Bir Zaman Tamircisi Selim İleri - ArtDog Istanbul

Bir Zaman Tamircisi Selim İleri

/

 

Kimi yazarların kitapları hem bir hüzün hem bir keyif hissettirir, Selim İleri bu yazarlardan biri. Onun yazdığı her satır bugünden geçmişe bir kapı aralarken her defasında aslında ne kadar az şey bildiğimizi hatırlatır. Bu yazı baskıya hazırlanırken Everest Yayınları Selim İleri’nin yeni kitabı Bir Gölge Gibi Silineceksin / Çiziktirmeler’i yayına hazırlıyordu. Kitap Selim İleri’nin hayata, sanata, arkadaşlığa, aşka ve zamana dair karalamalarından oluşuyor. Kitabın editörü Eyüp Tosun’un verdiği bilgiye göre Çiziktirmeler Selim İleri’nin okuduğu kitapların arasına koyduğu notlardan ortaya çıkan bir kitap, o yüzden yazıların tarihleri yok.

1949 yılında doğmuş Selim İleri, bugün 70 yaşında. Edebiyata dair sonsuz kayıtın olduğu kocaman bir hafızası var. Birkaç kez bilgisayara geçme denemesinde bulunsa da halen daktilo ile yazar yazılarını, e-posta ya da akıllı telefon kullanmaz. Mektuplar yollar kendi el yazısıyla.

Bir Gölge Gibi Silineceksin / Çiziktirmeler kitabını okudukça en çok şaşırdığınız şey elbette Selim İleri’nin hafızasının gücü olacak. İlk gördüğü, adını hecelediği kitabı unutmuyor, ilk okuduğu kitabın hafızasında yeri taze. Hangi kitabı hangi sahaftan almıştı, hangi semtte bulmuştu, nasıl bir heyecanla okumuştu, o kitap sonra başka hangi kitaplara yolculuk etmişti, hepsini hatırlıyor. Yazdığı kitapların yanı sıra yazmadıklarından ve yazamadıklarından bahsediyor; kaybolan sayfalar, yırtıp atılan romanlar. İnsan istemsizce merak ediyor, neydi onlar?

Okumayı söker sökmez sürekli okumaya başlıyor İleri, edebiyatçı Vedat Günyol ile edebiyat öğretmeni Rauf Mutluay’ın etkisiyle edebiyata olan ilgisi artıyor. Peride Celal’in Dar Yol (1949) romanından esinlenerek ilk romanı Unutmak’ı lise ikinci sınıftayken yazıyor. Çeşitli yayınevlerinin kapısından geri çevriliyor, en son bir gazete de tefrika etmeyi reddedince romanını yırtıyor. Sonra yazdığı iki roman yine çeşitli olumsuz cevaplar alıyor ve İleri, lise öğretmeni ve Yeni Ufuklar dergisinin yönetmeni olan Günyol’un etkisiyle öykü yazmaya başlıyor. 1968 yılında ilk öykü kitabı Cumartesi Yalnızlığı/Güz Notları yayınlanıyor.

İlk kitabının adını anımsayıp, Bir Gölge Gibi Silineceksin/Çiziktirmeler’i okumaya devam ettikçe İleri’nin güz mevsimi ve Eylül ayı ile kurduğu ilişki bir kez daha ortaya çıkıyor. Özellikle son bir kaç yıldır eserlerinde yalnızlığı, unutulmayı, sonbaharı sıklıkla gördüğümüz yazarın aslında yazın hayatının en başından beri bu resmi gördüğünü daha iyi anlıyoruz.

70 yıllık ömrüne öykü, deneme, oyun, şiir, senaryo, roman ve anı kitapları sığdırdı İleri, yanı sıra bir sinema filminde ve bir dizide oyunculuk yaptı ve yine bir sinema filmi ve televizyon dizisi yönetti. Selim İleri’nin bütün hayatını Ayşe Sarısayın’a anlattığı nehir söyleşi kitabı O Aşk Dinmedi geçtiğimiz yıllarda yine Everest Yayınları’ndan çıktı. Edebiyatla ilgilenen herkesin okuması gereken kitaplardan ikisi O Aşk Dinmedi ve Bir Gölge Gibi Silineceksin / Çiziktirmeler… Bu iki kitapta İleri’nin bahsettiği kitapların listesini yapıp okumaya bugün başlasak, ömrümüzün yetip yetmeyeceği muallak.

İlginizi çekebilir:  Gaipten Sesler mi, Yoksa Roman Karakterleri Yazarla Konuşuyor mu?

Çiziktirmeler’de anlattığı anılar, bir zamanlar kültür-sanat hayatımızın başlıca aktörleri olan insanların inceliklerini ve hayata bakışlarını sunuyor. Bugün içinde yaşadığımız ortamla karşılaştırmak bile çok anlamsız. Artık böyle inceliklerin mümkün olmadığını biliyoruz. Selim İleri’nin yazma uğraşını hayatının merkezi haline getirmesinin, zihninde nasıl oyunlara yol açtığını da, eşyalar ile konuşmanın, bir karakter ile uzun süre yaşamanın, bir romanın ya da öykünün başına oturduktan sonra onu yazmanın ve ondan kurtulmaya çalışmanın ne demek olduğunu da okuyoruz. Bütün bunların dışında Selim İleri’nin okuduğu bir eserle hayat arasında kurduğu bağı ve hayatının tamamını ele geçiren bu okuma ve yazma uğraşının içinde olanı biteni nasıl anlamlandırdığı da daha iyi anlaşılıyor.

“Usul usul yitirdim o çoşkuyu, yazı sevinçlerini, yazdıkça umutlarla donanmayı. Geçen zaman, insanın sona erişle yüz yüze gelmesi, gönül ezginliği, yok oluşa, hiçliğe sürükleniş git git ağır bastı, bir tür duygu kütlüğü. Git git diyorum ama, çok uzun yıllar içinde o bezginlik, içe kapandıkça kapanış. Karamsarlıktır çöktü…” (Sayfa 91) Zaman içerisinde hissettiğini bu zamansız yazılarının birinde böyle paylaşıyor.

Peride Celal, Sebahattin Ali, Nâzım Hikmet, Suat Derviş, Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin, Mehmet Rauf, Peyami Safa, Halid Ziya Uşaklıgil… Kitabın içinde adı geçen sadece birkaç isim. İleri, hafızasının kapısını okurlarına açıyor bu kitabıyla. Yeniden okumaya teşvik ediyor. Bir yandan da yaşarken ve yazarken hissettiği yalnızlığı dile getiriyor. Üretmekten hiç vazgeçmeyen kalabalık bir edebiyat ortamında kaybolan, yiten nitelikli eserlerden bahsediyor, yani ısrarla görmezden geldiğimiz kıymetli bir mirastan.

Yalnızlık teması, bugüne kadar yazdığı her şeye sinmiş bir yazar. Fakat son bir kaç yıldır yayınlanan kitaplarının başlıca derdi yalnızlıkla ve unutulma fikriyle hesaplaşmak. Adeta hafıza-i beşerin malul olduğu nisyana isyan ediyor, zarafetle, haklılıkla ve vefakârlıkla. Bu isyanın başlıca nedeni Türkiye’de pek çok yazarın ve eserin kalabalıklar arasında kaybolup gitmesi. Yalnız okurların değil, edebiyat sahnesinin yeni oyuncularının da unutuşu özgürleşme zanneden kolaycı arayışları. İleri, onca yazar ve eser kaybolmasın, unutulmasın, geleceğe kalsın, yani onların devirleri de daim olsun, zaman kesikleri dimağımızı kanatmasın diye sımsıkı tutuyor hafızasındaki kayıtları hâlâ ve olanca enerjisiyle bize hatırlatıyor. Bir bakıma şimdiki zamanı tamir ediyor.

Bir son yazıyor yine yazılarından birinde, bir görüntüyü tasvir ediyor: “Birileri gelmişler. Kapıyı herhalde kıracaklar. Oturma odasındasın, yazı masasına yığılıp kalmış. Alnın daktilonun tuşlarında. Yazı masasında defterler, kitaplar, kâğıt parçaları, elyazınla notların. Darmadağın. Son anlarında neler düşündüğün bilinmeyecek.” (Sayfa 108)

Selim İleri

Bir Gölge Gibi Silineceksin / Çiziktirmeler

304 Sayfa Everest Yayınları Eylül 2019

Previous Story

Shakespeare’i Sansürlemek

Next Story

Kıraathane’de Neler Oluyor?

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.