David Lynch’in Verimli Karantinası

//

Mulholland Çıkmazı”, “Kayıp Otoban”, “Blue Velvet” ve “Dune” filmleriyle dünyaca tanınan ünlü yönetmen David Lynch, salgın sürecindeki hayatıyla ilgili konuştu.

On uzun metraj filmi ve televizyon dizisi “Twin Peaks” ile tanınsa bu projeler Lynch’in yaptığı işlerin sadece görünen yüzü. Yarım asırdan fazla süredir bambaşka alanlarda da yaratmaya devam ediyor: Yazdığı, hatta bir kısmını kendi icra ettiği şarkıların yanı sıra Netflix’te yayınlanan, 17 dakikalık  “What Did Jack Do?” dahil olmak üzere çok sayıda kısa filmi ve videoları var. “The Angriest Dog in the World” isimli uzun bir çizgi-roman serisi ve “Dumbland” isimli bir animasyon da Lynch’in işleri arasında…

Şarkı Yazıyor, Resim Yapıyor, Mobilya Tasarlıyor

Yaratım süreci ve meditasyonu hakkında yazdığı “Catching the Big Fish” isimli bir kitabı da bulunan 75 yaşındaki yönetmen, görsel sanatların farklı dallarında da üretim yapıyor: Resim, heykel, mobilya tasarımı, fotoğrafçılık, çizim ve yerleştirme işleri var.

David Lynch, Görsel: Wikimedia Commons

The New Yorker’a konuşan Lynch, salgın sürecindeki yaşamını “çiftçi hayatı” olarak tanımladı. Sabah saat üç civarında uyandığını; meditasyon yapmadan ve YouTube’a yüklediği günlük hava durumu videosunu çekmeden ya da diğer işlere başlamadan önce kahve ve birkaç sigara içerek güne başladığını anlattı. Bazen resim ya da heykelle meşgul olurken bazen de yeni fikirler üretmek için, balık tutarken hayallere daldığını paylaşan Lynch’in en son uğraşı ise mekanizmalar tasarlamak, örneğin stüdyosundaki lavabo… Bu uğraşlarından bazıları ise “What Is David Working On?” (David Neyle Uğraşıyor?) adlı bir video serisinde gösteriliyor.

Sadece Eşi, Çocukları ve Asistanıyla İletişimde

Ünlü yönetmenin bu süreçte iletişimde olduğu kişiler ise yalnızca eşi Emily Stofle, sekiz yaşındaki kızları, asistanı ve yetişkin olan diğer üç çocuğu…

İlginizi çekebilir:  Helsinki Bienali Notları

Bir televizyon projesi olduğuna dair söylentiler olsa da, The New Yorker’a şimdilik her türlü prodüksiyon işini beklemeye aldığını belirten Lynch, kendisi için anlam ifade ettiği sürece yönetmenliğe geri dönme fikrine açık olduğunu söyledi ve “Materyale aşık olursam hiçbir işe hayır demem” dedi.

“Kader, Hayatımızda Büyük Rol Oynuyor”

David Lynch kariyerinin geldiği nokta içinse kendini oldukça şanslı hissettiğine belirtti: “Pek çok insan gibi ben de işimi yaptım. Kader hayatlarımızda çok büyük bir rol oynuyor. Çalışmaları çok iyi olan ama yeterince başarılı olamamış sanatçılara bakın. Bense kutsanmış gibiyim.”

Ünlü yönetmenin bilinmeyen bir yönü de pek çok kişi gibi düzenli meditasyon yapması. Hepimizin sahip olduğunu düşündüğü “saf bilinç”in bir “hazine” olduğunu belirten yönetmen, ona her gün Transandantal Meditasyon yoluyla eriştiğini paylaştı.

47 Yıldır Her Gün 40 Dakika Meditasyon Yapıyor

47 yıldan fazla bir zamandır her gün yirmi dakikalık iki seans şeklinde meditasyona oturan yönetmen, “Ne kadar meşgul olursam olayım hiçbir meditasyonumu atlamadım” itirafında bulundu. Transandantal meditasyonun “her şeyin anahtarı” olduğunu söylerken, “sınırsız zeka, sınırsız yaratıcılık, sınırsız mutluluk, sınırsız enerji, sınırsız sevgi, sınırsız güç, sınırsız barışı ortaya çıkaran bir arayış olarak nitelendirdi.

Bu durumu, bir banka kasasına gidip altın külçeleri almak ve sonra onları eve götürüp dolabınızda biriktirmeye benzeten yönetmen “Dahası asla kaybolmuyor. Daha öncesinde sizi çılgına çeviren garip şeylerin tadını çıkarmaya bile başlayabilirsiniz. Ve işler bir anda eziyetten çok oyun gibi gelmeye başlıyor” diye konuştu.

Fotoğraf: Reuters
Previous Story

Çalışanların Üçte İkisi İşini Kaybetti

Next Story

Balyan Ailesinin Arşivi Kitap Oldu

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.