölyeler ve çevrimiçi bir platformdan oluşan Mis(s)placed Women? altı farklı kıtadan, farklı kökenlere sahip ve büyük çoğunluğu
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), yaşayan en önemli ekofeminist sanatçılardan biri olan Agnes Denes’in mekâna özgü eseri “Yaşayan Piramit”e ev sahipliği yapmaya başladı. Eser, 29 Ocak tarihine Sabancı Holding’in ana sponsorluğunda; Çimsa’nın iletişim sponsorluğunda SSM’nin bahçesinde görülebilecek. İlk olarak 2015’te New York’taki Socrates Heykel
Son 10 Yılın Çıkmış Soruları isimli ilk kişisel serginiz ArtOn’da açılıyor. Sergiden genel olarak biraz bahseder misiniz? Sergi fotoğraf, video enstalasyon ve kinetik yerleştirmelerden oluşuyor. Küratörlüğünü İlayda Abdik yapıyor. Beş ay sergi üzerine sakin bir şekilde çalıştık. Sergiyi fiziksel olarak iki boyutun
Öktem Aykut sanat galerisi tarafından düzenlenen Renée Levi ve Janiv Oron ikili sergisi “Alba” 3 Ekim’e kadar Akaretler No: 37-39 binasında ziyaretçilerle buluşuyor. Bilgili Sanat ev sahipliğinde Akaretler 37-39 numaralı binanın 3 katındaki, yaklaşık 20 odaya yayılan sergi, Renée Levi`nin üretiminin son
İsviçre, Miami ve Hong Kong’ta fuarlar düzenleyen Art Basel’in, bu yılın başlarında adreslerine Paris’i de eklediğini açıklaması sanat dünyasında büyük ses getirmişti. Üstelik Art Basel, Paris fuarı için kentin ikonik mekanlarından Grand Palais ile anlaştığını açıkladığında gözler bir kez daha üzerine çevrildi.
Yaklaşan Frieze, KIAF Seul ve KIAF Plus fuarları öncesinde ilk olarak uluslararası sanat dünyasının mega galerileri arka arkaya kentte yeni mekanlarını açtı ya da var olan alanlarını genişletti. Batılı galerilerin kente akın etmesinin en büyük nedeni olarak da Güney Kore’deki yerel sanat
Meşher, Antik Yunan mitolojisindeki Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşkı mitinden hareketle kurgulanan “Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?” başlıklı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergide bir araya gelen eserler, bu kadim anlatının sunduğu yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün
Nişantaşı’ndaki SODA, çalışmalarını Barselona’da sürdüren dört sanatçının eserlerinin yer alacağı ‘’Istanbul Calling’’ sergisini ağırlamaya hazırlanıyor. 24 Eylül’de kapılarını açacak sergi, 26 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Sergide ABD’li sanatçı Frank Plant, Gerard Mas, Samuel Salcedo ve Efraim Rodriguez’in eserleri görülebilecek. Farklı malzemeler kullanılarak yapılmış heykellerin