Ters Yüz PƎRⱯ
Yıl boyu düzenlediği süreli sergileriyle dünya sanatının önemli isimlerini de ağırlayan Pera Müzesi, 2024 yazını ilginç bir sergi karşıladı. Küresel kapitalist ilişkileri ve yerelleşmiş kültürel pratikleri araştıran Ters Yüz PƎRⱯ, müzenin açıldığı 2005 yılından bu yana üniversitelerle iş birliği yaparak gerçekleştirildiği gelenekselleşmiş sergilerinden… Bauhaus Üniversitesi, Weimar ve Bremen Sanat Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen sergide, 20 sanatçı, mimar ve araştırmacının çeşitli çalışmaları sunuluyor. “Küreseller”, “Basamaklar” ve “Spekülasyonlar” başlıklı üç bölümden oluşan sergiyi Pera Müzesi Süreli Sergiler Yöneticisi Begüm Akkoyunlu Ersöz, “Ters Yüz PƎRⱯ bize de kendimize bakma şansı veren ilginç bir sergi oldu. Küratörlerimizin üniversiteyi, kurumları ve sanat dünyasındaki ilişkileri sorguladıkları gibi biz de biraz Pera’ya, müze olmaya, koleksiyonerliğe baktık. Bunun izlerini sergiyi gezdiğinizde göreceksiniz,” şeklinde anlatıyor.
Maskeleme, Kentsel Dönüşümler, 2024
Ters Yüz PƎRⱯ
Mimarinin, kurumların kentsel çevreleriyle ilişkilerinde hem kurucu hem de açığa çıkarıcı bir rol oynayarak bu kurumların belirli bir yer ve zamanda nasıl aracılık ettiğini ve işlediğini inceleyen serginin küratörlüğünü Bauhaus Üniversitesi, Weimar’dan Prof. Mona Mahall ve Yelta Köm ile Bremen Sanat Üniversitesi’nden Prof. Aslı Serbest üstleniyor. Tahran, Osaka, Hong Kong, Berlin, İstanbul, Weimar ve Almanya’nın diğer kentlerinden sanatçıları ağırlayan Ters Yüz PƎRⱯ 18 Ağustos’a kadar açık.
Bugünü Resmetmek
Hâlâ görmediyseniz Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat’ta açılan Bugünü Resmetmek sergisi yazın İstanbul’da görülecek sergiler listesine mutlaka alın! 11 Ağustos tarihine dek görülecek sergi, farklı kuşaklardan ve eğilimlerden gelen 28 sanatçının son beş senedeki üretimlerine yer vermesiyle öne çıkıyor. Sergi “bugünü resmetmek” başlığıyla hem güncel resmin konularına getirilen yaklaşımlara ve resmetme biçimlerine hem de günümüzün toplumsal atmosferine ve bu koşulların çizdiği sosyopolitik tabloya vurgu yapıyor. Serginin küratörleri Burcu Çimen ve Didem Yazıcı serginin doğuş hikâyesiyle ilgili şu bilgileri paylaşıyor:
“Güncel resme odaklanan, kendi içinde bir anlatısı olan karma bir sergi ihtiyacından doğdu. İzleyici uzun zamandır güncel resim sanatındaki konu, teknik ve üslup çeşitliliğine yer veren geniş kapsamlı kurumsal bir sergi görmemişti. Günümüz resim sanatı çoğunlukla galeri ve fuarlardan takip ediliyor. Resmin ticari bir çerçeve dışında temsiline bakmak ve resmin düşünsel bir alan olduğunu hatırlatan bir sergi yapmak istedik. Sergide yalnızca son beş sene içinde üretilmiş resimler var, birçoğu da sergi için üretilen yeni resimler. Bugünü Resmetmek geniş kapsamlı bir sergi yapmanın beraberinde getirdiği zorlukların bilinciyle hazırlandı. Öznel ve nesnel dengeleri gözeten ve neredeyse sezgisel bir yaklaşımla ilerleyen küratöryel süreç, bugünün resmindeki sanatsal eğilimlerin süzüldüğü, kendi içinde koreografisi olan çoğulcu bir sergiye evrildi.”
Temasız, birbirinden bağımsız ama zaman zaman birbirine selam da veren işlerin yer aldığı Bugünü Resmetmek sergisinde yer alan sanatçılar ise şöyle:
Ahu Akgün, Figen Aydıntaşbaş, Can Aytekin, Gökhun Baltacı, Taner Ceylan, Antonio Cosentino, Cansu Çakar, Timur Çelik, Fulya Çetin, Rojbin Ekinci, Eda Gecikmez, Leylâ Gediz, Tayfur Gülnar, Hakan Gürsoytrak, Onur Kılıç, İhsan Oturmak, Toygur Özdemir, Yağız Özgen, Deniz Pasha, Kirkor Sahakoğlu, Rugül Serbest, Yaz Taşçı, Sevil Tunaboylu, Derya Ülker, Gülnihal Yıldız, Nalan Yırtmaç, Ecem Yüksel ve Erdoğan Zümrütoğlu.
Eğrelti Otu Meseleleri
Brezilyalı sanatçı Camila Rocha’nın Öktem Aykut’taki Eğrelti Otu Meseleleri isimli sergisini görmek için elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Zira bitki türlerini, renklerini ve dokularını gözlemleyerek bunları çeşitli sanat mecralarında ele alan Camila’nın sergisini görmek için son gün 20 Temmuz… Sergi, sanatçının son iki yıldır üzerinde çalıştığı sergi, gezegendeki en eski canlılardan biri olan eğrelti otları üzerine sürdürdüğü derinlemesine araştırmasını paylaşıyor. Eğrelti Otu Meseleleri, çizimler, videolar, fotoğraflar ve büyük ölçekli enstalasyonlarla hayali bitki türleri yaratan ve mevcut bitkilerin yeni hallerini kurgulayan Camila Rocha‘nın beş yıl aradan sonra İstanbul’da gerçekleştirdiği kişisel sergisi olarak da öne çıkıyor. Sanatçının eğrelti otları üzerine sürdürdüğü derinlemesine araştırmasını paylaşan sergide botanikçi Anderson Santos ve mimar Aslıhan Demirtaş ile yaptığı iş birliği de dikkat çekiyor. Eğrelti otlarının fiziksel olarak tüm özelliklerini derinlemesine inceleyen sergi, bu türe dair örnekleri bilimsel bir çalışma titizliğiyle sunuyor.
Solo Botter: Nuri İyem
İstiklal Caddesi’nde yolunu düşürenlerin son günlerde sıklıkla ziyaret ettiği Casa Botter, “Botter Sergileri” serisine devam ediyor. İBB Kültür ve İBB Miras ev sahipliğinde ve Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde gerçekleştirilen serinin ikinci sergisi Solo Botter: Nuri İyem, sanatçının farklı döneminden karakteristik çalışmalarını bir araya getiriyor. Sergide, İyem’in ikonik kadın yüzleri, renk ve ışık ile yoğunlaşarak romantik bir atmosfere bürünen manzaraları, dönemi için köyden kente göçün sembolü haline dönüşen figürlü kompozisyonları, her türlü yokluğa ve zorluğa rağmen umutlarını yitirmeyen âşıkların sevgi dolu portreleri görülebiliyor.
Nuri İyem’in 29 Ağustos’a dek devam eden sergisinin küratöryel konseptini Levent Çalıkoğlu şöyle anlatıyor:
“Nuri İyem deyince sanat tarihimizde, sanatseverlerin zihinlerinde yer edinmiş olan Anadolu kadın yüz ve gözlerine ilişkin karakteristik çalışmalarını bir araya getirmek üzere yola çıkmadım. Amacım İyem’in bilinmeyen, günümüz seyircisinin farkında olmadığı, tüm sanat yaşamı boyunca düzenli olarak devam ettirdiği ve geliştirdiği temalarını paylaşmak ve sanatçı üzerine yeni bir dikkat alanı yaratmaktı. Nitekim portre, peyzaj, soyut, göç ve özellikle sıradan sevdalar temalarının en önemli çalışmalarını tematik bir sergileme ile sergi tasarımında benim “ada” dediğim duvarlarda kendi içlerinde kronolojik bir akışla sundum. Her bir tema için yazdığım metinler ile de sanırım İyem’in sanatındaki çoğul tematik çeşitlilik vurgulanmış oldu.”
Kīpuka
Zilberman Galeri’nin Beyoğlu Mısır Apartmanı’ndaki ana mekânı Erinç Seymen’in felaket, zamansallık ve kontrol arasında düğümlenmiş bir diyalog sunan son dönem işleri bir araya getirdiği Kīpuka isimli kişisel sergisini ağırlıyor. Felaket kavramıyla adeta iç içe geçerek, toplumsal güç dinamiklerini ve krizler doğrultusunda açığa çıkan tepkimeleri sorgulayan “Kīpuka”, adını Hawaii dilinde kaos ve felaketin ortasında hayatta kalan ve korunan, magma akıntılarının arasında oluşan kara parçalarına verilen isimden alıyor. Sergi boyunca bilgi ve gücün sınırları arasındaki belirgin uyuşmazlığın altını çizen sanatçı, felaketin zamansallığını araştırırken, mitoloji ve tarihten örnekler sunuyor. Sanatçı daha önceki sergilerinde toplumsal ilişkiler üzerinden sınıfsal ayrıma odaklansa da Kīpuka’da madalyonun diğer yüzünü inceleyerek sınıf, kontrol ve onun zamansallığı arasındaki biyopolitik ilişkiyi mercek altına alıyor. Erinç’in sanat eserleri aracılığıyla toplumlar üzerindeki güç ve kontrolün kadim hikâyesini gün yüzüne çıkaran sergisi, 2 Ağustos’a kadar görülebilir.
Uçurtma Zamanı
Bu yazın en renkli sergilerinden biri hiç kuşkusuz Arter’de! Çağdaş sanatın dünyanın farklı yerlerinde ortaya konan çeşitli ifade biçimlerini, farklı tavır ve pratiklerini bir araya getiren Arter, uçurtma sanatının öncüsü Jackie Matisse’in zengin renklere sahip uçurtmalarını görmek için bir fırsat sunuyor. Küratörlüğünü Gill Eatherley’in üstlendiği Uçurtma Zamanı başlıklı rengarenk sergi, binanın farklı alanlarına yayılıyor. Jackie Matisse’in uçurtmaları Arter’in yüksek ve alçak tavanlı, aydınlık ve karanlık farklı alanlarında yaz ayları boyunca boylu boyunca görülebiliyor.
Bu Sergileri de Kaçırmayın
Baksı Müzesi’nde “Gel Zaman Git Zaman”
Gel Zaman Git Zaman sergisi Bayburt’ta bulunan Baksı Müzesi’nde, açıldı. 85 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergisinin küratörlüğünü, müzenin kurucusu ve sanatçı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ile Ayça Okay’ın üstleniyor. Kasım 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek sergide; Bubi, Genco Gülan, Gülsün Karamustafa, Haluk Akakçe, Komet, Seçkin Pirim, Şenol Yorozlu, Mehmet Kavukçu’nun da aralarında bulunduğu 85 sanatçının eserleri yer alıyor.
“Paris Yalnızlığı: Bir Şehrin İçsel Portresi” İzmir’de
Institut Français İzmir sergi salonu, Bayram Yılmaz’ın Paris Yalnızlığı: Bir Şehrin İçsel Portresi sergisini ağırlıyor. 5 Ekim’e dek görülebilecek sergi, Paris’i dışsal bir görsellik olarak değil, aynı zamanda o şehirde geçen zamanın yavaşça işleyen ritmi ve insanların duygu dolu anlarıyla bir bütün olarak görme olanağı sunuyor.
Kısa Kısa
Kültür sanat anlamında bereketli “2024 İstanbul Yaz Sergileri”ne kısa notlarla devam ediyoruz:
Meşher’in Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergisi Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar, 29 Eylül’e kadar uzatıldı. İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer aldığı sergi, şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğinde.
Haliç Tersanesi’nde bulunan İstanbul Sanat Müzesi’nin farklı koleksiyonları ve kurumları bir araya getirdiği Ah Güzel İstanbul sergisini 3 Eylül’e kadar görmek mümkün. Sergide, İstanbul’un sanatsal birikiminin izlerini süren Türk resim sanatının önemli isimlerinin 300 eserinin yanı sıra, Gentile Bellini’nin atölyesinde resmedilen Fatih Sultan Mehmet ve İtalyan ressam Cristofano Dell’Altissimo imzalı Kanuni Sultan Süleyman tabloları da izlenebilir.
Elgiz Müzesi’nde 16. kez düzenlenen Teras Heykel Sergisi bu yıl, 40 genç sanatçının heykel sanatındaki farklı anlatım dillerini bir araya getiriyor. Bir Düş’ün İzinde başlığı altında düzenlenen sergi için son gün 2 Kasım.
İBB Kültür AŞ’nin organizasyonunu üstlendiği Genç Buluşmalar sergisi Taksim Sanat’ta açıldı. Türkiye’nin dört bir yanında 20 üniversitenin güzel sanatlar fakültesinde okuyan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin üretimlerini bir araya getiren sergi, 21 Temmuz’a dek açık.
Sevil Dolmacı Istanbul, Amerikalı sanatçı David Salle’nin Un-Accompanied Minors başlıklı Türkiye’deki ilk solo sergisi ağırlıyor. Salle’nin bu yıl, New York’taki stüdyosunda, İstanbul için ürettiği 21 yeni resimden oluşan sergi 25 Temmuz’a kadar görülebilir.
Genç sanatçılara destek olmak amacıyla Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ve Akbank Sanat iş birliğiyle düzenlenen Akbank 42. Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi, 31 Temmuz’a kadar Akbank Sanat’ta.
Macaristan Ulusal Film Enstitüsü’nün hazırladığı ve Macar sinemasının 120 yılını anlatan Geniş Açı başlıklı sergi, 31 Ağustos’a kadar Macar Kültür Merkezi’nde. Sergi, özel belgeleri, basın materyalleri ve değerli hatıralarıyla Macar Sineması tarihinden uzun bir zaman yolculuk sunuyor.
Sanatçı Şevval Başalan’ın kadın kimliği ve toplumsal kodları ele aldığı Ziyafet isimli sergisi 8 Ağustos’a kadar Piramid Sanat’ta.
“GÜNEŞ, DENİZ, KUM VE SANAT” Sayısı
ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.
Kapak Fotoğrafı: Sucuk & Bratwurst, Sand Ca(r)stle, fiberglas, 120x2x0.9 metre, 2024, Mercedes Benz ve PİLEVNELİ iş birliği
