Bodrum Belediyesi Kültür A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Bodrum Deniz Müzesi, İstanbul, Londra, Lizbon, Zürih, Nisiros, Bakü ve Bodrum’da yaşayan sanatçıların bir araya geldiği Deniz Ülkesi (SeaLand) isimli sergiyi ağırlıyor. Halikarnas Balıkçısı’nın doğum günü olan 17 Nisan Merhaba Günü’nde açılan sergi, ünlü öykücünün “Merhaba”sını küresel bir dostluk ve barış çağrısına dönüştürmeyi amaçlıyor. Müzenin koleksiyonuna nüfuz eden işlerin yer aldığı Deniz Ülkesi serginin küratörlüğünü Canan Cürgen Gültaş, Elvan Erdin ve Züleyha Altıntaş üstleniyor.
Hem izleyiciyle hem de birbiriyle diyaloğa geçerek müzenin koleksiyonuna nüfuz eden sergide Ahmet Sarı, Ariane Severin, Banu Birecikligil, Başak Kaptan Şiray, Canan Cürgen Gültaş, Ebru Nakamura, Elvan Erdin, Evrim Kavcar, Genco Gülan, Gözde Mimiko Türkkan, Gülşah Bayraktar, Kemal Tufan, Kıymet Daştan, Lee Garcia, Okay Özkan, Özge Topçu, Samantha Louise Emery, Seda Hepsev, Sibel Horada, Şenay Ulusoy, Volkan Aslan ve Züleyha Altıntaş eserleri yer alıyor.
Serginin küratörleri Canan Cürgen Gültaş, Elvan Erdin ve Züleyha Altıntaş Deniz Ülkesi sergisine dair “Sergimiz ülkemizin ilk ve tek özel denizcilik müzesi olan Bodrum Deniz Müzesinde, Bodrum’da yaşayan sanatçıların yanı sıra ulusal ve uluslararası düzeyde birçok başarıya imza atmış, Bodrum dışında yaşayan ve üreten sanatçıların da katılımıyla gerçekleştirmenin heyecanını duyuyoruz,” ifadelerini kullanıyor.
Küratörler serginin kavramsal çerçevesini ise şu sözlerle anlatıyor:
“Bodrum Deniz Müzesi Halikarnas Balıkçısı’nın ‘Merhaba’sını, 17 Nisan Merhaba Günü’nde, “küresel bir dostluk ve barış çağrısına dönüştürme” girişiminde bulunuyor. Bizler de Halikarnas Balıkçısı’nın doğum günü olan bugünü, denize ve onun müzesine dair bir sergiyle, ‘Deniz Ülkesi’ sergisiyle vurguluyor ve kutluyoruz.
“Deniz Ülkesi’ne ulaşmak için sanatın dönüştürücü gücünü yanımıza alarak yaratıcı bir birliktelikle yola çıktık. Denizlerin ve sanatın birleştirici, sınırları aşan, eşitlikçi ve kapsayıcı yanlarını birer insanlık unsuru olarak açığa çıkarmak ve tüm bu değerlerin yaşam rotamıza rüzgâr olacağı bir yolculuk için denize açıldık. Uzak, yakın ve açık denizlerde sınırsızlık ve sonsuzluk duygusuyla dolaşıp; iller, göller, denizler, kıtalar aşarak gerçek bir özgür dünya çağrısı için Deniz Ülkesi’nde buluştuk. İstanbul, Londra, Lizbon, Zürih, Nisiros, Bakü ve Bodrum’da yaşayan sanatçılarla, özgün bir yaşam alanı olarak kurguladığımız Bodrum Deniz Müzesi’nde bir araya geldik. Hem izleyiciyle hem de birbiriyle hem de diyaloğa geçen eserlerle müzenin koleksiyonuna sızıp, sanatı müzeye yerleştirdik.
“Müzeyi denize dair belleğin kaydını tutan, onu koruyan ve ziyaretçileri için sergileyen bir ülke olarak görüyoruz. Bu ülkenin içindeki tüm gerçek, tuhaf ve nadir, hatıralarla dolu koleksiyonlar aracılığıyla anlam dünyamızın sınırlarını, parmak uçlarımızla büyüyüp gelişen dalgaların halkalarına dönüştürmek için tüm sanat kâşiflerini Deniz Ülkesi’ne bekliyoruz. Güvenli ve durgun sulardan çalkantılı denizlere, derinliklerden sığ sulara kadar sanatla yorumlanabilecek tüm düşünce ve çağrışımların kapılarını Deniz Ülkesi’ne doğru açtık.
“Birazdan bir fırtına kopacakmışçasına tedirgin, ürkek ve heyecanlı; yer yerinden oynayacakmışçasına şiddetli duyguların telaşıyla birbirimize sesleniyoruz. Çünkü bizler, tüm bu telaşların giderek daha sık ve şiddetli yaşanacak felaketlere dönüşeceğini ve bunun karşı karşıya olduğumuz küresel iklim krizinde insan faktörünün bir neticesi olduğunu biliyoruz. Bu gerçeğe bir kez daha dikkat çekmenin de sanatsal bir gereklilik olduğuna inanıyoruz.
“Köklerimizden yüklendiğimiz duygularımızı Ege Denizi’nin efsanelerine karıp; denizlerle çevrili anayurdumuzun tüm neşe, canlılık ve yaşam olasılıklarını da hayal etmek istiyoruz. Müzenin katları arasında denizin altı üstüne gelmişken; niyetimiz oyuncu, biraz da çocuksu bir merak duygusuyla denize dair bildiklerinizi alt üst edecek zihinsel ve sanatsal bir serüven… Doğa ile sanat arasındaki bağların yeniden keşfedilebileceği, dalga dalga Deniz Ülkesi’ne yayılan bir sergi deneyimiyle ülkemizin ilk ve tek sivil denizcilik müzesindeyiz.”
“Bizler, Bodrum ve Istanbul’da yaşayan, sanatın yaratıcı ve dönüştürücü gücüne inanan, sanat ve müzebilim alanında deneyimli ve birikimli bir güncel sanat grubuyuz, ” diyen küratörler, “Amacımız, sanatı alışılageldik galeri mekânlarından taşırıp, gündelik hayatla iç içe olan alternatif sanat mekânları yaratarak sanatı ve izleyicisini bu yeni mekânlarda buluşturmak, Bodrum’un çağdaş sanat yaşamına katkı sunmaktır. Yenilikçi bir bakış açısıyla sergi temaları oluştururken kâr amacı gütmeyen bir inisiyatif alarak sanatçılara eşit fırsatlar yaratmak, izleyiciyi sanatçılarla buluşturmak ve sanatı toplumsal hayatın bir parçası hâline getirmektir,” diyorlar.
Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu ise sergiyle ilgili, “Müzemizde bir Deniz Ülkesi kuruldu. Bu ülkede sınırlar, deniz; dil, ortak. Görmek için biraz eğilmek, bazen geri çekilip gerinmek bazen de sadece bakmak gerekecek. Denizi koruma, bakma-görme, dinleme-anlama ekseninde bir farkındalığa ev sahipliği yapıyor Bodrum Deniz Müzesi. İnsandan insana bir saygı duruşunu, bir dinleyişi, hayata pozitif bir bakışı temsil eden Merhaba Günü’nde Deniz Ülkesi sergisinin açılışını yapmak mutluluk verici,” ifadelerini kullanıyor.
*Deniz Ülkesi sergisi 30 Haziran’a kadar pazartesi günleri hariç her gün 09.00 – 17.30 saatleri arasında Bodrum Deniz Müzesi’nde görülebilir.