Alman-Avusturya asıllı fotoğrafçı Helmut Newton, Vogue Paris için çalıştığı 25 yılda kendini uluslarası düzleme taşıyan tarzını keşfetti. Sanatçının siyah beyaz fotoğrafları, cazibe, moda, cinsellik gibi tartışmalı konuları ele alırken röntgenciliğe ve fetişizme göz kırpıyor. Çekildiği dönemlerde şaşkınlıkla karşılanan fotoğraflar, pasif ve itaatkar kadın anlayışını ters yüz ederek yankı uyandırdı.
Christie’s’in sanat uzmanı Jude Hull, “Newton moda fotoğrafçılığının geleneksel algısını kırdı ve böylece kendini 20’nci yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından biri olarak konumlandırdı” diyor.
Özellikle kendi döneminde kadınları nesneleştirdiği şeklinde eleştirilere maruz kalan Newton tam tersini savunuyor. Sanatçıya göre işlerinin odağındaki nü kadın bedeni, kadının gücünü ve kontrolünü sembolize ediyor.
‘Helmut Newton: Work’ adlı kitabı kaleme alan Françoise Marquet, “Newton işlerinde birilerini takip etmek yerine lider olan kadını, istediği şeyi veya kişiyi sevmeyi ve arzulamayı bilen kadını, sağlıklı ve zinde kadını, görkemi ve kendi bedenini seven, kendi bedeni üzerinde kontrolü olan kadını betimliyor” diye anlatıyor.
Oyuncu, model ve şarkıcı Charlotte Rampling’in Arles’da çekilmiş fotoğrafı sanatçının ürettiği ikonik işlerinden biri. 1976 yılında Amerika’dan Fransa’ya taşınan Rampling, oyunculuğun yanı sıra adeta bir ‘it girl’dü. Rampling, Helmut’la ilk defa portresini çekmeye geldiğinde tanışmış. Harper’s Bazaar’a konuşan Rampling bu ikonik çekimi şöyle anlatıyor: “Arles’a beni Playboy için çekmeye geldi. Orada ‘Caravan to ‘Vaccarè’ diye bir filmde oynuyordum. Nü çekilmek istemediğimi söyledim, fakat yapımcı bana ‘Çok iyi bir fotoğrafçıyı yolluyoruz ve fotoğraflar hakkında sen de söz sahibi olabilirsin’ dedi. Biz de işe koyulduk. Playboy için çıplak şekilde bir sandalyeye oturdum ve beni arkadan çekti. Helmut sonrasında: ‘Şimdi nü bir fotoğraf çekebilir miyiz? Bizim için? Senin odana gelsem hayatının bir saatini bana verebilir misin?’ diye sordu ve fotoğrafı işte böyle çektik”.
Grand Hôtel Nord Pinusida çekilen fotoğraf, Vogue dergisinin 1974 Aralık ayı sayısında kullanılmış. Vogue o sene Rampling’i “1970’lerin en seksi kadını” olarak ilan etti. Fotoğrafta Rampling, yüksek topuklu ayakkabılarının dışında hiçbir şey giymiyor, elinde bir şarap kadehiyle tahta bir masanın üzerinde oturuyor ve arkasına dönüp izleyiciye bakıyor.