Halil Altındere, Star Wars: Mardin, 2024 3D animation, detay

Mardin’de Halil Altındere’nin Yıldız Savaşları

Halil Altındere’nin Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, Dilek Sabancı Galerisi’nde açılan "Anayurt" isimli sergisi, sanatçının kendine has mizahına yer verdiği yerleştirme, heykel, video, fotoğraf, tuval ve neon işleriyle Yıldız Savaşları evrenini bir araya getiriyor.

/

Halil Altındere’nin Motherland / Anayurt isimli sergisi, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi- Dilek Sabancı Galerisi’nde 10 Mayıs’ta açıldı. Sergi, Mardin’de doğan Halil Altındere’nin 1990’ların sonundan bu yana kendine has, sarkastik diliyle ortaya koyduğu yerleştirme, heykel, video, fotoğraf, tuval ve neonlardan oluşan seçkisinin yanı sıra son yıllarda ürettiği ve Star Wars’un bilim kurgu evreniyle murakka ve minyatür geleneklerini harmanladığı eserlerinden oluşuyor. Sergi, 10 Haziran 2024’e kadar açık kalacak.

Duru
Duru Mobil

Halil Altındere’nin Motherland / Anayurt başlıklı sergisi kurumlar, sınırlar, kimlikler, savaşlar, teknolojiler, gelenekler, gelecekler, popüler kültür ve alt kültürleri ele alan 36 eserle birlikte, son iki yılda yapay zekâ yardımıyla, robotik örme tekniğiyle üretilen, militarist ikonografiye sahip halıları ve sergiye özel olarak üretilen ve ilk kez Mardin’de görülecek bir animasyona yer veriyor.

Sanatçının yakın dönemde ürettiği ve Venedik Bienali’nden Gwangju Bienali’ne, Roma Maxxi Müzesi’nden Neue Berliner Kunstverein gibi pek çok müze ve kurumda gösterilen işlerinin yanı sıra Afgan zanaatkârların direniş ve dayanışma sembolü olan savaş halılarından ilhamla ürettiği halı serisi ile geleneği gelecekle harmanladığı murakka çalışmaları da (tek yaprak resim ve minyatürlerin belirli bir sıraya göre yerleştirildiği el yazması albümlere verilen isim) Mardin’de ilk kez izleyicisiyle buluşacak.

Halil Altındere,  90’lı yılların ortalarından itibaren ürettiği video, heykel, yerleştirme, fotoğraf ve performansların yanı sıra, hazırladığı sergiler ve yayınlarla, alt kültürler, toplumsal cinsiyet rolleri, popüler kültür, gündelik hayatın sıradan mucizeleri ve sanat-içi-iktidar mücadeleleri gibi konular üzerinden güç ve baskı karşısındaki direniş yöntemlerine odaklanıyor.

Halil Altındere, Uzay Mültecisi serisinden

Sanatçının Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi- Dilek Sabancı Galerisi’ndeki sergisinde görülecek işleri şöyle:

HOMELAND

Halil Altındere, Berlin Bienali (2016) için üretilen Homeland isimli bu videoda Suriyeli rapçi ve aktivist Mohammad Abu Hajar ile işbirliği yaptı. Eser, Arap Baharı’nı takiben Ortadoğu’nun dört bir yanında patlak veren demokrasi mücadeleleri ve hükümetlerin bunlara verdiği şiddetli tepki dolayısıyla vatanlarından kaçmak zorunda kalan milyonlarca sivilin hikâyesinden yola çıkıyor. Dünya, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük mülteci krizine tanık oluyor. Videoda, kendisi de mülteci olan ve şu anda Berlin’de yaşayan Abu Hajar’ın performansı eşliğinde, mültecilerin yeni bir hayat arayışıyla komşu ülkelere ve Avrupa’ya yaptıkları tehlikeli yolculuk anlatılıyor.  Mültecilerin göç esnasında yaşadığı zorlukları realist bir estetik ve müstehzi bir tavırla eleştiren Homeland, haber görüntülerini temel alarak hakikat ile kurgunun ayrımını imkânsız hâle getirir.

UZAY MÜLTECİSİ

Uzay Mültecisinde Halil Altındere, göçmenlerin Avrupa’da karşılaştıkları tepkilere bir yanıt olarak, mültecilerin Mars’ta barındırılmalarını öneriyor. “Mars’ı İşgal Et” beyanında bulunan Arapça yazılar, mültecilerin kendilerine uzayda yeni bir hayat kurdukları hayali bir senaryoyu canlandırıyor. Yerleştirme, 1987’de Sovyet uzay aracı Soyuz TM-3 ile seyahat ederek Mir uzay istasyonuna ulaşan ve orada 7 gün geçiren Suriyeli kozmonot Muhammed Ahmed Faris’in (1951-2024) hikâyesine ışık tutuyor. Sovyetler Birliği Kahramanı unvanı verilen ve Lenin Nişanı’na layık görülen Faris’i tasvir eden yağlıboya tablolar, Sosyalist Gerçekçilik akımının estetiğini alıntılayarak, kozmonotun bir nevi azizvari portresini çiziyor. Suriye iç savaşında muhalifleri destekleyen ve 2012’den beri Türkiye’de sığınmacı olarak yaşayan Faris, 19 Nisan 2024’te Gaziantep’te hayatını kaybetti.

Yerleştirmeyi, orijinal Soyuz TM-3 şablonlarına göre işlenen mürettebat armaları ve Faris’i tasvir eden bir silikon büst tamamlıyor. Muhammed Ahmed Faris’in uzay misyonunu ve Suriyeli bir sığınmacı olarak yaşadıklarını mercek altına alan 2016 tarihli Uzay Mültecisi belgeseli ise olası bir Mars misyonunu konu edinerek mültecileri uzayda nasıl bir hayatın beklediğini gerçekçi bir üslupla hayal ediyor.

İlginizi çekebilir:  Claude Monet ve Joan Mitchell Bir Arada
Halil Altındere, Uzay Mültecisi serisinden

UZAY MÜLTECİSİ BELGESELİ

Süre:20’

“Eğer bugün dünyada hiç kimse mültecileri istemiyorsa, onları Mars’a yollayalım” fikrinden yola çıkarak çekilen Uzay Mültecisi belgeseli, üç ana bölümden oluşuyor. Kozmonot Muhammed Ahmed Faris’in (1951-2024) yaşam öyküsüne odaklanan birinci bölümde, Suriye’nin 1987’de Sovyetler Birliği ile beraber gerçekleştirdiği uzay misyonu anlatılır. Bunun ardından Faris, 2012’de Suriye iç savaşını takiben Türkiye’ye sığınma mücadelesini anlatarak, sadece kendisinin değil, tüm mültecilerin katlandığı zorluklara ışık tutuyor. Mültecilerin uzayda yeni bir hayat kurdukları bir senaryoyu temel alan ikinci bölümde, NASA görevlileri Dr. Alper Aydemir ve Dr. Umut Yıldız, Mars’ta yaşam olanakları konusunda görüşlerini aktarıyor. Uluslararası havacılık ve uzay hukuku dalında uzman avukat Nazlı Can ise uzaydaki mülkiyet kanunu, insan hakları ve olası bir koloni projesinin hukuki boyutlarını tartışıyor.

Mars’ta yaşamın kurgulandığı sonuncu bölümde ise, İstanbul merkezli uluslararası mimarlık ofisi Autoban’ın tasarladığı proje görsellerine yer verilir. İç mimar Sefer Çağlar, Mars’ta olası bir yerleşim alanının yeraltında kurulması gerektiğinin altını çizerek, yapılan tasarımları Kapadokya örneği üzerinden yorumlar.

Halil Altındere, Yapay Zeka ile Halı Üretimi

YAPAY ZEKÂ VE GELENEKSEL HALI ÜRETİMİ

Antik çağlardan günümüze, farklı coğrafya ve kültürlere ait sayısız geleneği, estetik anlayışını ve hikâyeyi yansıtan dokumalar, Altındere’nin pratiğinde yepyeni bir yorum kazanıyor. 1979’daki Sovyet işgalinden beri Afganistan’ı saran çatışma ve göç ortamında üretilen Afgan savaş halıları; tank, helikopter, Kalaşnikov, el bombası ve roketatar tasvirleriyle, çalkantılı ve acılı bir tarihin güçlü belgeleri olur. Afgan zanaatkârların direniş ve dayanışma sembolü olan bu halılar, Altındere’nin yapay zekâ desteği ile tasarlanıp robotik tufting ile üretilen halı serisine de ilham oluyor. Bayraktar TB2, Anka, Aksungur, Karayel ve Akıncı gibi isimleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin insansız savunma, istihbarat ve saldırı uçuş ekipmanlarına ait tasvirleriyle bu seri, savaşın gündelik hayattaki olağan mevcudiyetine odaklanır. Altındere’nin dokumayı yeniden yorumladığı başka bir eser olan Halı Diyarı ise, halı üreticilerine kiralanmış bir ovanın olağan hava fotoğrafıdır. Antika bir görünüm elde etmek için güneş altında eskitilen halıların peyzajındaki gerçeküstü estetik, otantik değerin yapay yolla kazandırılmasındaki ironiyi ortaya koyar.

Halil Altındere, Star Wars ve Osmanlı Sultanları Arasında Bir Yolculuk

GÖKYÜZÜ VE TAHTLAR

STAR WARS VE OSMANLI SULTANLARI ARASINDA BİR YOLCULUK

Star Wars’un “çok uzun zaman önce, çok çok uzak bir galakside” kurulan bilimkurgu evreniyle, önceki yüzyılların murakka ve minyatür geleneklerini, çağımızın yapay zekâ teknolojisiyle harmanlayan Altındere, yeni bir gerçeklik zemini yaratır. Osmanlı hanedanının cuma namazına gidişi, düğün alayı, cülus töreni ve ava çıkma gibi tören ve etkinliklerini kapsayan bu tasvirlere, gişe rekorları kıran ve oyuncaktan tekstile sürekli yeni ürünleri türetilen Star Wars’un epik karakterleri, kendi askeri teçhizatları ile iştirak ederler.  Altındere, Star Wars karakterlerinin üniformalarındaki özgün motiflerinin yaratımında, yapay zekâyı asistan olarak kullanarak, gelecek ile geleneği sentezler. Murakka, tek yaprak resim ve minyatürlerin belirli bir sıraya göre yerleştirildiği el yazması albümlere verilen isimdir. Kökleri Uzakdoğu ve İran’a dayanan, 15. yüzyıldan itibaren Osmanlı hat ve tezhip sanatlarında sıklıkla rastlanan bu albüm biçimi, akordeon etkili katlama tekniği ile Altındere’nin eserlerinde karşımıza çıkar. Sanatçı, bu sürükleyici görselliğin, hem Osmanlı gibi büyük imparatorluklar hem de Star Wars gibi günümüz markaları tarafından nasıl etkili propaganda aygıtları olarak kullanıldığını ortaya koyarak, tarih yazımının kurgusallıkla olan güçlü bağını da hatırlatır.

ArtDog Istanbul 22. Sayı150,00Mayıs – Haziran 2024

6. MARDİN BİENALİ “GELECEĞE” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Görseli: Halil Altındere, “Star Wars: Mardin,” 2024, 3D animasyonlu video, 3D Generalist: Utku Turan
PİLOT Galeri’nin izniyle

Başarılı

Previous Story

Ben Beyinsiz Bir Aptalım

Next Story

Duvar Istanbul

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.