İstanbul’da ilk kez UNIQ Expo’da meraklılarıyla buluşan “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisi yaklaşık üç yıllık bir çalışmanın ürünü. 9 yaşında tahta geçen esrarengiz firavun Tutankhamun’un mezar odasının arkeolog ve Mısır bilimcisi Howard Carter tarafından keşfinin 100’ücü yıldönümüne özel İstanbul’da gerçekleştirilen sergi, her yaştan ziyaretçisine Mısır’daki gerçek müzeyi ziyaret etmiş deneyimi yaşatmayı hedefliyor. 400’ün üzerinde eserin birebir replikalarının bulunduğu sergi Mart sonuna kadar görülebilecek.
Prof. Dr. İlber Ortaylı Anlattı
“Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihteki en önemli uygarlıklardan biri olan Antik Mısır ve Tutankhamun’un bu görkemli uygarlıktaki yeri ve önemi hakkında bilgiler verdi.
Konuşmasında Mısır uygarlığının diğer uygarlıklar üzerinde etkisine değinen Prof. Dr. Ortaylı, “Roma hukuku için meşhur hukukçu Arrigo Ruiz’in bir sözü vardır: ‘Bilsek de bilmesek de, istesek de istemesek de hepimiz Roma hukukçusuyuz ’der. Onun gibi de ne olursak olalım yani istesek de istemesek de bilsek de bilmesek de hepimiz Mısırlıyız. Çünkü bu bir medeniyet meselesidir. Medeniyet Yunan ile başlamıyor. Mezopotamya ile başlıyor ama galiba devamlılık ve tutarlılık Nil ve Nil deltası zenginliği böyle bir medeniyeti yaratmış. İkincisi tabii Afrika kıtasının ırki ve kültürel kökenlerinin üzerine Akdeniz dünyasının Mezopotamya’nın o devirlerde kolay ulaşamadığı Akdeniz dünyasının trafiği Mısır’ın işini daha çok kolaylaştırmıştır.”
“Mısır ile İlgili Eserler Topraklarımızda da Var”
Ortaylı konuşmasında “Bugün ülkemizde Mısırolojiden bize ne? Mısır’ı kaybettik, 1517 ve 1917 arasındaki dört asırda. Hatta belki daha kısadır. Yani ‘bize ne falan’ denemez çünkü Mısır ile ilgili eserler topraklarımızda da var. Mesela Miletos’ta, Efetos’ta Mısırlı koloniler olduğu için onların mabetleri var,” dedi.
Anadolu uygarlıklarının klasik dünyanın en merkezi ve en zengin uygarlıkları olduğuna da vurgu yapan Ortaylı, “Bugün yunan Roma üzerindeki hatta Mısır üzerindeki tahkikler çok ileri safhadadır. Ama Anadolu’ya baktığınız zaman bu imparatorlukların bu kültürleri aslında iyi tahkik edilmediğini görürsünüz. Çünkü bu topraklarda eski Yunanistan’ın, Helenizm’in Roma devrinin temel müesseselerinin, kültürel olaylarının bile çok daha farklı ve çok daha derine gittiğini görürsünüz. Araştırılmamıştır. Sadece son zamanda Hatay da üst üste çıkan villaların ihtişamını düşünürseniz burada Roma medeniyetinin ve zenginliğinin İtalya’yı kıskandıracak derecede olduğunu ve bunun iki dünyayı temsil eden bir kalıba girdiğini görürsünüz,” şeklinde konuştu.
“Bunların hepsi replikadır. Bunu katiyen küçümsemesin kimse çünkü bu dünya hırsızlar dünyasındadır. Yani arkeologlar çalıyor, arkeologlara fırsat kalmadan bir takım amatör arkeologlar çalıyor,” diyen Prof. Dr. Ortaylı,” Mısır da bunun kurbanlarından biridir. Hatta Mısır’da hırsızlık bizden de fazladır. Hep öyleydi. Kazıların ilk başladığı andan itibaren başladı bu durum. Howard Carter’dan evvel zaten mezar hırsızları bu işi yapıyorlardı. Altın için. 19. asırda bu iş edepsizliğe dönüştü. Hatta Londra sosyetesi ve Paris’in kibarları falan mumyaları kaçırıp seanslarda güya ameliyat yapıyorlardı. Sonraları bir baktılar ki iyi bir piyasaya dönüşmeye başladı bu iş; artık işportada mumya satılmaya başladılar. Gidip çalıyorlar mezarlardan ve arkalarına dikip pazarlarda satıyorlar. Bu böyle korkunç bir devirdir,” dedi.
Mısır’daki kral mezarları olan Keops, Kefren ve Mikerinos isimli üç büyük piramitteki mezarlarda firavunlara ait hiçbir şey bulunamadığını çünkü tamamının maalesef soyulduğunu belirten Prof. Ortaylı, Tutankhamun’un yer altında bulunan mezarının mükemmel biçimde korunduğunu ve 1922’de İngiliz Arkeolog Howard Carter tarafından bulunduğunda, mezarı soyulmadan hazineleri günümüze ulaşan tek firavun olması bakımdan da önemli olduğunu kaydetti.
“Tutankhamun en çok bildiğimiz firavundur”
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çocuk Kral olarak anılan Tutankhamun ile ilgili şunları söyledi:
“Tutankhamun Mısır tarihinin sarsıntılı bir döneminde tahta geçti. Tutankmamun’un babası Akhenaton (ya da IV. Amenhotep olarak da bilinir) Mısır yeni dönem 18’inci hanedanının bir firavunudur. Krallığının 6. yılında yüz yıllardır Mısır’ın başkenti olan Teb’i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar verdi. Akhenaton, diğer tanrılara olan inancı yok etmek ve Aton dinini yerleştirmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirdi.
“Aton Babilonya’dan Mısır’a geçtiği düşünülen Güneşle ilgili bir tek tanrıdır. Tek tanrılı İbrani dinlerinin başlangıcı sayılabilir. Bilinen en önemli eşlerinden biri de Mitanni prensesi Nefertiti idi. Akhenaton tahttan indirildikten sonra onun oğullarından biri olan Tutankhamun 9 yaşında tahta geçti. Erken yaşta da öldü. Onun döneminde Mısır çok tanrılı eski dinine geri döndü. Amon rahiplerine de itibarları iade edildi. Fakat şurası bir gerçektir ki Tutankhamun’un 20’inci Yüzyılda mezarının bulunuşu ve Mısır medeniyetini aksettirişi dolayısıyla bizim en çok bildiğimiz firavundur.”
Tutankhamun’un Hazinesi
Serginin Mısırlı küratörü Mohamed Atef Abdelshafy ise sergiyle ilgili şunları söyledi:
“Bugün burada, Kral Tutankhamun’un hazinesinin keşfedilişinin 100’üncü yıl dönümünde İstanbul’dayız. Buraya teşrif eden tüm misafirlerimizle 3 hikâyeye tanıklık edeceğiz. Bunlardan birincisi Kral Tutankhamun ve eşi Kraliçe Ankhesenamun’un aşk hikâyesi. İkincisi hazinenin keşfedilme hikâyesi… İngiliz Arkeolog Howard Carter’ın 100 yıl önce hazineyi nasıl keşfettiği ve dünyaya nasıl sunduğunun hikâyesi… Üçüncü ve son olarak Tutankhamun’un mezarı ile ilgili. Mezarın dört odası, tümü som altından eşyalar ve hazineler… Buraya gelen insanlar Kral Tut’un eşyalarını ve hazinelerini sanki Mısır’daki gerçek müzeyi ziyaret etmiş gibi deneyimleme ve görme fırsatına erişecek.”
Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmaların ardından basınla birlikte “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisini gezdi.
Sergide Hangi Eserler Var?
Esrarengiz firavun Tutankhamun mezarında sağlam bir altın tabut, yüz maskesi, tahtlar, ok yayları, trompetler, nilüfer kadehi, altın ayak tezgâhları, mobilyalar, yiyecekler, şaraplar, sandaletler ve keten iç çamaşırları dâhil olmak üzere 5.398 eşya bulundu. Arkeolog Howard Carter’ın bu eşyaları kataloglaması 10 yıl sürdü.
“Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisindeyse Tutankhamun’un paha biçilmeyen som altından tabutunun yanı sıra ünlü ölüm maskesi ve hazinesinden 409 eserin birebir replikası yer alıyor.
MÖ 1332 – MÖ 1323 yılları arasında hüküm süren Firavun Tutankhamun, Mısır’ın On Sekizinci Hanedanlığı’nın sonlarında babası Firavun Akhenaton’un saltanatı sırasında doğdu. Tutankhamun, tahta geçtiği sırada 9 yaşındaydı. 19 yaşında hayatını kaybetti.
Ölüm nedeni çeşitli tartışmalar konu olan firavunun, ölümünün çoklu zayıflama bozuklukları, düşme sonucu bir bacak kırığının ve ciddi bir sıtma enfeksiyonunun birleşiminden kaynaklanabileceği öne sürüyor.
Howard Carter
İngiliz arkeolog ve Mısır bilimcisi Howard Carter, 1922’de Mısır’ın güneyinde yer alan Krallar Vadisi’nde keşfettiği Tutankhamun’a ait ihtişamlı hazine dünyada büyük yankı uyandırmış ve bulunan eserler Antik Mısır’ın simgesi haline gelmiş Küçük Firavun’un hazineleri, eski Mısır uygarlığı tarihinin birçok yönünün aydınlanmasını sağladı.
Büyük Mısır Müzesi
Tutankhamun, hazinesi dünya çapında büyük ilgi gördü ve eserler bir çok ülkede de gezici sergiyle sergilendi. Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi, 1962’de Paris Louvre’daki bir sergi izin verdi, ardından bunu Tokyo, Japonya’daki Kyoto Belediye Sanat Müzesi izledi. Sergiler milyonlarca ziyaretçi çekti. 1972-1979 arası uluslararası bir sergi turuna daha izin verildi. Sergi; Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği, Japonya, Fransa, Kanada ve Batı Almanya’da gösterildi.
Tutankhamun koleksiyonunun tamamını Kahire’deki yeni Büyük Mısır Müzesi’nin inşaatının tamamlanmasının ardından bu müzede sergilenmeye devam edecek.