“8 Kadın”, “Tutku Oyunu”, “Genç ve Güzel” gibi filmleriyle tanınan Fransız yönetmen François Ozon, The Guardian gazetesine verdiği yeni röportajda mükemmel bir eşcinsel aşk hikayesi’nin filmini çekmek için 35 yıl beklemesinden Fransa’nın Covid-19 kriziyle mücadelesine ve karantina deneyimlerine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
52 yaşındaki ünlü Fransız yönetmen ve senarist ilk uzun metrajlı filmi “Sitcom”u 1998’de çekmiş; Normandiya’da bir sahil kasabasındaki iki gencin aşk hikayesini konu alan ve 19. filmi olan “Été 85” ise bu sene izleyiciyle buluşmuştu. Arada geçen yıllarda ise, “8 Femmes” (8 Kadın) isimli müzikali, “Potiche” (Kadın İsterse) isimli komedi filmi, Ruth Rendell’in “The New Girlfriend” (Yeni Kız Arkadaşım) öyküsünden uyarlama aynı isimli dram filmi ve 2018’de “Grâce à Dieu” (Yüzleşme) filmleriyle adından sıkça söz ettirmeyi sürdürdü.
Yönetmenin Hem ilk Hem 19. Filmi
Ozon, 6 Kasım’da vizyona girmesi beklenen “Été 85” filmiyle ilgili olarak “Aidan Chambers’ın 1985’te ‘Dance On My Grave’ (Mezarımda Dans Et) kitabını okudum. Eğer bir gün film yaparsam, bunun ilk filmim olmasını isterim diye düşündüm” diye anlatırken, bir arkadaşıyla birlikte senaryosunu yazdığı filmi sonrasında tamamen unuttuğunu ve bu filmi yapmasının 30 yılını aldığını ekliyor. Bu filmi yapmanın ilk filmini yapmak gibi olduğunu söylüyor. “Özellikle de eşcinsel gençler için bir gençlik romanıydı, bir ifşa niteliğindeydi çünkü kitapta cinsellik bir sorun değildi. O zamanlar eşcinselliğin sinema ve edebiyatta temsili oldukça sorunluydu; hep bir çatışma, günah ve suçlulukla bağlantılıydı. Bu kitapsa yalnızca aşk hikayesiydi ve bunların hiçbiri yoktu. Yıllar boyunca Gus Van Sant ya da Rob Reiner ya da başka bir Amerikalı yönetmenin bu kitabı filme uyarlamasını beklerken kimse yapmadı…” diye anlatıyor.
Yeni Nesil Oyuncuların Yaşlı Oyuncular Kadar Tutuklukları Yok
Filmin oyuncuları Félix Lefebvre ve Benjamin Voisin’in performanslarını nasıl elde ettiğine dair soruya, aradığı şeyin “kimya” olduğunu söyleyerek yanıtlayan Ozon “…Daha önceki filmlerimde eşcinsel rolü oynamayı istemeyen oyuncularla karşılaştım. Bu sefer bir erkeği öpmenin onlar için sorun olup olmayacağını sorduğumda ikisinden de hayır yanıtını aldım” derken şimdilerde gençlerin bu gibi konularda daha esnek olduklarını, kendilerinden yaşça büyük, daha eski kuşaklardan oyuncular gibi utangaçlıkları, kısıtlamaları olmadığını ekliyor: “Belki de ‘Blue Is the Warmest Colour (Mavi En Sıcak Renktir) ve Call Me By Your Name’ (Beni Adınla Çağır) gibi filmleri izledikleri içindir. Onlar için her şey bu kadar basit aslında.”
Fransız Sinemasının Covid’le İmtihanı
Yeni filmiyle ilgili olarak pek çok farklı streaming platformundan teklif aldıklarını ancak insanların filmini büyük ekranda görmelerini istediğini paylaşan yönetmen, sinemaya inancının tam olduğunu söylüyor ve seyirci sayılarındaki yüzde 50 oranındaki düşüşü Amerikan filmlerinin yokluğuna bağlıyor. Fransız sinemasında çok ciddi oranda düşüş olmadığını vurgularken hareketliliğin arttığını, çok çeşitli türlerin yer aldığını paylaşıyor. Fransa’da şu anda pek çok film çekimi yapıldığını açıklayan yönetmen başka bir karantina olasılığına karşılık fırsat varken herkesin bundan yararlandığını söylüyor.
Beklentisi: Covid Aşısı ve Trump’ın Yenilgisi
Karantina sürecini oldukça verimli geçirdiğini söyleyen yönetmen, zamanını film okuyarak ve izleyerek, senaryo yazarak değerlendirdiğini söylüyor. Şu anki beklentileri arasında ise Covid salgınının bitmesi ve herkesin aşılanması olduğunu söyleyen yönetmen “böylece maskelerimizi çıkarabiliriz ve hayat daha farklı bir şekilde yeniden başlar” diyor. Aynı zamanda Trump’ın tekrar seçilmemesini umduğunu paylaşan yönetmen, ABD seçimlerinin sanatçılar da dahil olmak üzere tüm dünyayı etkilediğini söylüyor ve “Herkes dünyanın kötüye gidip gitmediğini ya da bir iyileşme şansı olup olmadığını bilmek ister” diyerek paylaşıyor.
Kaynak: The Guardian
Yazar: Jonathan Romney
Tarih: 18.10.2020
Orijinal Başlık: François Ozon: ‘Young people now don’t have the inhibitions older actors did’