Beyin Sisi” başlıklı sergi, 26 Kasım itibarıyla .artSümer‘de ziyaretçileriyle buluşuyor. artSümer’in uzun yıllardır sürdürdüğü “Sanatçılar ve Konuk Sanatçıları” grup sergisi konseptindeki sergi, hayatımızdaki odaklanmayı terk etme eylemlerimizin isteğe bağlı ve zorunlu sebeplerini hatırlatarak “anda kalma” halini öne çıkarıyor.
“Sanatçılar ve Konuk Sanatçıları” konseptinde, galerinin temsil ettiği isimler, güncel sanat alanından takip ettikleri başka bir sanatçıyı sergiye davet ediyor. Odak noktalarına kolektif bilinci yerleştiren sanatçılar; hafızaları yoklamaya, bugünü hatırlamaya ve izleyicilere zihinsel deneyim alanları sunmaya çalışıyor.
7 Ocak’a kadar devam edecek “Beyin Sisi”, sisli atmosferin etkisinde kalan bulanık zihinleri akla getirmeye çalışıyor. Sergi, ziyaretçilere modern yaşamın keşmekeşinden sıyrılmaya olanak veren zihinsel bir ara; mekân ve eserler arasında kurulan diyalog vasıtasıyla da sosyal etkileşim ve taze bakış imkanları sunmayı amaçlıyor.
Literatürde yıllardır var olan ancak ismi, Covid-19 pandemi süreciyle birlikte sıkça duyulan bir kavram ‘beyin sisi’. İnsanların bilişsel işlevlerinin zorlanmasıyla vuku bulan beyin sisi, bir hastalık olarak tanımlanmak yerine, yeni nörolojik sorunlara yol açabilen, farklı hastalıkları tetikleyen bir “rahatsızlık hali” olarak tanımlanıyor. Zihnin temel işlevlerinin temsili olan düşünme, odaklanma gibi faaliyetleri eksiltirken aynı zamanda insanın hayatta kalma güdülerinin temel bileşenlerini oluşturan dikkat, yaratıcı düşünme, problem çözme yeteneklerinin üstünü görünmez bir örtü gibi kaplıyor.
Yabancılaşma
Pandeminin baş gösterdiği zamanlardaki zorunlu karantina sürecinde sosyal hayatın durma noktasına gelmesinin yarattığı sonuçlar, insan beyninde “yüksek bilişsel” işlevleri yerine getiren prefrontal korteks (ön beyin) bölgesinin etkilenmesine sebebiyet verdi. Hafıza, karar verme, algılama, irade gibi işlevlerin icra edilmesinde kilit rol oynayan ön beynin olumsuz etkiye uğraması, bireyler üzerinde bir çeşit zihinsel bulanıklık yarattı. Beyin sisinin yarattığı zihin keskinliğinin flu olması hali, insanın gerçeklikten bir nevi koparak kendine de yabancılaşması hissini beraberinde getirdi.
Modern insanın, hayat kalitesini ve konforunu artırmak uğruna ilmek ilmek inşa ettiği ‘hız’ın, onu aynı şekilde ‘yavaşlatma’ noktasına getirmesi bir çeşit paradoks… Hız ve yavaşlığın tezatlığı, sorun ve çözümün de aynı şekilde yer değiştirmesiyle sonuçlanıyor. Beyin sisinin zihin üzerinde yarattığı bulanık etkilerden kurtulmanın yolları meditasyon, hafıza egzersizleri, dengeli beslenme, fiziksel hareketlilik gibi çözümler olarak sunulurken, 21.yüzyıl modern yaşam biçimi buna ne kadar el veriyor?
“Beyin Sisi” sergisini 7 Ocak’a kadar .artSümer’de ziyaret etmek mümkün.