Küresel korona virüsü salgını sebebiyle zorunlu durumlar hariç evlerde kaldığımız şu dönemde, farklı disiplinlerden sanatçılara nasıl vakit geçirdiklerini sorduk. Sanatçıların karantina günlükleri serisinin ikinci konuğu, “Uyku Modu” ve “Dilsiz Dünya” sergileriyle hatırlayabileceğiniz sanatçı Aslı Işıksal…
Küresel korona virüsü salgını sebebiyle zorunlu durumlar hariç evlerde kaldığımız şu dönemde, farklı disiplinlerden sanatçılara nasıl vakit geçirdiklerini sorduk. Yaşadığımız bu süreçte üzerinde en fazla kafa yorduğunuz konular neler?
Dışarı ile bağımızın kesildiği bu günlerde doğa ve insan ilişkisinin, içeri ve dışarının ne olduğuna bir parça kafa yoruyorum. İnsan etkinliğinin dışında, kendiliğinden var olan ve kendini sürekli olarak yeniden yaratan bir varlık olan “Doğa” ile, insanın değiştirdiği “Doğa” arasındaki fark giderek görünür olmaya başlıyor. Bizler, bizatihi doğayı deşip kurcalayan canlılar olarak, bu zamanlarda onu içeriden küçük ekranlar aracılığıyla izliyoruz. Ve bir zamanlar kalkanımız olan ev, şimdilerde farklı anlamlar ifade ediyor; bir yaranın üzerindeki kabuk gibi demek doğru olur belki de. Sanki kavramlar, anlamlar, durumlar ince ince yer değiştiriyor ve zemin muğlaklaşıyor. Ancak tüm dünyanın aynı anda, aynı konumda olması hem güçlü hem ürkütücü bir duygu yaratıyor; bir nevi zamanda asılı kalmışız gibi… İçeriden bir şeyler filizlenip dışarıya taşabilecek mi ya da dışarının (doğanın) tazeliği bizi sarabilecek mi? Bilemiyorum, yaşayıp göreceğiz. Elbette tüm bu düşünceler üretime yansıyor, eminim pek çok sanatçının da öyle.
Bu süreçte neler izliyorsunuz?
Bu süreçte hemen her akşam bir şeyler izlemeye çalışıyorum, bu bazen Netflix dizisi Bojack Horseman, Pandemic: How to Prevent an Outbreak (kaçınılmaz olarak) Unorthodox, 100 Humans ve benzeri; bazen Ted Talks, bazen de YouTube random search, elbette bir de film konusu var. En son Two Popes ve Marriage Story’i izledim sanırım. Biraz gerilerde kaldım…
Müzik türleri, podcast’ler… Neler dinliyorsunuz?
Bu aralar “Seslenen Kitap”, “Story Tel’ gibi aplikasyonlardan sesli kitap dinliyorum. “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nden Stefan Zweig’ın, Edgar Allen Poe’nun, George Orwell’ın kitaplarına kadar pek çok kitabı dinledim. Ancak çok seçenek yok tabii. Özellikle çalışırken hoşuma gidiyor. Ayrıca geniş bir playlist’im de var: Soul’dan elektronik tarza kadar…
Son olarak, neler okuyorsunuz?
Başucu kitaplarım bu aralar John Berger’in “Manzaralar”ı, “Hakikat ve Romantizm”, Slavoj Zizek’ten “Sanat-Konuşan Kafalar”, Freud’un otobiyografisi, Jung’dan “Seçme Yazılar”, “İsyan ve Melankoli”, Bilge Karasu’nun “Narla İncire Gazel”i… Yer yer göz attıklarım şimdilik bunlar.
Görsel KÜNYE:
“Siyah / Black” Serisi, yerleştirme, Sıkıştırılmış toz seramik 3D, Değişebilir boyutlar, 2018