Eren Göktürk’ün OG Galeri’de açılan ilk kişisel sergisi “Pictures”, altı yıllık bir süreyi kapsayan işlerinden seçilen 13 büyük ölçekli sinematografik fotoğraftan oluşuyor. 7 Haziran’a kadar açık olan sergide sanatçı, her kareyi çevre bilinci, kentleşme, felsefe, sinema, fotoğraf tarihi ve edebiyatı referans alarak büyük bir titizlikle oluşturuyor. Bu eserler, ortalama bir kişinin artık günde binlerce fotoğraf tükettiği bir zamanda, bu tüketimin kapsam ve genişliğine dikkat çekiyor.
Göktürk’ün sergisi, İstanbul merkezli olmakla birlikte küresel ve çok yönlü referanslar taşıyor. 2000’li yılların ardından doruğa ulaşan tüketim kültürü, hızlı yaşamın sembolü haline gelen kağıt bardaklar ve şehir manzarasının parçası olan fiber internet kabloları ile resmediliyor. Göktürk, kompozisyonlarında bilinçli yerleştirmelerle ışık ve gölgeler arasında dramatik bir anlatı yaratıyor.
“Mortal”, İstanbul’a ait olduğunu belli eden ancak evrensel bir metropole de ait olabilecek iki çöp kutusunu gösteriyor. Taze ürünlerin, anların, yaz tatillerinin ve mobilyaların kolayca çöpe atılması, şehir yaşamının ayrılmaz bir parçası haline geliyor. “Fingers and Gravity” adlı eserde, Kadıköy’de graffiti hariç her şeyden arındırılmış bir sokak gösteriliyor. Göktürk, sahneyi özenle kurarak modern yaşamın hızını ve tüketim kültürünü vurguluyor.
“Property”, mülkiyet sahipliğinin tezatlarına odaklanıyor. İstanbul’un Kuzey Ormanları’na doğru kontrolsüz yayılması, bu bölgelerde yeni finansal değerler yaratıyor. Göktürk, bu durumu kaotik bir ağ olarak sunuyor ve mülkiyetin anlamını sorguluyor. “Two Monkeys in the Kitchen” adlı eser ise, planlanmış bir sahnede iki hayali maymunun yıkımını gösteriyor. Bu sahne, sanatçının bilinçli müdahalelerini ve detaylı planlamasını gözler önüne seriyor.
Göktürk’ün “Pictures” sergisi, dünya hızla değişirken bireyin iradesinin ve kasıtlı müdahalelerin önemini vurguluyor.