Bob Dylan’ın Direniş Çağrısı Yeniden Yankılanıyor - ArtDog Istanbul
Amerikalı folk müzisyeni ve şarkı yazarı Bob Dylan, 1965. Fotoğraf: Globe Photos/ZUMAPRESS.com/Alamy.

Bob Dylan’ın Direniş Çağrısı Yeniden Yankılanıyor

Bob Dylan’ın protesto dolu folk yıllarına odaklanan "How Many Roads", 25 Ağustos–15 Ekim tarihleri arasında NYU Gallatin Galeri’de izleyiciyle buluşuyor. Sergi, arşiv belgeleri, nadir fotoğraflar ve belgesel filmler eşliğinde müziğin nasıl kolektif bir direniş biçimine dönüştüğünü hatırlatıyor.

/

Bazı şarkılar vardır, yazıldıkları andan itibaren yalnızca bir dönemi değil, insanlığın ortak vicdanını da kaydeder. Bob Dylan’ın 1960’ların başında yazdığı folk ezgiler, tam da böyle bir hafızanın taşıyıcısıydı. How many roads must a man walk down… diye sorduğunda, cevap zaten belliydi—yeterince yol yürünmemişti.

Şimdi o şarkılar, doğdukları yere; Greenwich Village’a geri dönüyor. New York Üniversitesi’nin Gallatin Galerileri’nde açılacak How Many Roads: Bob Dylan and His Changing Times, 1961–1964 sergisi, müzisyenin ilk yıllarındaki politik uyanışı, sivil haklar mücadelesiyle kurduğu bağı ve folk müziğin isyanla iç içe geçmiş dilini yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Sergi, Oklahoma’daki Bob Dylan Center’dan yola çıkarak, arşiv belgeleri, fotoğraflar, nadir videolar ve dokuz kısa belgeselle izleyiciyi Dylan’ın ilk isyan çağrısına kulak vermeye davet ediyor.

Bob Dylan, Gramercy Park, 1963. Fotoğraf: Ralph Baxter. American Song Archives izniyle.

Müziğin Direnişe Dönüştüğü Yıllar

Dylan’ın bu dönemki şarkıları, sadece melodik yapı değil, birer tanıklıktı. Emmett Till’in linç edilmesi, Medgar Evers’ın öldürülmesi, Hattie Carroll’un hikâyesi… Bunların hepsi Dylan’ın kelimeleriyle yeniden yankı buldu. Masters of War savaş baronlarına öfkeydi, A Hard Rain’s A-Gonna Fall ise nükleer tehdit karşısında bir sezgi çığlığı. Ama en çok da Blowin’ in the Wind ve The Times They Are A-Changin’, kolektif bir direnişin şiirine dönüştü.

Gallatin Galerileri’nde açılan sergi, Dylan’ın 1961–1964 yılları arasında ürettiği eserler üzerinden bir dönemin vicdan haritasını çıkarıyor. Oklahoma’daki Bob Dylan Center’dan getirilen arşivler; el yazmaları, sahne arkası kareleri, dönemin protesto hareketlerine dair belgeler ve dokuz kısa belgeselle birlikte sunuluyor. Sergide, 1963’teki Greenwood seçmen kayıt kampanyasından tarihi Washington Yürüyüşü’ne, Newport Folk Festivali’ndeki ilk performansına kadar pek çok nadir materyal bir araya getirilmiş. Joan Baez, Pete Seeger ve Theodore Bikel gibi isimlerle olan ilişkisi, Dylan’ın folk sahnesindeki kolektif ruhunu görünür kılıyor. Sergi yalnızca bir sanatçının değil, müziğin nasıl bir eylem biçimine dönüştüğünün de izini sürüyor.

Joan Baez ve Bob Dylan, 28 Ağustos 1963’te gerçekleşen Washington Yürüyüşü sırasında düzenlenen bir mitingde sahne alırken. Fotoğraf: Rowland Scherman / National Archive / Newsmakers.

Zamanın ruhu yalnızca şarkılarda değil, sokaklardaydı. Dylan’ın bu dönemi, yakın zamanda vizyona giren A Complete Unknown filminde Timothée Chalamet tarafından da canlandırıldı—folktan kopuşun, kalabalıkla vedalaşmanın, yalnız bir ses olmanın hikâyesi…

Sergiyle birlikte 20 Eylül’de düzenlenecek rehberli Greenwich Village yürüyüşü ise izleyiciyi sadece Dylan’ın değil, dönemin de izlerini taşıyan sokaklara çıkarıyor: Great Jones Street, Washington Square Park, Chelsea Hotel ve The Bitter End… Şarkıların yankılandığı, fikirlerin alevlendiği, bir neslin sesini aradığı yerler.

How Many Roads, 25 Ağustos–15 Ekim tarihleri arasında Gallatin Galeri’de görülebilir.

Previous Story

Mehveş Beyidoğlu’nun “Geçirgen” Sergisi Girne’de

0 0,00