Sanatçı Bilal Hakan Karakaya’nın “Görünmez Kentler” başlıklı kişisel sergisi 30 Mart tarihinde Anna Laudel Istanbul’da açılıyor. Sanatçının isim verirken Italo Calvino’nun aynı adlı romanından esinlendiği sergi 21 Mayıs tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Karakaya, çoğunlukla insanı merkezine alan işlerinden farklı olarak ”Görünmez Kentler” sergisinde tarihi anıtlar gibi yükselen mega yapılara ve metropol hayatına odaklanıyor. Geleneksel döküm tekniğini kullanarak ortaya çıkardığı güncel tasarımlarla dikkat çekiyor.
Sanatçının son dönemde ürettiği işleri bir araya getiren sergideki eserler metropollerin sıkışıklık ve yığılmışlık duygularını, kendine has hikayeleri ile birlikte anlatıyor. Karakaya eserleri aracılığıyla Glenn Albrecht’in Latince rahatlık ile keder sözcüklerinin birleşiminden oluşan ‘Solastalji’ kavramına gönderme yapıyor.
Pandemiyi “Orta çağ karanlığının günümüzdeki karşılığı” olarak niteleyen sanatçı, bu dönemde ıssızlaşarak tanınmaz hale gelmiş metropolleri ilham kaynağı olarak kullanıyor. Heykelleri karanlık bir geleceği kehanet eden sanatçının eserleri Platon’un ‘Yukarısı nasılsa aşağısı öyledir’ sözünü hatırlatıyor.
Sanatçı Hakkında
1979 yılında Ankara’da dünyaya gelen sanatçı, 1999 -2004 yılları arasında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü’nde okudu. 2006 yılında sanatçı Hanefi Yeter ile çalışmaya başlayan Karakaya, ilk kişisel sergisini 2014 yılında Art350 Gallery’de (Anna Laudel) ‘Hibrit Sanrılar’ adıyla açtı. Sanatçı döküm teknikleri, taş, metal ve ahşap gibi malzemelerle üretim yapıyor. Çeşitli karma sergilere ve uluslararası sempozyumlara katılan Karakaya, çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam ediyor.