Candeğer Furtun, Bacaklar, 1994, Seramik, 5 çift bacak heykelinin her biri, 48 x 46,5 x 40 cm, Fotoğraf: Hadiye Cangökçe

Kalıntılardan Şifalanma Zamanı

Çinili Hamam uzun bir restorasyon sürecinin ardından açıldı ve banyo fonksiyonu kazanmadan önceki ilk ve son sergisine ev sahipliği yapıyor. Çinili Hamam’daki Kalıntıların Şifası sergisinin küratörü Anlam de Coster ile konuştuk…

//

Zeyrek Çinili Hamam kompleksinin sırlarla dolu bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Son 13 yılı kapsayan yoğun bir restorasyon sürecinin ardından hamamın açılışını yapan Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) sergisi nasıl ortaya çıktı?

Bu alışılmadık projeyi, Zeyrek Çinili Hamam’ın Kurucu Direktörü Koza Güreli Yazgan sayesinde gerçekleştirdim. Koza, 2022’nin son aylarında bana ulaşarak hamamın hikayesini anlattı ve kapsamlı bir arkeolojik kazıdan sonra gerçekleşen detaylı restorasyonun ardından, hamamın açılışını bir sergi ile gerçekleştirmek istediğini belirterek, küratör olarak beni davet etti. Koza’nın bu benzersiz tarihi mirası canlandırma ve herkesle paylaşma tutkusunu bana da sirayet etti ve kendimi hamamların derin ve katmanlı dünyasında buldum.

İstanbul’un UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan dört bölgesinden biri olan Zeyrek, hem Bizans, hem de Osmanlı için tarihi bir öneme sahip. 1530’lu yıllarda Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa tarafından yaptırılan Zeyrek Çinili Hamam, Mimar Sinan’ın tasarladığı en eski hamamlardan biri. Kazılar esnasında keşfedilen objeler ve Bizans Sarnıçları ile de hamamın tarihi 5. yüzyıla kadar uzanmış.

The Marmara Grubu ve Koza ile ailesinin bu tarihi mirası korumak ve restore etmek için sarf ettiği emek ve uğraş, mitolojik bir destan kadar etkileyici.  Açılışı bir güncel sanat sergisiyle yaparak 13 yıl sonra hayata döndürdükleri hamamı ücretsiz olarak geniş kitlelerle buluşturma kararları da ilham verici.

Kalıntıların Şifası sergisi, işte bu olağanüstü yeniden doğuş serüveninden ilham alıyor. Hem Zeyrek Çinili Hamam’ın bu meşakkatli süreçte gün yüzüne çıkan çok katmanlı tarihçesi, hem de hamamların kültürel ve sembolik dünyası hakkında yaptığım araştırmalar ve keşifler, serginin nüvesini oluşturdu.

Elif Uras, Fısıltı Odası, 2023, Muğla mermerinden üç heykelden oluşan yerleştirme, 100 x 45 x 45 cm, Fotoğraf: Hadiye Cangökçe

İçinde bulunduğumuz dönemde kalıntılar, harabeler üzerinde düşünmek çok manidar. Sizin için serginin başlığı ne ifade ediyor?

Farklı anlamlar taşıması sebebiyle tam çevirisi mümkün olmayan serginin İngilizce başlığı Healing Ruins, kalıntıların (ruins) kendiliğinden şifalı (healing) olmasını vurgulamaktan ziyade, tarihi, toplumsal ve ruhsal harabeleri (ruins) onarma eyleminin (healing) üzerimizdeki iyileştirici, dönüştürücü etkileri üzerine düşünmeye davet ediyor. İngilizce başlığın ilk bakışta pek akla gelmeyen üçüncü okuması olan “İyileşmek Harap Eder” ise, hamam ritüellerinde olduğu gibi, arınmanın, yaratmanın ve onarımın ancak meşakkatli süreçlerden geçerek mümkün olabileceğini ima ediyor.

Kendiliğin manevi harabeleri, toplumsal hafızanın viraneleri ve bizden önce gelen medeniyetlerin somut kalıntılarının ortak bir noktası var: Üçü de de kimliklerimize dair anahtarlar taşıyor. Onları gömmeyi, yok saymayı, hasarlı veya terk edilmiş temeller üzerine inşa etmeyi seçebiliriz. Ya da cesaretimizi toplayarak onları kazmayı, sırlarını açığa çıkarmayı, yüzleşmeyi, analiz etmeyi ve hatta bu kalıntıları onarmayı deneyebiliriz.

ArtDog Istanbul 19. Sayı150,00“CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILI” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Görseli: Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide heykeli incelerken, 1934, BYEGM
Kapak Tasarımı: Burcu Ocak

Başarılı

Sergide yer alan sanatçı ve eserlerin seçim süreci nasıl gerçekleşti?

Aslında hangi sanatçıları ya da eserleri göstereceğimi düşünmeden önce, ilk olarak bu özel hamamın tarihi ve restorasyon süreci ile Osmanlı’da hamamların kültürel tarihini özümsemeye çalıştım. Derken kendimi Barbaros’un hayat hikayesinden külhanbeylerinin inisiyasyon ritüellerine, dört elementin ilişkisinden Pompei’nin katmanlarına uzanan bir araştırma serüveninde buldum.

Sergide Türkiye ve yurt dışından toplam 9 farklı ülkeden 22 sanatçının 60’a yakın eseri yer alıyor. Serginin ana temaları arkeoloji, harabeler, psikanaliz ve mitler gibi şahsi ilgili alanlarımla ilişkili olduğu için bu sanatçılar uzun zamandır işlerini takip ettiğim isimlerdi. Seçim süreci hayli içgüdüsel bir şekilde gelişti.

Hamama sergi için ilk geldiğim anda gözümün önünde spesifik noktalarda beliren işler oldu: Francesco Albano’nun Shipwreck isimli işi, Marion Verboom’un totemleri, Lara Ögel’in asaratonları ve Candeğer Furtun’un işlerini bunlar arasında sayabilirim.

Bu sergi tarihi hamamın iç bölümleri ile Bizans sarnıçlarını kapsayan ilk ve son sergi olduğu için sergide yer alan 22 sanatçıdan 12’sini mekâna özgü eserler yaratmaları için davet ettim. Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoë Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras bana güvenerek bu serüvene yeni üretimleriyle katıldıkları için çok şanslıyım. Bu süreçte hem kendi öğrendiklerimi sanatçılarla paylaşmam, hem de onların araştırmalarından ve bakış açılarından öğrendiklerim sergiyi oluştururken bize yol gösterdi.

İlginizi çekebilir:  "Küresel İkaz"
Candeğer Furtun, Bacaklar, 1994, Seramik, 5 çift bacak heykelinin her biri, 48 x 46,5 x 40 cm, Fotoğraf: Hadiye Cangökçe

Kalıntıların Şifası kapsamında sergilenen eserlerin izleyicilere iletmek istediği özel mesajlar var mı? Ziyaretçileri nasıl bir deneyim bekliyor?

Bu sergi, Zeyrek Çinili Hamam ısıtılmadan önce, mimari detaylarını ücretsiz olarak ve hamam ritüellerinden bağımsız, giysilerimizle deneyimlemek için son fırsat. Ayrıca, sanatçıların hamamla konuşan işleriyle açtığı görsel ve düşünsel dünya, bizim hamamın tarihi, mimarisi, kıvrımları ve sırlarıyla içgüdüsel bir ilişki kurmamıza olanak tanıyor. Örneğin, hamamın kubbelerindeki yıldızlar ve göbek taşının altındaki cehennemlik arasındaki ilişki ve ruhsal harabelerin dünyası Francesco Albano’nun işlerinde görünür oluyor. Erkek tarafının sıcaklığının duvarlarına 18. yüzyılda eklendiği saptanan ve Zeyrek Çinili Hamam Müzesi’nde sergilenen Hamamiye’nin dizeleri, Başak Günak’ın ses yerleştirmesiyle suyun hafızasını bugüne taşıyor.

Sergi, ziyaretçilerin metin veya yoruma ihtiyaç duymadan, hamamla doğrudan bir bağ kurabilmeleri umuduyla tasarlandı. Benim en değer verdiğim konulardan biri, ziyaretçilerin eserlerle ve mekânla kurdukları kişisel bağlar. Ziyaretçiler ile etkileşimlerimde de beni en çok duygulandıran, beni tanımamasına rağmen sergiden ayrılırken bana sarılan, bazen ağlayan ya da kişisel duygusal deneyimlerini paylaşan, hatta benim bir yerde yazmadığım ama düşündüğüm ayrıntıları hissedip bana aktaran insanlarla tanışmak oldu.

ArtDog Istanbul 19. Sayı150,00“CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILI” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Görseli: Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide heykeli incelerken, 1934, BYEGM
Kapak Tasarımı: Burcu Ocak

Başarılı

Peki teknik açıdan ele alacak olursak, hamamın mimarisi kurulum sürecini nasıl etkiledi?  Sizi zorlayan veya beklenmedik şekilde keyif veren tecrübeleriniz oldu mu? 

Sergi üzerinde çalışmaya başladığımdan itibaren, hamamı sadece bir dekor olarak kullanmak istemediğimi ve bu yapının hem fiziksel, hem de sembolik katmanlarıyla doğrudan ilişki kurmak istediğimi biliyordum. Lakin yeni restore edilmiş tarihi bir kültürel miras alanında olduğumuz için buranın kısıtlarını dikkate almamız gerekti.

Restorasyon sürecinde harcanan emeği biz de kurulum sürecinde devam ettirdik. Üstelik Mimar Sinan’ın bir baş yapıtında, onun gölgesinde çalışmanın hem heyecanlı hem de zorlu yanları oldu. Sergideki işlerin ve genel temanın doğrudan bu hamamla bir ilişki kurması ama kitsch bir yere kaymaması gerekiyordu. Duvarlara eser asamadığımız gibi, pek çok işin boyutu, bir insan eninde olan dar hamam kapılarından geçmeye uygun değildi. Hamamın içerisinde sadece insan gücüyle taşınabilecek eserleri sergileyebildik. Hamamın yapısı itibarıyla sadece doğal ışıkla gezilecek bir sergi tasarladık. Ayrıca sergileme elemanları ya da kaide kullanımını çok zor kılan uhrevi atmosferi göz önünde bulundurmamız gerekti.

Malzeme seçimlerinde de hamamın mimari ve sembolik dünyasını göz önünde bulundurduk: Mermer, pirinç, çini gibi hamamın baskın mimari öğelerini kullanan işlerin yanı sıra, hamam ritüellerini hatırlatan ipek, parafin, seramik gibi malzemeler de hamamdaki hikâyelerin çeşitliliğini ön plana çıkardı.

Bu kısıtlamalar aslında beni de, sanatçıları da daha yaratıcı kıldı. Burası normal bir sergi alanı olmadığı için, hamamın beni yönlendirmesine izin vermeyi öğrendim. Çoğu işi ve yerini bana hamam fısıldadı.

Franccesco Albano, Whirlpool, 2014, Balmumu, polyester reçine, yastıklar, halat, 50 x 37 x 115 cm

Kalıntıların Şifası, Zeyrek Çinili Hamam’ın iç bölümlerinde gerçekleşen son sergi. Hamam yıkanmaya açıldıktan sonra hamamın sanat ile ilişkisinin geleceği için ne öngörüyorsunuz?

Hamamların Osmanlı’daki toplumsal fonksiyonu gibi, Zeyrek Çinili Hamam’ın da bir aidiyet hissi yaratması ve insanları bir araya getiren bir rol üstlenmesi bizim için önemli. Dolayısıyla Zeyrek Çinili Hamam kompleksi, kültür sanat ve eğitim programlarıyla farklı kitleleri bir araya getirmeyi sürdürecek.

Hedefimiz, hem Bizans sarnıçlarında, hem de Zeyrek Çinili Hamam’ın bahçesinde bu kültür mirasının çok katmanlı tarihi ve sembolizmiyle konuşan mekâna özgü eserler üretmek üzere güncel sanatçıları davet etmeyi sürdürmek. Kalıntıların Şifası’nı takiben Hamam önce önümüzdeki yıl Mart ayında asıl fonksiyonuna kavuşacak, daha sonra da yeni projelerimiz ziyaretçileriyle buluşacak. Ayrıca, disiplinlerarası konuşma ve performans programları ile Zeyrek Çinili Hamam Müzesi ve müze mağazasındaki sanatçı ve tasarımcı işbirlikleriyle hamam bir buluşma noktası olmaya devam edecek.

Kalıntıların Şifası sergisi, 30 Kasım tarihine kadar devam edecek.

Previous Story

2023’ün Son Dönemecinde Vizyonda Neler Var?

Next Story

“Sanat Benim İçin Bir Yaşam Hali”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.