Kadınlar ve Hayatları - ArtDog Istanbul
Leman Şenalp çalışırken.

Kadınlar ve Hayatları

///

Şair Nigar Hanım’dan Fatma Aliye’ye, Halide Edip Adıvar’dan Sabiha Sertel’e; Hasene Ilgaz, Süreyya Ağaoğlu, Sabiha Rüştü Bozcalı, Samiha Ayverdi, Adalet Ağaoğlu, Behice Boran, Necile Tevfik, Kerime Nadir Azrak, Jale Baysal, Leyla Erbil, Şirin Tekeli’ye… Kadın tarihimize dair bu başucu çalışmasına konu olan isimlerden bazıları…

1800’lü yıllardan başlayarak günümüze kadar alanında yetkin kadınları konu alan kitabın arka planı hayli dikkat çekici. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Proje Danışmanı Prof. Dr. Tuba Çavdar Karatepe, “Çoğu kez görmezden gelinen, arşivlerde yeri fazla olmayan kadınların hayatı, biyografileri söz konusu olduğundaysa araştırmacıların daha çok uğraşması gerekebilir. Bilmek, tanımak, adeta onunla, onun zamanını, şartlarını,  ailesini ve yaşamını tüm bağlantıları bulabilmek için arşivlerde çalışmak kolay değil,” diyor. Yaşanmış bir hayatın izini sürmek, eksiksiz göstermek için çeşitli kaynaklar ve arşivlerin didik didik edildiğini aktarıyor ve “Bir kadın biyografisi yazmak sadece yaşam öyküsü kaleme almak değildir, olmamalıdır,” diye ekliyor.

Osmanlı döneminde yaşamış ilk kadın şairimizin, modern Türkiye’nin ilk kadın avukatının ya da Türkiye’de kadın hareketinin başını çeken bir figürün daha önce hiç karşılaşmadığımız fotoğraflarına, el yazısıyla tutuğu notlara, hiç görmediğimiz gazete ve dergi kupürlerine bu kaynak kitap sayesinde tek seferde ulaşmamız mümkün… Kitap aynı zamanda, İstanbul’da çeşitli kurumların bünyesinde bulunan kadın özel arşivlerinin izini sürerek, bu oluşumlara dikkat çekmeyi de hedefliyor.

Şimdi dilerseniz “40 Kadın 40 Hayat”  kitabına konu olan önemli simalarından birkaç örnekle bu yazıya devam edelim.

Heykeltıraş Zerrin Bölükbaşı

Fatma Aliye (Topuz)

Unutuluşun gölgesindeki yazar Fatma Aliye’nin hikâyesi Tülay Gençtürk Demircioğlu tarafından kaleme alınıyor. Fotoğrafı 2009 yılında 50 TL’nin arka yüzüne basılınca dikkatleri üzerine çeken Fatma Aliye (1862-1936), Osmanlı toplumunda kadın edebiyatının en önemli kalemlerinden. Tanzimat döneminin verimli aydınlarından biri olan yazar, roman yazarlığının yanında Fransızcadan yaptığı çeviriler ve felsefe tarihi alanındaki çalışmalarıyla da tanınıyor. Tanzimat’ın ilk kadın çevirmeni Aliye, aynı zamanda döneminin kadın hakları mücadelesinin önde gelen isimlerinden. Farklı türden birçok eser veren yazar, kendi döneminde öyle bir popüler olmuş ki ismi yeni doğan kız çocuklarına verilmiş. Kadın edebiyatının ilk romanlarından Muhadarat’ı yazan Aliye, burada döneminde yazılan romanlardaki zayıf, eğitimsiz, toplumda yer edinememiş kadın karakterlerin aksine; güçlü, eğitimli, ayakları üzerinde duran ve çalışarak hayatını kazanan ideal bir kadın tipi yaratıyor.

Son yıllarda edebiyat dünyasının ilgisini çeken Fatma Aliye hakkında günümüzde çok sayıda kitap ve makale yazılıyor, seminerler düzenleniyor. Yazarın edebiyat dünyasının ilgisini çekmesinin nedenlerinden bir de Mübeccel Kızıltan ve Tülay Gençtürk’ün hazırladıkları İBB Atatürk Kitaplığı’nda bulunan Fatma Aliye Hanım Evrakı kataloğu.

Prof. Dr. Jale İnan

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın arkeologlarından Prof. Dr. Jale İnan (1914-2001), Türkiye’de klasik arkeolojinin gelişimine hem akademik hem de deneysel katkılar sundu. İnan’ın hayatı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki özel arşivi ve çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında Firdevs Gümüşoğlu’nun kaleminden aktarılıyor. Prof. Dr. İnan, Türkiye’de arkeoloji eğitiminin olmadığı ve arkeolojinin özellikle kadınlar için bir meslek olarak dahi görülmediği yıllarda henüz bir yaşındaki çocuğunu evde bırakıp, bu alandaki tutkusunu ortaya koymuş. O nedenledir ki bir dönem TRT’de yayınlanan Cumhuriyete Kanat Gerenler belgeseliyle bir kadın olarak Anadolu’nun yolu olmayan köylerinde yaptığı kazı çalışmalarıyla hafızalara kazınmış. 40 Kadın 40 Hayat kitabında İnan’ın Roma ve erken Bizans dönemi üzerine yoğunlaştığı çalışmaları kadar, tarihi eser kaçakçılığına karşı verdiği mücadelesi de yer buluyor.

Behice Boran

Siyasetçi, akademisyen, sosyolog ve Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) son genel başkanı Behice Boran (1910-1987), Türkiye’de sosyal bilimler tarihinin en ışıltılı simalarından. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk kadın sosyoloğu, ilk kadın sosyalist milletvekili ve ilk kadın parti genel başkanıydı. ABD’deki sosyoloji doktorasının ardından 1939 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde sosyoloji doçenti olarak göreve başladı, Anadolu köylerinde ilk toplumsal değişim araştırmalarını yaptı. 64 yıllık ömrü boyunca sınıfsal ayrımlar ve kadın hakları konusunda büyük mücadele veren Boran’ın özel arşivi TİP yöneticilerinden Osman Sakalsız tarafından TÜSTAV’a bağışlandı. Arşivde Behice Boran için Brüksel’de düzenlenen cenaze töreni fotoğrafları ve 12 Eylül darbesi sonrasında Sofya Radyosu’nun kendisiyle yaptığı ses kaydına da ulaşmak mümkün. Boran’ın öyküsü Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Atılgan tarafından kaleme alınıyor.

İlginizi çekebilir:  Kadıköy Rum Ortodoks Cemaati Vakfı Başkanı Yorgo İstefanopulos ArtDog'a Konuştu: “Yıkım yok. Çıkan haberler vakfımızı hedef haline getirdi.”

Kerime Nadir Azrak

Kerime Nadir (1917- 1984), yaşamı boyunca 40’ın üzerinde eser veren ve henüz 20 yaşındayken kaleme aldığı ilk romanı Hıçkırık ile Cumhuriyet döneminin ilk çok satan ve okunan roman yazarlarından. Nadir, Yeşilçam’a uyarlanan Dehşet Gecesi isimli romanıyla erotik-gerilim türünde ilk eserlerden birine de imza atıyor. Ancak yazarın 1940 – 1950’li yıllarda geniş halk kitleleri nezdindeki popülerliği göz ardı edildi, piyasa romancısı olmakla itham edildi. Didem Ardalı Büyükarman ve Berna Gençalp’in kaleme aldığı Kerime Nadir’in romancılığı, aşk romanı kalıpları dışına taşan eserleri, farklılaşan karakter yaklaşımları, kadın erkek ilişkileri, çeşitlenen roman mekânları ve karakterlerin yaşadıkları şehirlerde var olma mücadelesiyle de ele alınıyor. Yazın dünyamızda kazandığı teliflerle geçinebilen az sayıdaki yazarlarımızdan bir olan Nadir, Romancının Dünyası adlı hatıra kitabında yazarlık kariyerine dair zengin bir malzeme sunuyor.

Josephine Powell Saraçhane’deki evinde.

Josephine Powell

Zafer Füsun Ertuğ’un Kadın Özel Arşivlerinde 40 Kadın 40 Hayat için kaleme aldığı Josephine Powell (1919-2007), Anadolu’nun önemli gezgin ve araştırmacılarından. Powell, profesyonel fotoğrafçı, seyyah ve halk kültürü araştırmacısı bir Amerikalı. Türkiye’de yaşadığı uzun yıllar boyunca yaptığı araştırmalar sırasında çektiği kırsal ve göçer yaşamına ilişkin binlerce fotoğraftan oluşan arşivini ve kütüphanesini Vehbi Koç Vakfı’na bağışlamış. Amerikalı kadın seyyahın öyküsünde köylerde, yollarda, yaylalarda gördüğü ve fotoğrafladığı Anadolu kadını, gündelik yaşamları, uğraşları ve yaratıcılıkları da anlatılıyor.

Leman Şenalp

Türk kütüphaneciliğinin önemli isimlerinden Leman Şenalp (1924-2018), 32 yıllık profesyonel kütüphanecilik yaşamına ‘Milli Kütüphane’nin ilk uzman kütüphanecisi’, eğitim için yurt dışına gönderilen ‘ilk kadın kütüphaneci’ ve ‘TDK’nın ilk kadın başkanı” olmak gibi pek çok ilki sığdırır. Mehmet Manyas’ın kaleme aldığı öyküsünde üretkenliği, mücadeleci yönü, mesleği ve akademik çalışmalarıyla da dikkat çekiyor.

Behiye Aksoy

“40 Kadın 40 Hayat” kitabında sahne dünyamızın ilk kadın solisti Behiye Aksoy’un (1929- 2015) yaşam öyküsüne de yer veriliyor. Türk Sanat Müziği ses sanatçısı Aksoy’u kaleme alan İncila Bertuğ döneminin ünlü solisti hakkında şu notları düşüyor: “1960’lı yıllarda İstanbul’da gazino dünyası renklenmeye ve canlanmaya başladı. Özellikle Maksim Gazinosu en parlak dönemindeydi. Bu parlak dönemin zirvedeki assolisti de Zeki Müren’di. Müren’in alt kadrosunda çalıştığı bir dönemde Behiye Aksoy’daki ışığı gören Fahrettin Aslan onu assolist yaptı. Sahne dünyasını iyi bilen hiç kimse bir kadının tek başına bunu başarabileceğine inanmıyordu. Tam tersi oldu; Behiye Aksoy azmi, iradesi ve çalışkanlığıyla yıllarca zirvede kalmayı başardı.”

Zerrin Bölükbaşı

İlk Türk kadın heykeltıraşlardan Zerrin Bölükbaşı’nın özel arşivi, oğlu Ahmet Bölükbaşı tarafından Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’na bağışlandı. 1936- 2003 yıllarını kapsayan arşivde aile ve özel hayatının yanı sıra heykel çalışmaları, sergileri için çekilen birçok fotoğraf ve sergilerin bilgilerini içeren çeşitli belgeler de yer alıyor. 40 Kadın 40 Hayat kitabında ise “Mühürlü Zamanların Heykelcisi”ni Yıldanur Ketenci kaleme alıyor. Ketenci, Bölükbaşı’nın arşivlerde kalan aile ve özel hayatı, eğitim hayatı, mesleki/sanat yaşamı, hobileri – merakları, gezileri ve ilişkili olduğu sivil toplum kuruluşları ve hakkında yazılanları gün ışığına çıkarıyor.

Previous Story

Assos’ta Felsefe Buluşması

Next Story

Mixer İki Yeni Sergiyi Ağırlıyor

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.