İnci Küpeli Kız’ın Kirpikleri ‘Bulundu’

/

İnci Küpeli Kızı’ın hikâyesine dair rivayetler muhtelif. Zaten genel olarak Vermeer ve tabloları hakkında fazla bilgi bulunmuyor. Fakat, İnci Küpeli Kız, ününden dolayı sanatçının en çok merak edilen eserinden biri.  Lahey’de, Mauritshuis Müzesi’nde sergilenen resim, “kuzeyin Mona Lisa’sı” veya “Hollandalı Mona Lisa” olarak da adlandırılıyor.

“IVMeer” imzasının yer aldığı tabloda tarih bulunmuyor. Resmedilen kızın gerçek bir model olduğu, ressamın kızı veya bir yakını olabileceği belirtiliyor. İnci Küpeli Kız’ın kim olduğu o kadar büyük bir merak konusu ki tablodan esinlenerek kitap yazıldı ve sonra da beyazperdeye uyarlandı.

Tüm bu sorular da tablonun sırlarını açığa çıkarmak için çalışma başlatan bilim insanlarının önünde duruyor. Ancak bu çalışma daha ziyade Johannes Vermeer ve çalışma şekline odaklanıyor.

Haager Mauritshuis direktörü Martine Gosselink, bugün yaptığı açıklamada “Resme hiç olmadığı kadar yaklaştık” dedi. Ancak, yine de “en büyük sır”, yani resimdeki kızın kim olduğu açıklanamıyor. Gosselink bu konuda şunları söyledi: “Ne yazık ki İnci Küpeli Kız, kim olduğunun sırrını açığa çıkarmıyor, ama bizim onu yine de daha iyi tanımamız gerekiyor.”

İki yıl önce oluşturulan uluslararası ve çok disiplinli araştırma ekibi, en modern tarayıcılar ve teknolojilerle tabloyu milim milim inceliyor. Tablo bundan önce en son 1994’te bilim kurulu tarafından incelenmişti.
Tabloyu katman katman inceleyen araştırmacılar, Vermeer’in kızın arkasına yeşil bir perde çizdiğini keşfetti. Ancak, yeşil rengin yüzyıllar içinde solup ortadan kaybolduğu ortaya çıktı. En iyi X-ışını tarayıcılarını kullanan araştırmacılar, şimdi de kızın hassas kirpiklerini keşfettiler. Aynı yeşil renk gibi solduğu için artık bu kirpiklerin insan gözüyle seçilemeyeceği belirtildi.

İlginizi çekebilir:  Beş Eseri 23 Milyon Dolara Satıldı

Araştırmaya göre, ressam tabloyu farklı kahverengi ve siyah tonlar kullanarak katmanlar halinde boyadı. Sonra kızın hatlarını çizdi. Arka planı bitirdikten sonra kızın yüzünü renklendirmeye başladı, sonra sarı ceketi, beyaz yakayı, türbanı ve küpeyi boyadı. Araştırmacılar, tablodaki imzada fırça kılları bile buldu.

Araştırma sayesinde Vermeer’in renk paleti ilk kez ayrıntılı olarak açıklandı. Araştırmaya göre Vermeer, dünyanın farklı yerlerinden gelmiş boyalar kullanıyordu. Ressam kızın başlığı ve ceketinde çok yüksek kalitede yoğun bir ultramarin renk kullandı. Bu rengin lapis lazuli taşından elde edildiği belirtildi. Bu rengi elde etmek o kadar karmaşık ve pahalı bir süreçti ki “boya 17. yüzyılda altından daha değerliydi.”

Previous Story

Sanatçıların Karantina Günlükleri: Aslı Işıksal

Next Story

‘Düşünme İkonları Konuşma Dizisi’ YouTube’da

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.