Rahmi Koç Müzesi

Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi

Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi, 200 yıllık tarihi zeytinyağı fabrikasının kapsamlı restorasyonu sonucunda 2024 yılının başında kapılarını açtı. Bu müze ile Rahmi M. Koç Müzesi 30’uncu yılına dördüncü müzesi ile giriyor.

/

Ayvalık, mübadeleden sonra zor zamanlar yaşamış bir kasaba. Mübadele öncesi nüfusu tamamen Rumlardan oluşan bölgeye Girit, Midilli ve Selanik’ten mübadiller getirilerek yerleştirilmiş. Artık Türk olan bölgede değişim sırasında kiliselerin bir kısmı camiye dönüştürülmüş, büyük bir çoğunluğu da kaderine terk edilmiş. Zaman içinde bahçesi otoparka dönüşen, yalnızca iki duvarı kalan yapıların son zamanda restore edilip kültürel hayata kazandırılması, Ayvalık’a hak ettiği değeri kavuşturuyor. Son yıllarda bölgede restore edilip müzeye dönüşen yapılardan biri de Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi.

Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul, Ankara ve Cunda’daki üç müzenin ardından Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi ile dünya endüstri tarihinin seçkin örneklerini ziyaretçileriyle buluşturacak.

Arkeolojik Eserler de Görülebilecek

Müzenin giriş katında klasik otomobiller, motosikletler, bebek arabaları, buharlı makine modellerinden oluşan kıymetli objeler yer alıyor. Binanın üst kat sergileme alanında ise birbirinden değerli lokomotif modelleri, oyuncaklar ve denizcilik ile ilgili objeler bulunuyor. İstanbul, Ankara ve Cunda Rahmi M. Koç Müzeleri’nin bir benzeri gibi oluşturulan koleksiyonda ayrıca çeşitli arkeolojik eserler de görülebilecek.

Endüstriyel Miras

Müzenin bulunduğu bina, 200 yıllık geçmişiyle Ayvalık’ın en önemli endüstriyel miraslarından biri. 19’uncu yüzyılda kentte inşa edilen avlusuz tipteki fabrikaların mimari özelliklerini yansıtan bir örnek olan yapı, fabrika binası, ızgara sistem yapı adaları ve bir doku içinde yer alan birbirini dik kesen sokaklarla çevrili. Yağhane ve sabunhane olmak üzere iki bölümden oluşan fabrika, kâgir duvarlar içine ahşap döşeme kirişler yerleştirilerek inşa edilmiş. Kuruluşundan itibaren 1950’li yıllarda en gelişmiş haline ulaşan fabrika, 2000’li yılların başında kullanım dışı kalmış ve zamanla çeşitli tahribatlara uğramış. 2021 yılında RMK Kültür Faaliyetleri A.Ş. tarafından satın alınan bina, Ark İnşaat A.Ş. tarafından yapının özgün malzeme ve yapım teknikleri korunarak onarılmış. Titizlikle yürütülen restorasyon çalışmasından sonra Ayvalık’a kazandırılmış.

Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi, pazartesi günleri hariç, 10:00 -17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müzenin deniz kıyısında yer alan kafesi ise gerek müze ziyaretçilerinin yorgunluk atmak için soluklanacakları gerekse dışarıdan gelen misafirlerin hoş vakit geçirip sunulan lezzetlerle günlerine keyif katacakları bir mekân olarak hizmet veriyor. Koleksiyona özgü tasarlanmış hediyelik eşyalar, müze girişindeki mağazadan satın alınabiliyor.

Ayvalık, özellikle de Cunda, mimari yapılar, çeşmeler, kilise ve şapellerle sayısız kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor ancak bu tarihi yapıların pek çoğu zamana ya da doğa şartlarına yenik düşüyor. Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nın bölgeye kazandırdığı kültürel yapılar, son 15-20 yıldır bölge adına ümit verici bir hızla artıyor. Bir kilise ve değirmenden dönüştürülen Sevim- Necdet Kent Kitaplığı ve Cunda’nın en önemli yapısı olan Taksiyarhis Kilisesi de bölgeye kazandırılan kültürel yapılardan. Her birinin hikâyesi ve restorasyon süreci farklı ama dokunan el aynı. Gelin onların hikâyelerine de göz atalım:

Cunda Taksiyarhis Kilisesi, Rahmi M. Koç Müzesi

Taksiyarhis Kilisesi, adadaki Rum Ortodoks cemaat tarafından 1873 yılında inşa edilmiş. Kilise, Taksiyarhis’e, yani Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikail’e atfedilmiş. Halen adanın en önemli yapısı olan kilise, tek kubbeli, bazilika tipinde, dikdörtgen planlı, Neoklasik üslupta tasarlanmış. 1927-28 yıllarında minaresiz bir camiye dönüşen Taksiyarhis kilise binasının, 1944 yılındaki depremde ve diğer doğa olaylarında tonoz ve kubbelerinde derin çatlaklar oluşmuş, taşıyıcı taş, tuğla ve diğer tüm bağlayıcı malzemeleri yıpranmış. 2003 yılında oluşan fırtına nedeniyle hasar görmüş ve tehlikeli hale geldiği için ziyarete kapatılmış. Sonraki yıllarda ise çevre ve iklim şartlarının yanı sıra hazine aramak amacıyla yapılan kaçak kazılardan dolayı büyük oranda tahrip olmuş. Çatı bölümünde bulunan çan kulelerinden biri tamamen yıkılmış, diğerinde derin çatlaklar oluşmuş, tuğladan oluşan bu kısımlar yağmur ve güneş altında tamamen yok olma riski ile karşı karşıya kalmış. Duvarlarda bulunan resimlerin büyük bir kısmı rutubet ve diğer çevresel etkiler nedeniyle silinmiş, sıvalarda dökülmeler meydana gelmiş. Nihayet Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nca 2012 yılı başında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yap-işlet-devret anlaşmasıyla 49 yıllığına kiralanan kilise titiz bir restorasyon projesi ile hayata döndürülmüş. Restorasyon Projesi, Dr. Bülent Bulgurlu’nun genel koordinatörlüğünde, Ark İnşaat ve Düzey Bakım Atölyeleri tarafından yürütülmüş. Restorasyon başlangıcında, öncelikle tüm yapı çelik konstrüksiyon taşıyıcı elemanlar ile mühendislik kaidelerine uygun olarak askıya alınmış. Yapı içinde, onaylı projeye uygun olarak korunması gereken tüm duvar resimleri ve yüzeyde kalan kalem işlerinin, restorasyon sürecinde yıpranmasına engel olmak için gerekli koruma önlemleri alınmış, rölyeflerden gerekli kalıp örnekleri alınarak üretimi sağlanmış. 22 ay gibi uzun bir süreyi kapsayan restorasyon sürecinin ardından 2014 yılında müze olarak açılmış. 100 seneyi aşkın tarihi barındıran müze koleksiyonunda oyuncaklar, tıbbi gereçler, buharlı çalışan arabalar, maket gemiler, minyatürler, denizcilik gereçleri bulunuyor.

İlginizi çekebilir:  Olafur Eliasson: Sanatın İşbirlikçi Doğasına İnanıyorum

Agios Yannis Kilisesi / Sevim-Necdet Kent Kitaplığı

Aşıklar Tepesi’nde, uzun yıllar harap bir şekilde kalan Agios Yannis Kilisesi ve kiliseye un sağlayan değirmende bulunan kitaplık, 1835 yılından itibaren zenginleşmeye başlamış, dini kitapların yanında 17. ve 18. yy kilise hukuku yayınlarına da burada yer verilmiş. Doğanın aşındırıcı gücünün yanı sıra 1944 yılında geçirdiği depremden sonra daha da yıpranan Agios Yannis Kilisesi ve değirmen, 2006 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilip, 2007 yılında vakıf bünyesinde “Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı” adıyla ve kitap koleksiyonuyla hizmete açılmış. Muhtar Kent tarafından bağışlanan bu kitaplar arasında Ayvalık tarihinden sanat tarihine, arkeolojiden diğer tarih kitaplarına ulaşmak mümkün.

Külliyat Tamanlandı

Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul ve Ankara müzelerinin ardından Ayvalık ve Cunda’daki müzelerin tarihi mirasını kitaba taşıdı. Müze külliyatının “Rahmi M. Koç Müzeleri – Ayvalık” ismiyle yayımlanan son cildi, kentte sergilenen binlerce objelik koleksiyona dair geniş bir bilgi ve görsel kaynak oluşturuyor. Önsözünü müzenin kurucusu Rahmi M. Koç’un kaleme aldığı kitap, Ayvalık’taki müze çalışmalarına önemli katkıları bulunan Dr. Vera Bulgurlu, Muhtar Kent ve Şerif Kaynar gibi değerli isimlerin yazılarıyla, müze binaları ve kentin zengin sosyokültürel tarihine ilişkin kapsamlı bir bakış açısı sunuyor.

ArtDog Istanbul 23. Sayı200,00Temmuz – Ağustos 2024

“GÜNEŞ, DENİZ, KUM VE SANAT” Sayısı

ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.

Kapak Fotoğrafı: Sucuk & Bratwurst, Sand Ca(r)stle, fiberglas, 120x2x0.9 metre, 2024, Mercedes Benz ve PİLEVNELİ iş birliği

Başarılı

Previous Story

Tiyatronun Tavanı Semâ

Next Story

Bodrum’da Sanat: Yazlık Heves mi, Kültürel Değer mi?

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.