Dağ Fare Doğurdu: Gezi Davasında Beraat

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Osman Kavala’nın tutuklu, diğer 15 sanığın tutuksuz yargılandığı davada karar çıktı. Sanıkların tamamı tüm suçlamalardan beraat ederken, 928 gündür tutuklu bulunan Kavala hakkında tahliye kararı da verildi. Mahkeme, yurtdışındaki yedi sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi.

Osman Kavala’nın tutuklu, 15 sanığınsa tutuksuz yargılandığı Gezi Davası’nın altıncı duruşması, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi Kampüsü’nde yapıldı.

Celse arasında mütaalasını açıklayan savcı, Osman Kavala ile sanıklardan Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu’nun ağırlaştırılmış müebbet hapsini isterken, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etmişti.  Savcı, yurt dışında bulunan Can Dündar, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi’nin dosyalarının ayrılması istenmişti.

“MAHKEME MUHTEŞEM GEZİ EYLEMİNİN ALTINDA KALIR”

Duruşmada söz alan avukat Bahri Belen, yargılamanın bu aşamada tamamlanabilmesi için kanunun temel ilkelerine uygun bir sürecin izlenmesi gerektiğinin belirterek, “Peki biz hangi aşamadayız? Bu iddianame ve delillere göre, sanıkların sorgusunu aldınız. Bu tamamlandı. Ondan sonra sanıkların savunmasına yönelik deliller nerede? Bunlar toplandı mı? Bize göre deliller yok. Biz de mecbur bırakıldığımız için savunma delillerini sunmak istiyoruz.Tanıkların dinlenmesinden sonra bizim tanıklarımız dinlenmedi,” dedi. Belen sözlerine şöyle devam etti:

“İki tane polis ve Murat Papuç tanık dinlendi. Gaz maskesinden bahsetti ifadesinde Papuç. Bu maske salona getirilmedi. Bu maskeyi kim satın aldı, kim kullandı, Gezi’ye katılanlarına maskesine benziyor mu? Bunlar sorulmadı çünkü mahkeme önüne getirilmedi. Eğer bu maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve demokrasi konusunda akıl almaz bir tarihi deney yaşadığı Gezi olayını yargılamak istiyorsanız bu dosya, hâkimler, savcılar ve biz, bu Papuç’un altında kalırız. Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır.”

Söz alan Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu ise deliller tartışılmadığı için savunma yapmayacaklarını belirterek, “Bir önceki celse heyeti reddederek salonu terkettik. Biz çıktıktan sonra müvekkilimize tanığın söylediklerini sordunuz. Yani hâlâ delil tartışma aşamasındayız” dedi. Koyuncu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 10 Aralık 2019’da verdiği Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin hükmü hatırlatarak, “Heyetiniz Adalet Bakanlığı’nın AİHM kararının kesinleşmediğini söylediğini aktarıyor. Adalet Bakanlığı böyle demiyor. Bakanlığa yazı yazarak kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasını istiyoruz,” diye konuştu.

Diğer müdafi avukatlar da savunma tanıklarını mahkemede hazır bulundurduklarını belirterek mahkemenin tanıkları dinlemesini talep etti. Ancak, mahkeme heyeti avukatların tüm taleplerinin, “kovuşturmaya bu aşamada katkısı olmayacağı gerekçesiyle” reddine karar verdi.

KAVALA: DELİL VASFI TAŞIMAYAN BİLGİ VE BELGELER DELİL YAPILAMAZ

Duruimada söz alan ve tutukluluğu hakkında konuşacağını belirten Osman Kavala şunları söyledi:

“AİHM kararında suç sayılan faaliyetlerin yokluğunda hükümeti devirmeye teşebbüs suçunu işlediği yönünde makûl şüphe oluşturmak mümkün değildir, diyordu. AİHM kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakacak delillerin nesnel olması gerektiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da muhalefet şerhinde aynı minvalde değerlendirme yaptı. AİHM yargıçları dosyadaki olguları, bilgileri ve belgeleri nesnel bir gözlemcinin bakışıyla değerlendirmiştir. AİHM, davaya doğrudan bakan mahkeme olmadığı için nesnel bakabilen gözlemci olmaya yetkilidir. AİHM’in tespitlerinin bu nedenle önemli olduğuna inanıyorum. Gezi olaylarının hükûmeti devirmeye teşebbüs olduğu iddiası size makul gelmiş olabilir ancak nesnel gözle bakma yükümlülüğünüzü ortadan kaldırmaz.”

İlginizi çekebilir:  Tarihe Geçen Müzayede

Kavala, iddianamede delil olarak öne sürülen Mehmet Ali Alabora ile telefon konuşması hakkında ise, “Benim konuşmamdan iddia makamının çıkarımına varmak mümkün değil. İddianamedeki hiçbir suçla eylemle ilişki kurulamamış, delillere genel olarak bakıldığında suçlu olduğumu iddia etmektedir. Delil vasfı taşımayan bilgi ve belgelerin artırılması onları delil yapmaz. Karşılaştığımız sorun AİHM kararının gereğini geciktirme, boşa çıkarma değil, delilleri nesnel bir gözlemci gözüyle incelenmemesidir. Olaylara ve olgulara siyasi açıdan değil, tarafsız bir gözlemci gözüyle bakmaya davet ediyorum.”

YAPICI: GEZİ BU TOPLUMUN YÜZ AKIDIR, YARGILANAMAZ 

Savcının hakkında müebbet hapis istediği sanaıklardan Mücella Yapıcı, da kavalanın ardından söz aldı. Yapıcı daha önce beraat ettiğin davada savunma yaptığını ve bu savunmayı mahkemeye sunduğunu belirterek, dolayısıyla burada savunma yapmayacağını söyledi.  “İddianamedeki tüm suçlamaları ve iddianameyi reddediyorum” diyen Yapıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tuhaf ve trajik. Ben yerli yerimdeyim, ama sürekli savcılar hakimler değişiyor. Ben buradayım, hep yerimdeyim. Hep aynı savunmayı tekrarlıyorum…. Beraat kararının gerekçesinde, ‘Sanıkların eylemlerinin barışçıl olması nedeniyle eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğuna ilişkin veri olmaması nedeniyle kanunidir… Taksim Dayanışması altında örgütlenmeleri, Anayasal bir haktır ve koruma altındadır’ yazıyor. Savunma buydu, Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılanamaz. Sizindir karar, ben burada sözlerime canlarını kaybeden sekiz çocuğu ve gözlerinin nurunu kaybedenleri selamlayarak sonlandırıyorum.”

MAHKEME MÜDAFİ AVUKATI JANDARMA ZORUYLA SALONDAN ÇIKARDI

Diğer sanıkların beyanlarının ardından mahkeme heyeti, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma için ek süre talebini reddetti. Mahkeme başkanı, verilen aranın ardından ısrarla sanıklara “son sözlerini” sormak istediğinde, müdafi avukatı Özgür Karaduman, sürecin bu şekilde işleyemeyeceğini ve avukatlar olarak söz hakları olduğunu söyledi.

Müdafi avukatlar kendilerine söz verilmediğini belirterek mahkemeye tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme, avukat Özgür Karaduman dışarı çıkarılmasına karar verdi. Avukat Karaduman da jandarma komutanı tarafından salondan çıkarılmaya çalışıldı. Salona giren kasklı ve kalkanlı jandarmalar avukatların etrafını çevirdi.

TÜM SANIKLAR BERAAT ETTİ

Heyet, mahkemenin bu kararını alkışlarla protesto eden seyircilerin de dışarıya çıkarılmasına karar verildi. Avukatlarla yaşanan tartışma üzerine mahkeme heyeti de salonu terk etti. Jandarma eşliğinde dışarı çıkarılmaya çalışılan izleyiciler direnerek salondan çıkmadı.

Aranın ardından duruşmaya devam edildi. Mahkeme sanıkların son sözlerini sordu. Sanıkların beyanlarının  ardından mahkeme heyeti, kararını açıklayarak tüm yurt dışında bulunan sanıklar haricindeki tüm sanıkların beraatine karar verildi. Heyet, yurtdışında bulunan sanıkların dosyasını ayırdı.

Kararla birlikte heyet, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın başka suçtan hükmü olmaması nedeniyle tahliye edilmesine hükmetti.

AİHM, KAVALA’NIN DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI İSTEMİŞTİ 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala’nın başvurusuna ilişkin kararını 10 Aralık 2019 tarihinde açıkladı. Kararda, Kavala’nın makûl şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve AYM’nin başvuruyu makûl bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. maddesinin 1. ve 4. fıkraları ile 18. maddenin ihlal edildiğine hükmedilmişti.

AİHM,  1’e karşı 6 oyla Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına karar vermişti.

 

Previous Story

Margaret Atwood’un Distopik Üçlemesi Baleye Uyarlanıyor

Next Story

Uyuyan soruşturma mı uyandırıldı?

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights