Guggenheim Abu Dabi, vizyoner bir tasarım konseptinden BAE’nin başkentinde çarpıcı bir mimari simge haline dönüşüyor. İnşaat ilerledikçe, müzenin dijital renderlarda uzun süredir hayranlık uyandıran benzersiz tasarım unsurları Saadiyat Adası‘nda somutlaşmaya başlıyor ve yeni bir kültürel ikonun gelişinin sinyallerini veriyor.
İspanya’nın Bilbao kentindeki Guggenheim Müzesi’ni de tasarlayan efsanevi mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan Guggenheim ailesinin bu son üyesi, 30.000 metrekareyi kaplayan ve 88 metre yüksekliğiyle ailenin en büyük şubesi olmaya hazırlanıyor. Müze, hem ısmarlanan eserlere hem de satın alınan eserlere ev sahipliği yapmak üzere tasarlanmış koni şeklinde dokuz galeriye sahip olacak. Guggenheim Abu Dabi Saadiyat Kültür Bölgesi’nde aralarında Louvre Abu Dabi, Doğa Tarihi Müzesi ve Zayed Ulusal Müzesi‘nin de bulunduğu prestijli kültür kurumları kümesine katılıyor.
2025’te Tamamlanması Öngörülüyor
Müzenin dört katına yayılacak cam köprüler ve artık gözle görülür bir şekilde şekillenmeye başlayan orta atriyum da dahil olmak üzere müzenin belirleyici özellikleri ortaya çıkmaya başladı. Koyu sarı tonlarında müzenin ismiyle süslenen dış yapı neredeyse tamamlanırken, 2025’te tamamlanması öngörülen proje ilerledikçe yükselen vinçler alana hâkim oluyor.
Minare ve Kubbe Yapılarından İlhamla
2022 Abu Dabi Kültür Zirvesi sırasında Gehry, Abu Dabi’nin gelişen şehir manzarasını tamamlayacak bir müze tasarlamanın zorlukları üzerine konuştu. İlhamını geleneksel mimari formlardan, özellikle de bölgenin mimari dilinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü minare ve kubbe yapılarından aldı. Gehry’nin tasarımı bu unsurları zekice yeniden yorumlayarak kendine özgü eğlenceli tarzıyla harmanlıyor.
Guggenheim Abu Dabi; Batı Asya, Kuzey Afrika ve Güney Asya’dan modern ve çağdaş sanat eserlerinden oluşan ve kültürlerarası diyalog ve işbirliğini teşvik etmek üzere hazırlanan önemli bir koleksiyona ev sahipliği yapacak. Müzenin proje direktörü Stephanie Rosenthal’a göre, bu koleksiyon 15 yıl boyunca titizlikle geliştirildi ve küratöryel mükemmelliğe olan derin bağlılığı temsil edecek.
İkonik bir Kültürel Merkez
Müze, hem BAE’de hem de küresel ölçekte kurumlar ve izleyicileri arasında kalıcı bağlantılar yaratmak üzere tasarlanan sipariş eserlerle bölgenin yaratıcı kültürünü beslemede merkezi bir rol oynamaya hazırlanıyor. Rosenthal, “Projenin en heyecan verici yönlerinden biri de sipariş sürecidir” dedi.
“Sanatçıları yerel kültürle ilişki kurmaya, araştırma yapmaya ve binanın kendisiyle etkileşime geçmeye davet etmeye başladık. Bu siparişler müzeye özenle entegre edilecek ve Gehry’nin mimarisiyle dinamik bir etkileşim yaratacak.”
Guggenheim Abu Dhabi tamamlanmak üzereyken, sadece bir müze değil, sanat, mimari ve toplumun, galerilerin duvarlarının çok ötesinde yankılanacak sürekli bir diyalogda birleştiği ikonik bir kültürel merkez olmayı vaat ediyor.