Kanadalı Ghostly Kisses grubu, Avrupa turnesi kapsamında 28 Ekim’de BKM Organizasyonu ile Maximum Uniq Box’ta bir konser verecek. Margaux Sauve ve Louis-Etienne Santais’den oluşan dream pop grubunu Spotify’da dünyada en çok dinleyen şehirler listesinde İstanbul 1. sırada yer alıyor. Solist ve söz yazarı Margaux Sauvé konser öncesinde Artdog İstanbul’un sorularını yanıtladı.
-
Bu İstanbul’a ikinci gelişiniz. İlk deneyiminiz nasıldı? İstanbul sizin için ne ifade ediyor?
İstanbul’daki ilk deneyimim gerçekten muhteşemdi. Şehrin eşsiz bir enerjisi var, tarihin ve modernliğin inanılmaz bir karışımı. Güzel bir mekânda sahne alma ve pek çok misafirperver ve dost canlısı insanla tanışma fırsatım oldu. İstanbul’un kalbimde ayrı bir yeri var.
-
Müzisyen bir aileden geliyorsunuz, konservatuvarda keman okudunuz ancak üniversitede psikolojiyi tercih ettiniz. Müzik hangi noktada tekrar hayatınızın merkezine oturdu?
Üniversitede psikoloji okurken bile müziğe karşı her zaman bir sevgim vardı. Bu süre zarfında yeniden şarkı yazmaya başladım ve müziğin onsuz yaşayamayacağım bir şey olduğu ortaya çıktı. Gerçek tutkumun müzik olduğunu fark ettim ve ona daha ciddi bir şekilde odaklanmaya başladım.
-
Ghostly Kisses serüveni nasıl başladı? Keman çalmaktan şarkı söylemeye geçişiniz nasıl oldu?
Ghostly Kisses maceram kendi müziğimi yazıp kaydetmemle başladı. Şarkı söyleyerek ve şarkı yazarak kendimi ifade etmenin yeni bir yolunu buldum. Kemancı olarak başlamama rağmen şarkı söylemek bana daha doğal geldi ve müziğimde iletmek istediğim duygularla bağlantı kurmamı sağladı. Sanırım gençken çok utangaçtım ve kendimi kimsenin önünde şarkı söylerken hayal edemiyordum. Ama kendi şarkılarımı yorumlamaya başladığımda şarkı söylemenin kendi tarzımda ve rahat hissettiğim bir yolunu buldum.
-
Ghostly Kisses şarkılarını hangi kelimelerle ifade edersiniz?
Ghostly Kisses şarkılarını duygusal, rüya gibi ve ruhani olarak tanımlarım. Kişisel deneyimlerimden ve etrafımdaki dünyadan ilham alıyorlar. Dinleyiciyi farklı bir yere taşıyacak bir ruh hali ve atmosfer yaratmaya çalışıyorum.
-
Grubun ismi William Faulkner’ın ‘Une ballade des dames perdues’ adlı şiirinden geliyor. Size ve müziğinize başka neler ilham verir?
Pek çok farklı yerden ilham alıyorum. Doğa, sanat, edebiyat ve kişisel deneyimlerim müziğime ilham veriyor. Bazen yazdığım kelimelerin anlamını haftalar, aylar sonra anlıyorum. Müziğin gerçekten duygularımı ortaya çıkarmama ve onları anlamama yardımcı olduğunu düşünüyorum.
-
Müzikal yolculuğunuzda sizi en iyi ifade eden hangisi; keman çalmak mı, şarkı söylemek mi yoksa şarkı yazmak mı?
Keman çalmak müzik yolculuğumun önemli bir parçasıyken, şarkı söylemek ve şarkı yazmak müzikal ifademin merkezi haline geldi. Duygularımla bağlantı kurmamı ve kişisel deneyimlerimi bana gerçekten özgün gelen bir şekilde başkalarıyla paylaşmamı sağlıyorlar.
-
Ghostly Kisses’ın tarzı dream pop olarak adlandırılıyor. Nedir bu dream pop?
Dream pop, pop müzik unsurlarını nefes kesen ve büyüleyici seslerle birleştiren bir müzik türüdür. Genellikle katmanlı vokaller, yankı içerir, ruh hali ve duyguya odaklanır. Bu, doğal olarak ilgimi çeken bir tür çünkü müziğimde iletmek istediğim duyguları ve atmosferi yansıtan bir ses yaratmamı sağlıyor.
-
Sizi en iyi ifade eden şarkınız hangisi?
Beni en iyi ifade eden tek bir şarkıyı seçmek zor çünkü şarkılarım çok kişisel ve hayatımın ve duygularımın farklı yönlerinden geliyor. Ancak bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, “The City Holds My Heart” gerçekten kim olduğumun büyük bir kısmını yakalayan bir şarkı. Şarkının melodisi ve sözleri gerçekten de memleketimi düşündüğümde sıklıkla hissettiğim acı tatlı nostalji ve özlem duygusunu yansıtıyor. Ama aynı zamanda şarkıda bir umut ve iyimserlik duygusu da var, bence bu benim kişiliğimin ve zor zamanlarda bile iyi bir şeyin olma şansının her zaman olduğuna olan inancımın bir yansıması.
-
2022’de çıkan albümünüz “Heaven, Wait”ten özellikle “Blackbirds” adlı şarkı dikkatimi çekti. Şarkı 18. yaşınızda yaşadığınız depresyondan ilham alıyor. Şarkılarınızın genellikle son derece kişisel olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bu şarkı benim için gerçekten çok kişisel, çünkü depresyonla mücadele ettiğim, hayatımın zor bir döneminden ilham aldı. Blackbirds’ü yazarken karanlık bir yerde sıkışıp kalma ve oradan nasıl kurtulacağımı bilememe hissini yakalamak istedim.
Kendi deneyimlerimden ve duygularımdan ilham aldığım için şarkılarımın çoğunun kişisel olduğuna inanıyorum. Kişisel deneyimler hakkında yazmanın, duygularımı sindirmenin ve dinleyicilerimle daha derin bir bağ kurmanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. Müzik benim için bir teselli kaynağı olduğu gibi müziğimin de zor bir dönemden geçen herkese bir teselli ve ilham kaynağı olmasını umuyorum.
