Türk tiyatrosunun en önemli ve nitelikli isimlerinden Ayla Algan, 4 Ocak 2024’te vefat etti. Algan, 86 yaşındaydı. Ailesinden alınan bilgiye göre Algan, akşam saatlerinde aniden rahatsızlanarak kaldırıldığı Taksim Acıbadem Hastanesi’nde beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetti.
Algan’ın cenaze töreni, 6 Aralık Cumartesi 10.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapılacak. Törenden sonra Algan’ın cenazesi, Teşvikiye Camii’nde kılınacak namazın ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Devlet Tiyatroları, usta oyuncu ve birçok ünlü oyuncunun eğitmeni Algan için yayınladığı mesajda, “Yetiştirdiği yüzlerce oyuncu, sahnede can kattığı onca karakter ile tiyatro tarihimizin en ilham verici isimlerinden biri olan Ayla Algan’ı her zaman sevgi ve saygıyla anacağız” dedi.
Ayla Algan, Notre-Dame de Sion ve Fransa – Versailles Lisesi mezunuydu, Amerika’da New York Actor’s Repertory Theatre’dan sahne eğitimi almıştı ve Türkiye’nin hem tiyatro, hem sinema hem de müzik alanlarına büyük hizmetlerde bulunmuştu. 2010’da tekrar açılan ve dernek yapısında çalışmalarına devam eden Tiyatro Araştırma Laboratuvarı ya da kısa ismiyle T.A.L.’ın kurucusu ve başkanı olan Algan, genç oyuncular için koçluk yapıyor ve eğitimler veriyordu.
“Sanatı hep sevdim”
1937’de İstanbul’da tüccar bir baba ve ressam bir annenin tek çocuğu olarak doğan Ayla Kasman, ortaokulu İstanbul’da Notre Dame de Sion’da okudu, lise eğitimini ise Fransa’da Versailles Lisesi’nde aldı. Çocukluk dönemini Hürriyet’e Mart 2022’de verdiği söyleşide şöyle anlatıyordu: “Çocukluğumda çevremde çok sanatçı vardı, annem ressamdı. (Ressam, stilist, heykeltraş Nevzat Hanım) Arkadaşları şair, gazeteci, ressamdı. Haftada bir kere bizim evde toplanırlardı. Hatta evlenmeden önce eşim de (Oyuncu, yazar ve yönetmen Beklan Algan) bize gelirdi. Çocukluğumda Shirley Temple’ın başrol oynadığı filmi vardı, onu izler ve step yapardım. Annem beni öyle görünce bana onunki gibi parlak bir pabuç aldı, ön kısmına demir koydurdu. Dans ediyordum, dans sevdam orada başladı ve sanatı hep sevdim.”
Actors’ Repetory’deyken
Algan, daha sonra tiyatro eğitimini almak üzere 1953’te evlendiği ve soyadını aldığı eşi Beklan Algan ile Amerika’ya gitti. İkili, New York Actors’ Repertory Theatre’ın öğrencisi oldu. Algan o dönemi şöyle anlatıyor: “Elia Kazan, Lee Strasberg, Joshua Logan hocalarımızdı. Marlon Brando başta olmak üzere Montgomery Clift, Julie Harris, Eli Wallach, Karl Malden, Patricia Neal, Mildred Dunnock, James Whitmore ve Maureen Stapleton gibi aktörler de burada eğitim almıştı. Marlon Brando ve Marilyn Monroe bizden önce eğitim almışlardı ama zaman zaman gelir, bir tipten bir tipe geçmek, alt benlerini temizlemek için çalışırlardı. Actors Studio vakıf gibi bir yerdi.”
Sinema yazarı Burçak Evren, 2016’da kaleme aldığı “Ayla Algan” kitabında sanatçının Amerika’da okulu bitirir bitirmez film teklifi aldığını ancak çeşitli sebeplerden kabul etmediğini anlatır: “Off-Broadway’de oyunlara dahil olan Ayla Algan, o sırada pek ünlü olmayan Tony Curtis’in çalışmasında ona eşlik ederken bir ajans sahibinin dikkatini çeker. Ajans sahibi, Algan’a Fanny Brice’ın hayatını anlatan Funny Girl adlı filmde oynamasını teklif eder. Brice’ın bu rol için tek koşulu kendisine benzer biri tarafından canlandırılmaktır ve Algan bile o dönem kendini Brice ile benzetmektedir. Fakat Algan’ın önüne 8 yıllık bir kontrat konmuş ve Marlon Brando da ‘Önüne öyle ağır koşullar sürerler ki, satın alamazsın kendini’ deyince anlaşma olmamıştır. Rolü Ayla Algan ile benzerliği şaşırtıcı olan Barbra Streisand oynar.”
Türk tiyatrosunun kurucusu sayılan Muhsin Ertuğrul’un çağrısıyla eşiyle birlikte 1960’da Türkiye’ye dönen Algan, aynı yıl İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncusu oldu. Türkiye’de sahneye ilk kez 1961’de “Tarla Kuşu” oyunuyla çıktı. Aynı yıl, “Hamlet” oyununda hem Ophelia hem Hamlet karakterlerini canlandırdı. Dünyada erkek karakter canlandıran ilk kadın oyunculardan biri olarak tarihe geçti.
Paris’te, National Tiyatro’da, Mehmet Ulusoy’un yönettiği Gogol’ün “Ölü Canlar”, Nazım Hikmet’in “İnsan Manzaraları”nda beş farklı karakter yaratarak performans gösterdi, Odeon Tiyatrosu’nda da başrolleri Fransızca oynadı.
1980 darbesinden sonra davetle eşi Beklan Algan ile Almanya’ya gittiler ve Berlin Schaubühne Tiyatrosu’nda “Giden Tez Geri Dönmez”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Talihli Amele”, “Kurban” ve “Keloğlan” gibi onlarca oyunda oynadı.
“Ah Güzel Ayla”
Algan, 1964’te Vedat Türkali’nin senaryosuyla Ertem Göreç’in çektiği “Karanlıkta Uyananlar” filminde eşi Beklan Algan ve Fikret Hakan’la başrolleri paylaşarak sinema dünyasına girdi. 1965’te ise Sadri Alışık’la birlikte oynadığı Atıf Yılmaz imzalı “Ah Güzel İstanbul” filmindeki Ayşe rolüyle bu kez de tüm dikkatleri üzerine çekti ve adını sinemanın unutulmazları arasına yazdırdı.
İlerleyen yıllarda hayatına müzik de girdi. 1971’de Paris’in ünlü konser salonu Olympia’da sahneye çıkan Algan, 1972’de Bulgaristan’da Uluslararası Altın Orfe Müzik Yarışması’nda ikinci oldu. Aynı yıl, Devlet Sanatçısı unvanı aldı ve UNICEF Onur Ödülü’ne layık görüldü. 1977’de Polonya’da yapılan Sopot Müzik Yarışması’nda birinci oldu.
Yunus Emre
1971’de Olympia’da sahneye çıkmasıyla ilgili olarak şunları söylüyordu Algan: “Ben Yunus Emre yaptım. Olympia’da Ajda çıktı ama başkasının programına çıktı sazlarıyla. İstedim ki hep bizim insanlarımız olsun. Cemil Demirsipahi çaldı sazı. Timur Selçuk… Yunus Emre’nin felsefesi bildiğiniz gibi tasavvuftur. Tasavvufa gelene kadar Mevlana’yı çok iyi tanımak lazım. Edebi bir laf söyleyeyim size, ‘Semazenler, yanan kelebeklerdir’ ve semazenler bizim için en büyük oyunculardır. Çünkü dönerken ‘an’da oldukları için. An, aklın ötesi demektir. ‘Aşk Hastası’ oyununda role girmek için Murat Daltaban’ı sufilerin oruçlarına, ibadetlerine yönelttim, ben de inzivaya girdim. Bu benim dünya görüşümün içindeki gezintilerimdir.”
Dünyaya Yunus Emre’nin felsefesini ve şiirle şarkılarını Fransızca, İngilizce ve Almanca olarak tanıttı. Fransa, Orta Asya, ABD, Avrupa ve Afrika’da konser ve dinletiler yaptı. Paris’te Barclay Plak Şirketi tarafından çıkan uzunçalar ve 45’lik plaklarında, kendi halk müziğinden yola çıkarak Fransızca ve Türkçe olarak yorumladığı şarkılar vardı.
Zeki Müren’le Sahnede
Müzikle ilişkisi sadece Yunus Emre ile kalmadı. Bir dönem gazinoda da çalıştı. “Ben Yunus Emre şarkılarımı ülke ülke gezip dünyaya tanıtırken, Zeki Müren Bey birlikte çalışmayı teklif etti. ‘Benim alt programıma girer misin?’ dedi” diye anlatıyor Algan ve devam ediyor: “Ben de, ‘Ayol ben Ajda mıyım? Ben Yunus Emre şiirleri, deyişleri söylüyorum, kadın özgürlüğü şarkılarım var, onlar da müzikallerden kalma söylediğim, bu gazinoya gelen seyirci beni dinlemek ister mi?’ dedim. Zeki Bey de, ‘Tabii dinler’ dedi. İlk sahnemi Çakıl Gazinosu’nda almaya başladım. Gazinoda star olan sanatçıyı dinlerken, seyirci yemek servisi istemezdi. İlk zamanlar bizler, Ajda (Pekkan), ben, şarkı söylerken seyirciye yemek servisi devam ediyordu. Arada ‘Koca Öküz’ü, ‘Hamsi Balığı’nı da söylemeye başladım. Baktım ki, seyirci yemeğe ara veriyor ve servis yapılmıyor. Öyle de devam etti.” Zeki Müren ölünce, Algan da gazino çalışmasına veda etti, tekrar tiyatroya yöneldi.
Algan, onlarca yıl özellikle tiyatroya hizmet ederken, bir yandan da televizyon dizileri, sinema filmlerinde de örnek alınacak oyunculuklar sergiledi. Ancak son dönemde genç oyunculara oyunculuk koçluğu ve eğitimler vermeyi önceledi. Onlarca önemli oyuncuya uzun yıllara dayanan deneyimlerini aktardı, Türk tiyatrosuna genç oyuncular yetiştirdi.
“İyi İnsan Olmak”
Algan için oyunculukta da öncelik “iyi insan” olmaktı. Hürriyet’teki aynı söyleşide şöyle diyordu: “Hayatımda hiç komedide rol almadım, istememe rağmen. Şehir Tiyatroları oyuncusu ve devlet sanatçısı olduğum için başrollerin hamallığını yaptım. Hep klasik oyunları tanısınlar diye oynadım. Çok severek de oynadım. Aç kalırım, kötü karakter oynamam. İnsanlara iyiyi öğretmek istiyorum oyunlarımda. İyinin nasıl olması gerektiğini… ‘Aliye’ dizisinde iyi kayınvalideyi oynadım, kötü kayınvalideyi oynamak istemedim.”
Eğitim çalışmaları:
- 1964’te Beklan Algan ve Mesut Üstünel’in kurduğu ilk ücretli özel konservatuar olan LCC’de üç yıl ders verdi.
- 1984’te Erol Keskin, Ayla Algan, Beklan Algan, Prof. Cevat Çapan, Taner Barlas, Ahmet Levendoğlu, Macit Koper, Haluk Şevket, Yekta Kara, Müge Gürman, Metin Deniz, Ergüder Yoldaş, Prof. Süleyman Velioğlu, Oben Güney tarafından kurulan tiyatro okulu Bilsak’ta ders verdi.
- LCC ve Bilsak Tiyatro Okulları kurucu ve eğitimcisi olan sanatçı, Prof. Süleyman Velioğlu ile birlikte resim ve tiyatro ile yaratıcı drama, resim ile art terapi, ontoloji konularında felsefi ve pratik çalışmalar gerçekleştirdi.
- 1988’de Beklan Algan, Haluk Şevket Ataseven ve Erol Keskin ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na bağlı bir birim olarak T.A.L Tiyatro Araştırma Laboratuarı’nı kurdu ve Prof. İsmail Tunalı’yla sanat ontolojisi eğitimi ve tezlerde felsefi tiyatro çalışmaları yaptı.
- 2010’dan bu yana, Genel Sanat Yönetmeni olarak görev aldığı İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde “Yaratıcı ve Çağdaş Tiyatro Teknikleri” ve “Reklam Dizi Sinema Oyunculuğu” dersleri verdi.
T.A.L.’da yapılan araştırmalar sonucunda çıkan oyunlardan bazıları:
- “Anadolu İnsanın Kültürel Kimliğinde Oyun”, 1996 (Anadolu İnsanı’nın Kültürel Kimliğinde Oyun Geleneksel Türk Tiyatrosu Araştırma ve Uygulama Birimi) “Troya İçinde Vurdular Beni”, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı, Beklan Algan
- “Everest My Lord”, (Sevim BURAK)-Naz Erayda, Bülent Erkmen, 1997
- “Sınırlar”, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı, Ayla Algan
- “Yunus”, 1991’de İstanbul’da yapılan Uluslararası Tiyatro Enstitüsü ITI’nın 4. Olağan Kongresi sırasında Ellen Stewart Stüdyosu’nda geliştirildi.
- “Troyalı Kadınlar”, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı, Ayla Algan
- “Boşluk ve Kadın”, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı, Ayla Algan
- “Afrika Dansı”, Sevim Burak anısına, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı
Senaryo ve yönetmenlik:
- 1964’te Vedat Türkali’nin senaryosuyla Ertem Göreç’in çektiği “Karanlıkta Uyananlar” filminde eşi Beklan Algan ve Fikret Hakan’la başrolleri paylaşarak sinema dünyasına girdi.
- “Binbir Gece” dizisinde film grameri ve oyuncu koçluğu yaptı.
Rol aldığı oyunlardan bazıları:
- “Hamlet Hamlet,”, İstanbul Şehir Tiyatroları, Muhsin Ertuğrul
- “Hamlet Ophelia, “İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Tarla Kuşuydu Jüliet”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Sezuan İyi İnsanı”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Fizikçiler”, İstanbul Şehir Tiyatroları”(İskender Armağanı en iyi kadın oyuncu ödülü)
- “Çil Horoz”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Kuşlar”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Nesrin”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Sinekler”, İstanbul Şehir Tiyatroları
- “Üç Kuruşluk Opera”, Kenter Tiyatrosu
- “Rozenbergler Ölmemeli”, Dostlar Tiyatrosu, Genco Erkal
- “Ölü Canlar”, Paris National Thaatre-ParisTheatre de Liberte (Fransızca oynadı.) Mehmet Ulusoy
- “Orta Direk”, Paris National Thaatre”, (Fransızca oynadı.)
- “Nazım Hikmet İnsan Manzaralarında”, Paris National Thaatre (Fransızca oynadı.)
- “Aşk Hastası”, İstanbul Şehir Tiyatroları, Kenan Işık
- “Troya İçinde Vurdular Beni”, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı, Beklan Algan
- “İstanbul Gözleri Mahmur” (En iyi kadın oyuncu ödülü)
- “Everest My Lord” Sevim Burak, Naz Erayda, Bülent Erkmen
- “Misyon-(Bir Devrimi Anmak)”, Heiner Müller, Paul Plamper
- “Orkestra”, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu
- “Nazım’a Armağan”, 13. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali
- “Giden Tez Geri Dönmez”, Berlin Schaubühne Tiyatrosu
- “Keşanlı Ali Destanı”, Berlin Schaubühne Tiyatrosu
- “Talihli Amele”, Berlin Schaubühne Tiyatrosu
- “Kurban”, Berlin Schaubühne Tiyatrosu
- “Keloğlan”, Berlin Schaubühne Tiyatrosu
- “Hayvanlar Karnavalı”, İş Sanat, Işıl Kasapoğlu
- “Bir Sergiden Tablolar”, İş Sanat, Işıl Kasapoğlu
- “Peer Gynt”, İş Sanat, Işıl Kasapoğlu
- “Troyalı Kadınlar”, (T.A.L.) Ayla Algan
Diskografi
- Ayla Algan, Coşkun Plak – 1976
- Aşka Veda, Coşkun Plak – 1977
- Yunus Emre, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı – 1972
- En İyileriyle Ayla Algan, Ossi Müzik – 2008
Filmografi
- O Hayat Benim – 2014
- Tut Sözünü – 2014 (Film)
- Dantel Söküğü – 2013 (Film)
- Bensiz – 2013 (Film)
- Yüreğine Sor – 2009 (Film)
- Ezber – 2009 (Kısa Film)
- Unutulmaz – 2009
- Ayda – 2007
- Şöhret Okulu – 2007
- Binbir Gece – 2006
- Öteki Türkiye’de Bir Cumhurbaşkanı – 2004
- Patroniçe – 2004
- Ziyaret – 2004
- Arapsaçı – 2004
- Aliye – 2004
- Yadigar – 2004
- Metropol Kabusu – 2003
- Hızma – 2002
- Havada Bulut – 2002
- Biz Size Aşık Olduk – 2002
- O da Beni Seviyor – 2001
- Yıldız Tepe – 2000
- Hanım Ağa – 2000
- Üzgünüm Leyla – 2000
- Kurşun Kalem – 2000
- Harem Suare – 1999
- Şükran Büfe – 1999
- Sıdıka – 1997
- Ali (Sakın Arkana Bakma) – 1996
- Beşi Bir Yerde – 1996
- Doktora Bak Doktora – 1994
- Yaz Yağmuru – 1993
- Kız Kulesi Aşıkları (Hera ile Leandros) – 1993
- Seni Seviyorum Rosa – 1992
- Dört Mevsim İstanbul: İstanbul Bir Özlemdir – 1990
- Çil Horoz – 1987
- Eksik Etek – 1976
- Salak Bacılar – 1975
- Gölgedeki Adam – 1970
- Son Söz Benim – 1970
- Yılan Soyu – 1969
- Zilli Nazife – 1967
- Ah Güzel İstanbul – 1966
- Biraz Kül Biraz Duman – 1966
- Yıldız Tepe – 1965
- Karanlıkta Uyananlar – 1964
Aldığı ödüllerden bazıları:
- “Fizikçiler” oyunundaki rolüyle “İlhan İskender Ödülü” – 1965
- “Ah Güzel İstanbul” filmi ile San Remo Bordighera Film Şenliği-Gümüş Ağaç Ödülü – 1967
- Devlet Sanatçısı – 1972
- Bulgaristan-Altın Orfe Şarkı Yarışması İkincilik Ödülü (Barış üstüne bir şarkı) – 1973
- Unicef Sanatçısı – 1972
- Olimpia Birinciliği – 1974
- Polonya-Sopot Festivali Pop Müzik Yarışması Birincilik Ödülü Kızılderililerin problemleri üstüne (kara kartal) – 1977
- Sopot Dünya Birinciliği, Şarkı-Yorum – 1978
- Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Oyuncu Ödülü – 1996