Fotograf: Rotimi Fani-Kayode, Dört İkizler, 1985. Autograph, London izniyle

Irkçılığın Modayla İmtihanı

Londra’daki Somerset House’da Eylül ayında açılan The Missing Thread: Siyah Britanya Modasının Anlatılmamış Hikayeleri başlıklı sergi, 1970’lerden günümüze kadar uzanan Afrika kökenli diasporik tasarımcı ve zanaatkarların mirasını keşfetmeyi amaçlıyor.

/

20. yüzyılın ortalarından itibaren, binlerce yetenekli terzi ve tasarımcı, daha iyi yaşam koşulları ve kazançlı fırsatlar peşinde Karayipler’den Birleşik Krallık’a gelmeye başladı. Ancak, aldıkları eğitim ve yetenekleriyle, ırkçı şiddetin ve ayrımcılığın günlük normlar haline geldiği bir ülkede, kontrollü bir iş piyasasında kendilerine pek fazla yer bulamayacaklarını fark ettiler. Maalesef, bu sorun sadece geçmişte kalmış bir mesele değil. Bugünün genç Afrika kökenli tasarımcıları, belki de açıkça uygulanan engellerle karşılaşmasalar da, farklı maskeler altında hâlâ devam eden zorluklarla karşı karşıyalar. Black Orientated Legacy Development Agency (BOLD) ekibinden- yaratıcı direktör Harris Elliott, akademisyen ve tasarımcı Andrew Ibi ve marka danışmanı ve yazar Jason Jules, Somerset House’da The Missing Thread adlı sergiyi bu düşüncelerle düzenlemişler.

Afrika kökenli İngiliz modasına odaklanan sergi, fotoğrafçılık, pop kültür ve sanatın farklı alanlarına da bakıyor ve tüm dinamikleri ortaya seriyor.

ArtDog Istanbul 19. Sayı150,00“CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILI” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Görseli: Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide heykeli incelerken, 1934, BYEGM
Kapak Tasarımı: Burcu Ocak

Başarılı

İngiliz modasına yeni soluk

Afrika kökenli tasarımcıların çok uzun zamandan beri İngiliz modasının tarihinde önemli işlere imza attığı gerçeği yadsınamaz. Bruce Oldfield, Ozwald Boateng ve Walé Adeyemi gibi isimler, son yarım yüzyıl içinde İngiliz tarzını yeniden tanımlayan isimler. Son yıllarda ise Grace Wales Bonner, Martine Rose ve Bianca Saunders gibi yeni nesil Afrika kökenli İngiliz tasarımcıların isimleri duyulur oldu.

Londra’daki Somerset House’da Eylül ayında açılan The Missing Thread: Siyah Britanya Modasının Anlatılmamış Hikayeleri başlıklı sergi, 1970’lerden günümüze kadar uzanan siyahi diasporik tasarımcı ve zanaatkarların mirasını keşfetmeyi amaçlayarak, bu mirasın bugüne olan etkilerini aydınlatmayı hedefliyor. Sergi, tasarım dünyasının efsanevi isimleri Bruce Oldfield ve Ozwald Boateng’in eserlerine ek olarak, yeni dönem İngiliz modasının öncü yeteneklerinden Grace Wales Bonner, Martine Rose ve Bianca Saunders gibi isimlere ve daha az bilinen sanatçılardan Londra merkezli modacı Ninivah Khomo ve Monisola Omotoso’nun eserlerine de yer veriyor.

İlginizi çekebilir:  Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivalin'de Parola: Barış
Eileen Perrier

20. ve 21. yüzyılın kültürel, karşı-kültürel, siyasi ve sosyo-ekonomik arka planlarını inceleyen sergi, podyumun sınırlarının çok ötesine uzanarak, Afrika kökenli yaratıcılığın diğer sanat alanlarına olan derin etkisini vurguluyor. “Ev, Terzilik, Performans ve Gece hayatı” adlı dört ana kategoride toplanan modayı izole bir sanat biçimi olarak ele almak yerine, Afrika kökenli sanatçıların katkısını daha geniş bir sosyo-politik bağlama yerleştiriyor ve giysileri sanat eserleri, kültürel eserler, müzik, anılar, videolar ve enstalasyonlarla yan yana koyuyor.

Afrikalı sesler

Gösterinin merkezinde, 2019’da hayatını kaybeden tasarımcı ve terzi Joe Casely-Hayford’un çalışmaları yer alıyor. Serginin son bölümü, tasarımcının 40 yıllık kariyerine, eşi Maria ve oğlu Charlie ile birlikte yaptığı çalışmaların sergi formatında ilk sunumuna ayrılıyor. Yedi yıl önce Harris Elliott ve Andrew Ibi tarafından başlangıçta “gelişmekte olan Afrika diasporası tasarımcılarını desteklemek amacıyla bir sunum“ olarak düşünülen proje, Elliott’a göre gerçek anlamda 2020’de George Floyd’un öldürülmesinin ardından ivme kazanmış. Elliott, The Missing Thread sergisinin Afrikalı seslerini merkeze alarak, dekolonizasyon arayışında olan endüstrilere bir “yol haritası” sunmayı umduğunu ifade ediyor.

Sergi aynı zamanda Nelson Mandela’nın hapisten çıkışı, 1981 New Cross yangını gibi siyah kültürün önemli anlarına dikkat çekerek 1970’lerden bu yana bu kültürün nasıl geliştiğini ve değiştiğini daha geniş bir perspektiften sunmayı amaçlıyor.

Geleneksel sergiler genellikle geçmiş çalışmalara odaklanırken The Missing Thread geleceğe odaklanıyor. Bu amaçla, Bold, Saunders ve Daley gibi tasarımcılara da yer veren sergide Daley’in Knitted Roots adlı enstalasyonunda, Karayip evlerinin iç mekân tasarımının yanında İskoç kökenlerini yansıtan çalışması da izlenebiliyor. Sergiyi ziyaret edenler, Daley’nin enstalasyonunda oturup, Casely-Hayford’un müzisyenlerle yaptığı işbirliklerinden ilham alan bir çalma listesini dinleyebiliyor.

The Missing Thread, 7 Ocak 2024’e kadar sürecek.

Previous Story

Müze Kiti Projesi’ne Ödül

Next Story

Gazetecinin Ödül Törenine İsrail İptali

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.