Bienal’in Mutfak Programı Açık Çağrı Başvurularını Bekliyor

/

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 26 Eylül – 8 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin Mutfak programı, başvurular için açık çağrı açtı. Bienali’nin küratöryel ekibi, Mutfak programında kullanılacak “Menüler” ve “Aletler” için başvuruları 28 Şubat 2020’ye kadar bekliyor. Önerilen projelerden bienalin teması Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarımıyla bağlantı kurmaları, küratörün metninde ortaya atılan fikir ve soruları geliştirmeleri isteniyor.

Bienalin mutfağı, deneyler, sohbetler, paylaşımlar ve faaliyetler için yeni bir alan olarak tasarlanıyor. Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım başlığını taşıyan 5. İstanbul Tasarım Bienali boyunca faaliyet gösterecek Mutfak, bir vitrin, kafe, aşçılık okulu ve performans platformunu barındıran sosyal ve şenlikli bir mekân olacak. Mutfak’ta ziyaretçiler, yiyeceklerin topraktan damağa yolculuğunu takip edecek, yemek pişirmeyle ilgili ortak gelenekleri deneyimleyecek, yiyeceklerin alışverişinin, hazırlanışının ve tüketiminin günümüz kültürünü nasıl etkilediğini inceleyecek.

Mutfak, ziyaretçilerini tasarımı geniş anlamıyla düşünmeye ve deneyimlemeye; araç gereçlerini, tedariğini, maddeselliğini ve mekânsal koşullarını, beden ve sezgilerle ilişkisini ve insan davranışını etkileme potansiyelini göz önünde bulundurmaya davet ediyor. Bienal süresince Mutfak’ta, konukseverlik pratiklerini dönüştüren, ev sahibi ve konuk arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye teşvik eden bir kamusal program gerçekleştirilecek.

Mutfak, yemek yemek için hazırlanan ya da kurulan bir masa veya sergi anlamına gelen, paylaşımcı ruhu yansıtan “sofra” kavramından ilham alıyor.

MENÜLER 

Menüler; küresel şartlar, sosyoekonomik zorluklar ve güncel söylemlerden hareketle yemek yemeye farklı kültürel yaklaşımlar öneren projelerden oluşacak. Projeler, ev sahibi ile konuk rollerini sorgulayan, toplu pratikler oluşturan ve mutfağı müşterek kılmak için stratejiler kuran yiyecekler veya yemek pişirme gelenekleriyle bağlantılı malzemeler, ritüeller ve sistemler içermeli. İster bir öğrenim ve etkileşim programı, ister tek seferlik bir proje formunda olsun, menüler ulusal ve uluslararası seyircilerin tasarım ve yiyecek etrafındaki yeni tartışmalara odaklanmalarını sağlayacak nitelikte olmalı. Seçilen başvuru sahipleri bir haftayı ya da hafta sonunu Mutfak’ta geçirecek, menülerini herkese açık bir alanda test etme şansına sahip olacak.

Menü Türleri

Alakart Menü (Salı-Cuma)

Mutfak, bilgi paylaşımı ve üretimi için katılımcı bir mekân işlevi görecek. Hafta içlerinde ziyaretçilerin dahil olabileceği, fikirlerini test edebileceği ve yiyeceğe dair yeni bakış açılarını tasarım aracılığıyla keşfedebileceği alakart menülerden oluşan bir program sunacak.

Alakart menü önerileri; araştırma, diyalog ve katılımla nitelenen öğrenme ve etkileşim programlarından oluşacak. Performanslar, konuşmalar, seminerler, konferanslar, atölyeler, toplantılar ya da gösterimler gibi farklı biçimlere bürünebilecek bu programlar, İstanbul’daki izleyiciler ve topluluklarla diyalog içinde yeni bilgi ve beceriler geliştirmeyi hedeflemeli. Alakart menü fikrinden yola çıkacak bu öneriler, ziyaretçilere bir dizi “yemek” (faaliyetler ve etkinlikler) arasından ilgilerini çekenleri seçme şansı tanıyacak.

İlginizi çekebilir:  “Analı Kızlı” Performansı Kolektif “İyileşme”de

Tabldot Menü (Hafta sonları)

Mutfak, hafta sonları ulusal ve uluslararası izleyicilere hitap eden bir performans alanına dönüşecek. Bu menüler, var olan “pişirme” ve “yemek yeme” biçimlerine meydan okuyan, içinde performanslar ve ortak çalışmaya dayalı, katılımcı tasarım pratikler barındıran mekâna özgü projelerden oluşacak. Bu projelerin sunulabileceği formlar arasında yemekler, sözlü performanslar, koreografiler ya da görüntüye ve sese dayalı pratikler yer alıyor. Tabldot (set menü) fikrinden yola çıkacak bu tasarlanmış “öğünler”, hafta sonları boyunca belirli saatlerde konuklara sunulacak.

ALETLER

“Aletler”, mutfaklarda bulunan, yemek pişirme ve yemenin farklı yollarını destekleyen ve geliştiren nesneler. Yiyecekleri hem hazırlamak (kesmek, ısıtmak, fırınlamak, öğütmek, çırpmak, karıştırmak, ölçmek) hem de tüketmek (yemek, içmek, paylaşmak, katlamak, şerefe içmek, konuşmak) için sıklıkla başvurulan mutfak işlerini karşılayabiliyorlar.

Bienal tasarımcıları, mimarları ve sanatçıları yemeği hazırlamanın ve yemenin yeni geleneklerini yaratmak için “mutfak gereci” kavramını sorgulayan münferit aletler ya da alet takımları önermeye davet ediyor. Modern mutfağa, onun kullanıcılarının çeşitli ihtiyaçlarına ve günümüz ev hayatının taleplerine hizmet eden yeni süreçler ve sistemler yaratmak adına bu aletlerden mutfak gereçlerinin yaygın görülen formlarına meydan okumaları bekleniyor. Aletler, yemek masasında bir araya gelme ritüellerini göz önünde bulundurmalı ve sofra görgüsüne yenilikçi yaklaşımlar getirmeli. Alet tasarımları günümüz İstanbul’uyla ve bienal temasıyla bağlantılı olmalı.

Seçilen aletler Mutfak’ta sergilenecek. Ayrıca “menüler” programı kapsamında insanlar tarafından kullanılacak. Mutfak aletleri, tabaklar, çatal bıçak setleri, bardak altlıkları, masa örtüleri, alternatif oturma düzenleri, tencereler ve tavalar ya da cam eşyalar gibi farklı formlara sahip olabilir.

SEÇİM KRİTERLERİ

Açık çağrı, kolektifleri ve bireyleri Mutfak’ta birer “Ev Sahibi” olmaya davet ediyor. “Ev Sahipleri”, birçok farklı alanda çalışan (tasarımcılar, sanatçılar, yazarlar, küratörler, araştırmacılar ve akademisyenler de dahil olmak üzere) ulusal ya da uluslararası uygulamacılar ve düşünürlerden oluşacak.

“Menüler” ve “Aletler” için aranan başvuruların, aşağıdaki temalardan birine ya da birden fazlasına değinmesi gerekiyor:

Alternatif sistemler: kıtlık, ekolojik kriz, atık sistemleri, maddeselliğin yeni biçimleri, beklenmedik malzemeler, döngüsel ekonomi
Jeopolitik anlatılar: küresel mutfak hikâyeleri, tarım endüstrisine karşı yerel ekolojiler, unutulmuş tarifler, kentlere karşı kırsal bölgeler, saklı mutfaklar
Sevgi ve emek: ev içi emeği, sevgi ekonomisi, hasımlığa karşı konukseverlik, mülkiyet ve paylaşım modelleri
İnsan-sonrası rastlaşmalar: türlerarası ilişkiler, sömürgecilik sonrası, insan-sonrası anlatılar ve kapsayıcılık
Mitler ve ritüeller: sofra adabı, yemek yeme ritüelleri, adabımuaşeret; yiyecekle, mahremiyetle, mitle kurulan manevi bağlantılar
Genişleyen algı: çoklu algı tasarımı, tatsal çeşitlilik, lezzet ve deneyim, damak tadı ve diyet, sağlık, erişilebilirlik

Previous Story

Geriye doğru ebedî dönüş mümkün mü?

Next Story

Hera Büyüktaşçıyan’a SAHA’dan destek

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights