Çeşm-i bülbül, Beykoz, Nazarlık…

/

Paşabahçe Mağazaları’nda sunulan Omnia koleksiyonunda yer alan tasarımlarınızda ilham kaynaklarınız nelerdi? Omnia’nın açılımı nedir?

İsmini, Latince’de “her şey” anlamına gelen Omnia’dan alan koleksiyon Paşabahçe Mağazaları tarafından cam ev eşyasının binlerce yıllık geçmişine ve geleceğine dair “her şey”i yansıtma hedefiyle 2015 yılında hayata geçirildi. Omnia koleksiyonunda geleneksel üretim tekniklerini ve ikonlaşmış objeleri yeniden yorumlarken her başlık üzerinde farklı yoğunlaştım: Çeşm-i bülbül için camın akışkanlığından ilham alırken çay bardaklarında çayın kendisini referans aldım.

Stüdyonuzda çalıştığınız tasarımcılarla nasıl bir iş birliği ve iletişim/etkileşim içindesiniz?

Her tasarımcının kendi deneyimleri sonucunda oluşturduğu bir çalışma disiplinine sahip olduğuna inanıyorum. Özellikle araştırma ve konsept geliştirme sürecinde İspanya’daki bir tasarımcı, Avusturya’daki ya da Türkiye’deki bir tasarımcıdan oldukça farklı sonuçlar elde edebiliyor. Proje sürecinde iş birliği yaptığımız tasarımcıları alışkanlıklarını ve proje sürecini bozmadan sık sık video konferans yoluyla toplantılar yaparak projelerimizi tamamlıyoruz. Dünyanın farklı noktalarındaki tasarımcılarla gerçekleştirdiğimiz bu kültürel etkileşim tasarımlarımızın çeşitliliğine ve yaratıcılığına oldukça olumlu katkıları oluyor.

Türkiye’de tasarım farkındalığı yaratılması anlamında neler yaptınız? Bu konuda neler yapılmalı?

Daha tasarım mesleğine profesyonel olarak başlamadığım öğrencilik yıllarımda katılabildiğim tüm tasarım etkinliklerinde aktif rol aldım; tasarım dergileri ve tasarım haftalarında çalıştım, Türkiye’de ve dünyadaki tasarım yarışmalarına katıldım. Meslek hayatım öncesi gerçekleştirdiğim bu süreç tasarım farkındalığının ilk olarak bende oluşmasını sağladı.

Türkiye’de tasarım farkındalığının gelişmesi anlamında global markaların Türkiye’deki çalışanları için seminerler verdim; yerel markalar ile yaptığımız projeleri uluslararası sergilere, tasarım yarışmalarına katılmalarını sağlayarak sanayiciyi bu türden tasarım etkinliklerine dahil ederek markalaşmanın ve tasarımın gücünü keşfetmeleri için yol açmaya çalıştı.

Tasarım farkındalığının artırılması için eğitim sisteminin uluslararası standartlarda verildiği taktirde bilgiye ulaşmanın gün geçtikçe kolaylaştığı günümüzde tasarım farkındalığı da tüm diğer disiplinlerle birlikte gelişeceğine inanıyorum.

İlginizi çekebilir:  Venedik Bienali'nden İspanyol Mimara Altın Aslan Ödülü

Yurtdışında katıldığınız Tasarım Etkinlikleri ile Türkiye’dekiler arasında ne gibi farklar gözlemlediniz?

Yurtdışındaki etkinlikler ülkemize oranla daha kozmopolit bir yapıya sahip oluyorlar, örneğin Fransa’da gerçekleşen bir etkinlikte Japon, İtalyan, Güney Amerikalı bir tasarımcı, sanayici ya da startupla tanışma fırsatı bulabiliyorsunuz. Bu durum da katılımcıların farklı tasarım kültürlerini, bakış açılarını ve iş birliklerini geliştiriyor.

Omnia Serisi’nde çay bardağı ve nazar boncuğu gibi geleneksel kültürel değerlerimize yer verdiniz. Çıkış noktanız neydi ve fikirler nasıl şekillendi?

Paşabahçe Mağazaları Omnia koleksiyonu için yaptığım tasarımlarda her bir ürünü farklı ele aldım. Geleneksel değerlerimizi ikonikleşmiş form ve bizlerde yarattığı anlamlarını bozmadan yeniden yorumlamaya çalıştım: Tasarladığım üç çay bardağından Diamond’la Türk çayının berraklığını ve parıltısını yansıtmaya, Otto’da çayın tozlu yapısının oluşturduğu sorunları ve dengesini gidermeye, Square’de geleneksel silueti bozmadan hacmini arttırmaya çalıştım. Tasarladığım nazar boncuklarında ise üçüncü boyutta derinliği arttırarak nazar boncuğunun yarattığı etkiyi arttırmak istedim.

Aynı zamanda Gazetecilik de okudunuz. Bu mesleği yapmayı hiç düşündünüz mü? Aldığınız eğitim sanatsal pratiğinize nasıl yansıyor? 

Norveç Volda’da okuduğum bir sene boyunca aldığım dersler medya fotoğrafçılığı ve editoryal tasarım üzerine oldu. Bu alanda aldığım derslerin özellikle yaptığım sunumlarda ve ambalaj tasarımı projelerim üzerinde katkısı büyüktür.

Paşabahçe Mağazaları için farklı tasarımlar yaptınız. Yaratıcı sürecinizde ne kadar özgürdünüz? Yoksa size sunulan bir çerçeve var mıydı? Varsa, bu sizi kısıtladı mı?

Paşabahçe Mağazaları, Omnia koleksiyonu için Çeşm-i bülbül, Beykoz, kristal kesme, serbest şekil, nazarlık, çay bardağı ve tabağından oluşan geleneksel üretimlerin, ürünlerin işlevlerini ve işlevselliklerini yeniden tasarlamamızı istediği ana başlıklar dışında bir kısıtlaması olmadı. Tasarımcı olarak bugüne kadar kendimi en özgür hissettiğim iş birliği oldu diyebilirim.

Previous Story

5. İstanbul Tasarım Bienali’nin başlığı Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım olarak açıklandı.

Next Story

Tasarım Bienali’nden Empatiye Dönüş Çağrısı

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.