“Bu Bir Rodin!” Arkın Rodin Koleksiyonu Müzesi - ArtDog Istanbul

“Bu Bir Rodin!” Arkın Rodin Koleksiyonu Müzesi

Erbil Arkın 1966 yılında henüz 16 yaşındayken Rodin’in "The Kiss- Öpücük" adlı eserini görmüş ve tabiri cazisse vurulmuş. Yıllar sonra 2004 yılında Sotheby’s müzayedesinden ilk Rodin heykeli olan The Head of Lust’ı almış. Bugün dünyanın en önemli Rodin koleksiyonerlerinden biri sayılan Erbil Akın’ın Rodin koleksiyonu Girne’de yer alıyor.

Arkın Rodin Koleksiyonu Müzesi sanat ve tasarıma adanmış Kıbrıs ve bölgedeki tek üniversite olan Arkin Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’nin açılışı vesilesiyle 2017 yılında kurulmuş.

Kurucu Erbil Arkın, sanat koleksiyonculuğuna 2000’li yılların başında başlamış, titizlikle seçilmiş eserlerle koleksiyonunu zaman içinde geliştirmiş. Koleksiyon, Fransız sanatçı Auguste Rodin’in, Carrier-Belleuse ile işbirliği içinde üretilen nadir Titanlar Vazosu edisyonu da dahil olmak üzere, Tunç Çağı, Öpücük gibi ikonik eserleri ve Rodin’in anıtsal siparişleri arasında yer alan Cehennem Kapıları ve Calais’li Yurttaşlar gibi başyapıtlarından seçili eserleri içeren 30 heykelini barındırıyor.

Rodin’in eserlerinden oluşan Erbil Arkın Koleksiyonu, Arkin Grubu’nun merkezi olan Saat Kulesi’ndeki özel sergi salonunda sergileniyor. Koleksiyon, Leon Maillard’ın 1899 tarihli Auguste Rodin monografisinin birinci baskısı ve sanatçının imzalı ithaf kartı ile Rodin’e ait Antonin Proust konulu, Japon kâğıdı üzerine iki farklı durumda hazırlanmış orijinal bir kuru kazı dahil olmak üzere pek çok arşivsel malzemeyi de kapsamakta Arkin Rodin Koleksiyonu Müzesi’nde sunulan eserler, bronz, mermer ve terakotadan oluşan toplam 70 heykelden meydana gelen daha geniş bir koleksiyonun parçası. Bu heykellerin büyük bölümü, 19. yüzyılda Petite École’ün öncülerinden Auguste Rodin, Carrier-Belleuse, Jules Dalou ve Alfred Boucher gibi sanatçıların kayda değer örneklerini içeriyor. Koleksiyon ayrıca Joanna Allen ve Maurice Blik gibi 20. ve 21. yüzyılın önde gelen sanatçılarının heykellerini, çok sayıda tabloyu, özgün baskılar, desenler, fotoğraf işleri ve çağdaş yerleştirmeleri de kapsıyor. Daha geniş koleksiyondan seçilen eserler, Rodin Koleksiyonu Müzesinin’nin yanı sıra Arkin Grubu Genel Merkezi, bitişiğindeki Arkin Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi, The Arkin Iskele Hotel, Girne’deki Art Rooms ve Lefkoşa’daki ARUCAD Art Space gibi farklı mekânlarda sergileniyor.

Auguste Rodin, The Kiss, 3rd Reduction Bronze, 39.5 cm, 1840–1917.

Vizyon

Arkin Rodin Koleksiyonu Müzesinin temel vizyonu, modern heykelin öncüsü Auguste Rodin’in yaratıcı mirasını, evrensel bir kültürel perspektiften ele alarak, Kuzey Kıbrıs Girne’den dünyaya uzanan bir bakış açısıyla sanat izleyicileriyle buluşturmak ve bu eşsiz mirası gelecek kuşaklara aktararak sanat tarihine kalıcı bir katkıda bulunmaktır.

Müze dünyanın önde gelen Rodin koleksiyoncularından biri olan Erbil Arkın’ın Rodin’e duyduğu derin hayranlık ve sanata olan sarsılmaz bağlılığı doğrultusunda şekillenmiş. Ortadoğu’daki bilinen en kapsamlı Rodin koleksiyonu olma niteliğine sahip Arkin Rodin Koleksiyonu Müzesi Rodin’in insan ruhunu, bedensel ifadeyi ve zamansızlığı keşfeden sanatsal yaklaşımını, estetik tutarlılıkla ve entelektüel bir diyalog zemininde, çağdaş sanatla ilişki kurarak sunmayı amaçlamakta.

Kıbrıs’ın katmanlı ve zengin tarihî-kültürel mirası ile Rodin’in evrensel sanatsal vizyonu arasında bir köprü kurmayı hedefleyen Arkin Rodin Koleksiyonu Müzesi yalnızca bölgesel düzeyde değil, uluslararası ölçekte de referans niteliğinde bir kültür ve eğitim kurumu olmayı arzuluyor.

Müze eserlerin sergilendiği bir mekândan öte, sanat tarihi ve kuramına odaklanan akademik iş birlikleri, disiplinlerarası söyleşiler ve araştırmalar için bir kültür ve bilgi üretim merkezi olmayı hedefliyor. Bu bağlamda, Arkin Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) ile yürüttüğü entelektüel ortaklık, sanatsal gelişimi eğitim ve araştırma ekseninde teşvik etmekte.

Rodin’in eserlerinden hareketle insan ruhu, beden ve ifade arasındaki ilişkiyi keşfeden müze sanatın dönüştürücü gücünü temel ilke olarak benimsemiş.

Bu Bir Rodin!

Erbil Arkın 1966 yılında henüz 16 yaşındayken Rodin’in The Kiss- Öpücük adlı eserini görmüş ve tabiri cazisse vurulmuş. Esra Plümer Bardak’ın The Anatomy of Anguish -Acının Anatomisi adlı kitabında şu ifadelere yer veriyor. “1966 yılında birkaç arkadaşımla Tate’e gittiğimde, henüz okul çocuklarıydık. Orada, Rodin’in eserini ilk kez gördüm ve o heykel içimde bir şeyleri alevlendirdi. Hemen ardından, Rodin hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir arayışa girdim. O zamanlar internet yoktu, bakılacak akıllı telefonlar yoktu. Hiçbir şey yoktu. Daha fazla bilgi edinmenin tek yolu kütüphanelere gidip konuyla ilgili kitaplar okumaktı. Sürekli bir arayış içindeydim; Nereden daha fazla bilgi edinebilirim? Ona duyduğum takıntı işte bu şekilde başladı, bir öğrenme dürtüsü olarak.”

Erbil Arkın, mütevazı gelirli Kıbrıslı Türk bir ailenin üç çocuğunun en küçüğü olarak Kıbrıs’ta doğdu. İki buçuk yaşındayken, annesi ve kardeşleriyle birlikte daha iyi bir yaşam sürme umuduyla önceden Birleşik Krallık’a göç eden babasının yanına taşındı. Göçmen bir aile olarak geçimlerini aldıkları maddi destekle sağlıyorlardı. Güzel sanatlara olan yoğun ilgisi ve yeteneğine rağmen, Erbil Arkın maddi zorluklar yaşamaya devam etti. Ailesine destek olmak ve gençliğinde yaşadığı maddi sıkıntıları aşmak için sanatsal eğitimini bırakma kararı, ilerleyen yıllarda içinde bir pişmanlık olarak yer edinecekti. O dönemde eğitimine devam etmek istese de Erbil Arkın mezuniyetinin hemen ardından iş hayatına atıldı. Kıbrıs’a döndükten sonra, 1995 yılında Arkın Group’u kurarak turizm sektörüne ilk adımını attı ve şirketin amiral gemisi niteliğindeki Girne’de bulunan The Arkın Colony Hotel’i açtı. Tüm zorluklara rağmen, Erbil Arkın hayatının ilerleyen dönemlerinde finansal başarı elde etti ve sonunda sanat tutkusunu iş hayatıyla birleştirebileceği bir konuma ulaştı. Bu değişim, hayranlık duyduğu sanatçıların eserlerine yatırım yapmaya başlamasına yol açtı. The Arkın Colony Hotel’de sergilemek amacıyla satın aldığı ilk heykeli, bu iki dünyanın kesiştiği ilk adım olarak şöyle hatırlıyor: “2004 yılında Pall Mall’daki bankama doğru yürürken, küçük bir galerinin vitrininde bir heykel gördüm. Heykel ilgimi çekti ve o anda otel için güzel olacağını düşündüm. Bankadan dönerken içeri girdim ve ‘İçeri girip etrafa bir göz atabilir miyim?’ diye sordum. İlk başta tedirgindim. Müzeleri gezmeye alışkındım ama daha önce bir sanat galerisine girmemiştim. Galerinin sahibi Robert Bowman, tam bir iş adamı kimliğiyle bana, “Size heykel satmak için buradayız. Lütfen buyurun bakın.” dedi.

Augusto Rivalta, The Wrestlers, Bronze, 55x36x31cm, before 1913.

Çıkarken rafta başka bir küçük heykel gördüm ve ‘Bu bir Rodin!’ diye bağırdım. O da, ‘Evet, ve satılık.’ dedi. Sanırım o an benim için bir ‘eureka’ anıydı. Bir Rodin’e sahip olabilirdim! Çok geçmeden Robert de ben de koleksiyonculuk konusunda ciddi anlamda adımlar atacağımın farkına vardık. Birkaç ay sonra, Bowman Galerisi’nden ilk heykelim The Wrestlersi aldım ve kısa bir süre sonra Sotheby’s müzayedesinden ilk Rodin heykelim olan The Head of Lust’ı satın aldım. O yıl koleksiyon yapmaya başladım.”

Yıllar içinde, bu karşılaşma, Erbil Arkın’ın bilgiye olan açlığının ve girişimcilik yeteneğinin, modern heykel koleksiyoncusu olarak sarsılmaz bir kariyere dönüşmesini sağlayan yeni bir yol açtı. Şu anda yetmişten fazla heykelden oluşan özel koleksiyonu, Rodin, Carrier-Belleuse, Aimé-Jules Dalou, Alfred Boucher, Alfredo Pina ve Jean Alexandre Joseph Falguire gibi ustaların figüratif bedenin çeşitli biçimlerinde önemli temsillerinin yanı sıra, Joanna Allen ve Maurice Blik gibi Rodin’den etkilenen çağdaş sanatçıların eserlerini de içermektedir. Bu figürler, bir çatışma/mücadele ya da cinsel bir yakınlaşma içerisinde olsalar veya başkalarıyla birlikte ya da en derin arzularıyla yalnız kalsalar da, her zaman yalnızlıklarında kendilerini evlerinde hissederler. Yalnız figür ve her bir eserde arzu, ıstırap ve keder gibi aşırı duyguların ifadesi, Erbil Arkın üzerinde derin ve kalıcı bir etki bıraktı ve kendi sanatsal pratiğinin temel bir özelliği haline geldi.

Uzun yıllar sanat koleksiyonculuğu yapan Erbil Arkın, 2012 yılında, adanın kuzeyindeki önde gelen profesyonel sanat mekânlarından biri olarak halen faaliyet göstermeye devam eden ticari sanat galerisi Art Rooms’un kuruluşuna yatırım yaptı. 2017’de, sadece sanat, iletişim ve tasarıma adanmış Kıbrıs’takiilk üniversite düzeyindeki kurum olan Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’ni (ARUCAD) kurdu. Erbil Arkın, ARUCAD’ın açılışı için, 27 orijinal heykelden oluşan özel sanat koleksiyonunu halkla paylaştı.

Auguste Rodin ve çağdaşları olan Carrier-Belleuse, Boucher ve Aimé-Jules Dalou’nun eserlerinin yanı sıra edindiği ilk heykel olan Augusto Rivalta’nın The Wrestlers’ini de içeriyordu. Ertesi yıl, koleksiyonun daha geniş kapsamlı bir sergiyle halka açık olarak görülebilmesi amacıyla Girne’de The Arkın Rodin Koleksiyonu Galerisi’ni açtı. Mekân şu an bir müzeye dönüşmüş durumda.

Previous Story

Kıbrıs’ın Sessiz Hafızası: Asil Köylü

Next Story

Müziğin Yaz Rotası

0 0,00