İnci Eviner ile “Evin Ötesi” Üzerine - ArtDog Istanbul
İnci Eviner'in "Evin Ötesi" sergisinden genel görünüm. İmalat-Hane, Bursa, 2023

İnci Eviner ile “Evin Ötesi” Üzerine

///

İnci Eviner’in “Evin Ötesi” başlıklı kişisel sergisi İmalat-hane’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Eviner’in farklı dönemlerinde ürettiği işleri bir araya getiren sergi, aynı zamanda İmalat-hane’nin birinci yılını kutladığı döneme denk gelmesiyle de kıymetli bir yerde duruyor.

“Çalışmalarında gölgelerin haritasını çıkaran İnci Eviner, modern aklın üç boyutlu evrenini temsil etmekten öte, ele aldığı malzemenin doğası gereği çok katmanlı ve uçsuz bucaksız olmasına odaklanır. Eviner’in haritaları, sık sık kendi üzerine katlanır, kat yerlerinden yeni yeni rotalar doğar, dolambaçlıdır. Bildiğimiz anlamdaki haritalar kullanım amaçları gereği dünyanın karmaşasını soyutlayıp iki boyuta indirmeye çalışırken Eviner, haritalarına yaşamın çoğulluğunu geri verir. Sanatçının haritaları, içlerinde kaybolmak içindir.”

İnci Eviner ile sanat pratiği, yakın dönem üretimleri ve İmalat-hane’de devam eden kişisel sergisi “Evin Ötesi” üzerine konuştuk.

İnci Eviner, “Evin Ötesi” sergisinden genel görünüm. İmalat-Hane, Bursa, 2023
  • İmalat-hane’de açılan kişisel serginiz “Evin Ötesi”, farklı dönemlerinizden işleri bir araya getiren, izleyicilere bütün bir sanat yolculunuzdan görünümler sunan özel bir sergi. Öncelikle “Evin Ötesi”, nasıl bir düşünsel yapı ile ortaya çıktı? Serginin omurgasında ne var?

Sergi kapsamında, 1993 yılında üretmiş olduğum Coğrafya serisi ile birlikte 2010 tarihli Kızlar Avrupa’da, Fluxes of Girls on Europe’u, İmalat-hane’nin giriş katında buluşuyorlar. Daha ilk karşılaşmadan itibaren ev ve aidiyetin ötesini aramakla başlayan sergi, benim sanat pratiğimde zamanlar arası geçişliliği de örneklemek açısından önemli. Ev mahrem bir alan olarak kişisel sığınaklarımız ve zihinsel konforumuz. Evin ötesi ise kişisel ve toplumsalın çatıştığı bir alan. Evin ötesi, hayal ettiğimiz insan olmak, kendimizi yeniden yaratmak sürprizlerle ve zenginlikle dolu bir hayat umudu vaadi olabilir. Bu umudun harekete geçirdiği özlemler bazen arzunun karanlık kuyularında boğulur bazen de bu arzular iktidarın kendini sürdürmesi için temel bir gıda gibidir.

Kızlar Avrupa’da sözleriyle böyle bir çelişkiyi ve tutkuyu kalpten gelen bir sesle yansıtsın istedim. Coğrafya ise anonim bir çizgi dilini ve pre-modern bir dönem içinde araştırdığım ve dünyaya atılmış tüm imgeleri sahiplenerek yeni diller aradığım döneme ait. Bu işleri birlikte görmek bana geçen zamanın kişisel duygu ve değişen politik baskıların da tarihi gibi geliyor. Kişisel umut ve bedenlerimiz üzerindeki siyasi yatırım ve tahakküme tanık olabiliriz ve dünyayı kavuran göç bedenlerimizi kimliksizleştiriyor. Bu video, bu derin hem insani hem toplumsal yaranın kalpten dile gelişi gibi.

‘Evim’ Bildiğim Coğrafyaya Bakış

  • “Ev”, başlı başına üzerine konuşulması gereken oldukça önemli bir yapı/kavram/düşünce. Öyle ki birçok kuramcı, yazar ve sanatçı “ev”, “mekân” ve “yer-yurt” üzerine düşündü, üretti, fikir geliştirdi. Bu noktada sizin evinizi, “ev” ifadesinin sizdeki karşılığını sormak istiyorum. İnci Eviner için “ev nedir”, ötesine nasıl geçilir ve ilerisinde ne vardır?

Ev hakkında elbette çok geniş bir literatür var. Ben ise kişisel hafızam ve toplumsal değişimlerin çatışmalı görsel dilini doğa ve kültürün saçtığı imgeler, pictogramlar, sembolleri, Batı sanatının imgeleri ile yan yana kullanarak evrenselin koşullarını tartışmak istiyorum. Coğrafya serisi bu anlamda kendi “evim” bildiğim coğrafyaya içeriden ve dışarıdan ve doğudan ve batıdan bakmak. Deleuze ve Guattari okumalarım ile birlikte genişleyen ufkum, yersizlik-yurtsuzluk hakkındaki düşüncelerim, desen pratiğimdeki figürlerin konumlanışı ile birlikte sıklıkla paralellikler kurar ve birbirlerini provoke ederler.

İnci Eviner’in “Evin Ötesi” sergisinden. İmalat-Hane, Bursa
  • “Evin Ötesi” ile geçtiğimiz Kasım ayında Dirimart’ta gerçekleşen “Huriler ve Yolcular” arasında ne tür diyalog var? Bu iki sergi arasında nasıl bir ilişkiden söz edebiliriz? (veya etmeli miyiz?)

“Huriler ve Yolcular” sergisi genel olarak kutsallık, kadına tarih boyunca uygun görülen roller ve hareket hâlinde olan yolcular hakkındaydı. Dünyada mobilite aynı zamanda sınırları da krize soktu. Sergiler arasında keskin farklar olmamakla birlikte elbet zihnimi ve duygularımı ve sanatçı kimliğimi yapılaştıran temeldeki görsel dil benzerlikler kadar farklılıkları da barındırıyor. İki sergiyi bağlayan ana unsur hareket hâlinde olmakla yer yurt edinme içgüdüsü siyasetin işleyişini nasıl etkiliyor ve bu görünmez etkiler dizisine tepkimiz nasıl oluyor. Bazen hüzünlü bir şarkı bazen şakacı figürler yeni bedensel direnç potansiyellerini araştırıyor. Elbet merkezi kimliğin dışında kalanlarla bu kimliğin ideolojik inşası bu figürlerin hareketlerinde gizli. Bu aynı zamanda insani bir krizin de görünmeyen yüzünü ortaya çıkarıyor.

“Önemli Olan Malzeme ile Başa Çıkabilmek ve Bu Malzeme ile Özgün Bir Yapıt Ortaya Çıkarmak”

  • İnci Eviner’in haritaları, daima hareket hâlinde olanlar, yani gezginler, göçebeler, arzusunun peşinde sürüklenenler içindir. Ben, tam da bu noktada “Evin Ötesi” ile “Huriler ve Yolcular”ın yolunun kesiştiği kanısındayım. Sizin haritalarınız, gezginlere, göçebelere, yolu yurt edinenlere nasıl bir yol gösterir? Bu yol onları nereye çıkarır?
İlginizi çekebilir:  Zilberman İki Sergiyi Buluşturuyor

Kartografik anlamda haritalamak aslında yüzey üzerindekini açığa vuran, kategorize eden ve ifşa eden bir pratik. Eğer üretmiş olduğum çalışmaları birer harita olarak değerlendirecek olursam bile okunaklı bir kullanım kılavuzu gibi işlediklerini söyleyemem. Arzu ve neşeyi takip eden veya onu bir mücadele biçimine dönüştüren imgeler, video ve desenlerde sıklıkla mekânlar üzerinde çatışırken gözlemlemek mümkün. Bu bağlamda işlerim gezginlere iki sergiyi birbirine bağlayacak şekilde hem yol gösterir ama aynı zamanda yalancı umutları besler hem de yollarını kaybedenleri imler.

İnci Eviner’in “Evin Ötesi” sergisinden genel görünüm. İmalat-Hane, Bursa, 2023
  • Ele aldığınız malzemeler ve malzemeler arasındaki çeşitlilik, sizin bütün bir sanat yolculuğunuzda ön plana çıkan, bu sergide de özel bir yerde duran, İnci Eviner ismi etrafında kendi akışını/akışkanlığını yaratan bir konu. Peki malzemenin bir sanatçı için karşılığı nedir? Salt bir aracı mıdır yoksa düşüncenin fiziksel bir forma dönüşmesi yolunda bir ortak, bir yön verici mi?

Malzeme sanatçıyı sanat tarihine bağlar ve dünyadan uzak bir seçim değildir muhakkak. Sizden önce bu malzemeleri belki yüzyıllardır kullanan ya da yeni video teknikleri gibi birkaç on yıldır kullanılan görsel dillerdir. Önemli olan hem malzeme ile başa çıkabilmek hem de bu malzeme ile özgün bir yapıt ortaya çıkarmak. Çizme alışkanlığının benim için çok temel bir çalışma biçimi olarak diğer malzemelerin imkanlarına doğru götüren bir açıklık yarattığını düşünüyorum.

  • “Gölgelerin haritasını çıkarma”, sizin çalışmalarınızı özel kılan başlıklardan bir diğeri. Buradaki “gölge” ve “harita çıkarma” meselesinin birçok noktada iç içe geçtiğini, bir haritanın karanlık/buğulu noktaları gibi gölgelerin de kendilerine yeni bir görünüm alanı edindiklerini söyleyebiliriz. Sizi gölgelerin haritasını çıkarmaya yönlendiren nedir? “Gölge” ve “harita” kavramları, nasıl bir bütünlük teşkil ediyor sizin zihninizde?

Gölgeler, çeşitli sebeplerden ötürü gizli kalan, cisimsiz veya isteyerek gölgelere çekilen kimseler için mesken yerleri olabilir. Karanlık gibi gözüken yerlerin arkasında bulunan devinimleri ve figürleri anlayabilmek için bazen bilinçaltımdan çıkan bazen de okuduklarımdan gelen imgeleri desenlerimde bir tür gölge enstrümanı olan mürekkebi kullanarak uzun bir süredir çalışıyorum. Haritalarım eksik bölgeleri, kör noktaları ve performatif jestleri ele alıyor.

“Desen, Üretimlerimi İnşa Ettiğim Bir İskele”

  • Bedeni bir özgürleştirme aracı olarak görmeniz, bütün bir anlatıyı onun üzerinden kurmanız oldukça dikkat çekici ve anlamlı bir mesele. Peki bir özgürleştirme aracı olarak beden, izleyiciye, ona bakana nasıl bir dünya sunar? Beden ve dil, nasıl bir birliktelik inşa eder?

Beden sadece görsel bir imge değildir, sonsuz çeşitlilikte iktidar ve ideolojinin kendini bazen gizli bazen açıkça gerçekleştirdiği bir işleyiştir ve aynı zamanda doğa ve kültür ayrımın ortadan kalktığı politik bir mücadele alanıdır.

İnci Eviner’in “Evin Ötesi” sergisinden. İmalat-Hane, Bursa
  • Desen, sizin sanat anlayışınızın önemli bileşenlerinden biri olarak değerlendirilebilir. Her şey bir desenden yola çıkar veya bütün, zamanla bir deseni ortaya çıkarır. Desen çalışmak, desen üzerinden çalışmak veya nihayetinde bir desen inşa etmek… Desenin sizdeki karşılığı, tanımı, anlamı nedir?

Desen üretmeye ayırdığım zaman yaşamımın akışında çok fazla yer kaplar. Desenlerle kurduğum ilişki her seferinde farklılaşmayı başaran bir rutin gibidir. Atölyeme kapanarak kendi sorunsallarımı ve arzularımı kâğıda serbest bıraktığım seanslar daha sonra videolara ve diğer çalışmalara tercüme edilir. Bazen de tam tersi olur. Desen bu anlamıyla benim üretimlerimi inşa eden bir iskele fakat aynı zamanda rutin akışımı bozmamı sağlayan bir yaratma biçimidir.

  • Son bir soru olarak, işleriniz dünyada ve Türkiye’de birçok farklı galeride, bienal veya etkinlikte izleyicilerle buluştu. Yeni serginiz “Evin Ötesi”, Bursa Nilüfer’de, İmalat-Hane’de gerçekleşiyor. Yerel izleyici ile uluslararası izleyicinin sizin üretimlerinize yaklaşımında herhangi bariz bir yaklaşım farkı hissettiniz mi? (Referanslar, alıntılar, işlerin coğrafyası, alımlanma biçimi…)

Sanatı alımlama ve anlamlandırma şekillerimiz arasında aynı kültürler arasında bile bariz farklar olduğu açık fakat bunu aşılamaz bir seviye farkı olarak ifade etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. İzleyicinin hangi kültür, bilinç ve sanat alımlama alışkanlığı elbette bu etkilenmeyi sanatçı açısında daha anlamlı olacaktır. Bu yüzden dünyanın her yerinde farklı izleyiciyle karşılaşmak ve yorumlardan bir şeyler öğrenmek çok zevkli.

İnci Eviner, İsimsiz/ Untitled, 2022, Kağıt üzerine mürekkep ve serigrafi, 155 x 122 cm.

İnci Eviner’in “Evin Ötesi” başlıklı yeni kişisel sergisi 8 Nisan 2023’e kadar İmalat-hane’de görülebilir.

Previous Story

15. Teras Sergisi’ne Başvurular Uzatıldı

Next Story

Mina’nın Çocukları “Kolektif İyileşme” Metrohan’da 

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.