The Zone of Interest (2023), May December (2023) ve Perfect Days (2023) gibi filmlerin ön plana çıktığı 76. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’nin sahibi, Justine Triet imzalı Anatomy of A Fall (2023) oldu. Teşekkür konuşmasında Fransız hükümetinin neo-liberal politikalarına getirdiği eleştirilerle ülke gündemini epeyce meşgul eden Triet, festival tarihinde Jane Campion’dan (The Piano-1993) ve Julia Ducournau’dan (Titane-2021) sonra bu ödüle layık görülen üçüncü kadın yönetmen olarak önemli bir başarıya da imza attı. Toni Erdmann (2016) filmiyle adını uluslararası seyirciye de duyurmayı başaran Sandra Hüller’ın başrolünde yer aldığı film, kocasının ölümüyle yargılanan ve tek görgü tanığı görme engelli oğlu olan Alman bir yazarın mahkeme sürecini anlatıyor.
Eleştirmenlerden aldığı olağanüstü yorumlarla yarışmanın favorileri arasında gösterilen ve FIPRESCI (Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu) jürisi tarafından da seçkinin en iyisi seçilen Jonathan Glazer’ın son filmi The Zone of Interest, Jüri Büyük Ödülü’ne layık görülürken; Jüri Ödülü, Helsinki’de bir gece yarısı hayatlarının ilk aşklarını bulmaya çalışan iki yalnız insanı merkezine alan Fallen Leaves (2023) filmiyle Aki Kaurismaki’ye takdim edildi. Wim Wenders’ın son yıllardaki en iyi kurmaca filmi olduğu iddia edilen Perfect Days’teki performansıyla Kōji Yakusho’nun En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldüğü törende, En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne (2023) filmindeki oyunculuğuyla Merve Dizdar oldu.
Merve Dizdar’dan Tarihi Başarı!
Yine Nuri Bilge Ceylan’ın yazıp yönettiği Uzak (2002) filmindeki performanslarıyla 2003 yılında Cannes Film Festivali’nden En İyi Erkek Oyuncu ödülüyle dönen Muzaffer Özdemir ve Mehmet Emin Toprak ikilisinin ardından; Kuru Otlar Üstüne’deki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülen dönen Merve Dizdar, bu ödülü ülkemize getiren ilk kadın oyuncu olarak da büyük bir başarıya imza atmış oldu. Yarışmanın iki favori filminin başrolünde yer alan Sandra Hüller gibi kuvvetli bir rakibe rağmen ödüle uzanmış olması sürpriz olarak yorumlansa da, Dizdar’ın filmdeki performansının olağanüstü olduğunun altı eleştirmenler tarafından sıkça çiziliyor.
Büyük takdir toplayan teşekkür konuşmasında filmde canlandırdığı Nuray karakterinin varoluşu için mücadele eden ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen bir kadın olduğundan bahseden Merve Dizdar, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bu ödülü, Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için; kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve her ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerine ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum”.
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Karnesi
Türkiye sinemasının uluslararası alandaki şüphesiz en başarılı yönetmeni olan Nuri Bilge Ceylan, Kuru Otlar Üstüne’nin Merve Dizdar’a kazandırdığı ödülle birlikte Cannes karnesini daha da güçlendirmiş gibi gözüküyor. Henüz ilk filmi Koza’yla (1995) kısa film yarışmasından festivale giriş yapan Ceylan, ilk büyük çıkışını Uzak filmiyle yaşamıştı. Özdemir ve Toprak ikilisinin aldığı oyuncu ödülünün yanı sıra Jüri Büyük Ödülü’nün de sahibi olan film, hâlâ daha Ceylan’ın en iyi işleri arasında gösteriliyor. Eşi Ebru Ceylan’la birlikte oynadığı İklimler (2006), FIPRESCI ödülüne ulaşırken; Hatice Aslan’ın unutulmaz bir performans verdiği Üç Maymun (2008) ise Ceylan’a En İyi Yönetmen ödülünü getirmişti. 2009 yılında jüride yer alma onuruna da ulaşan Ceylan’ın birçokları tarafından kariyerinin zirvesi olarak nitelendirilen Bir Zamanlar Anadolu’da (2011), Jüri Büyük Ödülü’nü kazanırken; yıllardır beklenen ve çokça hak edilen “Altın Palmiye” ise Kış Uykusu’yla (2014) gelmişti. Ahlat Ağacı’yla (2018) ana yarışma seçkisindeki yerini koruyan Ceylan’ın son filmi Kuru Otlar Üstüne’nin ise yönetmenin kariyerindeki belki de en etkileyici ve en ayrıksı işlerinden biri olduğu söyleniyor.
Kısa Kısa
Kurak Günler, Lux Seyirci Ödülü’ne Aday!
Cannes Film Festivali – Belirli Bir Bakış bölümündeki prömiyerinden bu yana hem seyirciden hem de eleştirmenlerden övgüler toplamaya devam eden ve ödüllere doğmayan Kurak Günler’e (2022) bir adaylık da Avrupa Film Akademisi’nden geldi. Avrupa Parlamentosu ve Film Akademisi ortaklığında sunulan ve Avrupa’daki sosyal, kültürel ve politik meseleler hakkında farkındalık yaratmayı amaçlayan Lux Seyirci Ödülü’ne aday gösterilen diğer filmler ise şöyle: Alcarràs (2022), Close (2022), Triangle of Sadness (2022) ve Will-o’-the-Wisp (2022).
Ultra yüksek çözünürlüklü bir belgesel: Anselm
Alman sinemasının yaşayan efsanelerinden Wim Wenders’ın 76. Cannes Film Festivali’nde Altın Göz için yarışan belgesel filmi Anselm (2023), Alman ressam ve heykeltıraş Anselm Kiefer’in eserlerinin sinematik bir kataloğunu oluşturuyor. Üç boyut tekniğini Pina’da (2011) dansçıların hareketlerini yakalamak için kullanan Wenders’ın, bu teknolojiyi Anselm’de sanatçının eserlerindeki mimari etkileri ve derinlikleri yakalamak için öne çıkardığı söyleniyor. Cannes sonrası gelen eleştirilere bakılırsa fiziksel derinliği zamansal boyutla birleştiren filmin, eşsiz bir görsel deneyim sunacağı şüphesiz.
Black Mirror, 6. sezonuyla geri döndü
Ürpertici yakın gelecek tasvirleriyle bir döneme damgasını vuran Black Mirror (2011-23) dizisi, uzun bir aranın ardından seyirci karşısına yeniden çıkıyor. Her bir bölümde farklı bir hikâyeye odaklanan dizinin 6. sezonu, hayatının diziye uyarlandığını gören bir kadından suç işlemek zorunda bırakılan bir satış elemanına kadar birçok farklı karakterin yaşadıklarını anlatan 5 farklı bölümden oluşuyor. Salma Hayek, Aaron Paul ve Kate Mara gibi oyuncuların yer aldığı yeni sezonun beklentileri karşılayıp karşılamayacağı ise merak konusu.
Beykoz Kundura’da Bir Yaz Gecesi Festivali
4-20 Ağustos tarihleri arasında 7. kez düzenlenecek olan Bir Yaz Gecesi Festivali’nin Restore Klasikler programı, Oscar ve Grammy ödüllü besteci Nino Rota’yı merkezine alıyor. İtalyan bestecinin efsanevi müziklerinin yer aldığı beş farklı filmin restore edilmiş versiyonlarının gösterileceği programda yer alan filmler ise şöyle: Federico Fellini’nin klasik filmleri La dolce vita (1960) ve 8½ (1963), Patricia Highsmith’in meşhur romanından uyarlanan Plein soleil (1960) ve sinema tarihinin en önemli filmlerinden kabul edilen The Godfather (1972) ve The Godfather: Part II (1974).