Yönetmen ve fotoğraf sanatçısı Nuri Bilge Ceylan’ın manzara fotoğrafları Inner Landscapes adlı sergiyle 17 Ocak’ta Hollanda’daki Eye Filmmuseum‘da izleyiciyle buluşuyor. Ceylan’ın ödüllü filmleri ile birlikte daha az bilinen manzara fotoğraflarına yer veren sergi, sanatçının ustalıkla kullandığı fotoğrafik bakış ve kompozisyon anlayışının yanında evrensel
1914 kuşağı ressamlarından Avni Lifij’in fotoğrafa olan merakı ilk kez 2020 yılında Sakıp Sabancı Müzesi’nin gerçekleştirdiği Avni Lifij. Çağının Yenisi adlı sanatını ve hayatını derinlemesine inceleyen sergide sunulmuştu. Şimdilerdeyse Kerim Suner tarafından kurulan 1851.gallery’nin Dr. Necmi Sönmez küratörlüğünde gerçekleşen açılış sergisi Affedersiniz
Ramazan Can ve Cem Sonel’in ilk işbirliği, Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen dünyanın en eski sanat fuarı Art Cologne 2023’e dayanıyor. Anna Laudel Istanbul’daki yeni sergilerinde ise Art Cologne yer alan iki eserin yanında ortak ve bireysel 20 yeni üretim görülebiliyor. Can ve
Öncelikle serginizin başlığı konuşalım isterim. “Bulutların Altında: Düşler ve Gerçekler”… başlığı sergiye dair neler söylüyor? Çalışmalarda daha dolaylı bir dil kullanmayı tercih etsem de, metin ve özellikle sergi isimlerini belirlerken serginin genel konseptine işaret etmesini önemsiyorum. Her sergide farklı bir tema ve
İstanbul Haliç Kongre Merkezi bu günlerde Antoine de Saint-Exupéry’nin dünyaca ünlü eseri Küçük Prens’ten uyarlanan aynı adlı gösteriyi ağırlıyor. 1 Aralık’a kadar sahnelenecek gösterinin yönetmenliğini Anne Tournié, yapımını ise Broadway Entertainment Group üstleniyor. Küçük Prens‘in dans, müzik ve akrobasi eşliğinde gezegenler arası
Sanatsal üretiminde malzemeye ilgi duyan ve bu ilgi onu beslenen bir sanatçı İrfan Önürmen… Sanatçının özgün stili niteliğindeki tül işlerinden kâğıt kolajlara, beton çalışmalarından tuvallerine kadar farklı teknik ve yaklaşımlarının biraya geldiği üretimleri şimdilere Bilinmeyen Neden başlığıyla Galata Rum Okulu’nda sergileniyor. “Bilinmeyen,
Bilgisayar sanatının öncü isimleri Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’i bir araya getiren Hesaplar ve Tesadüfler sergisinin düşüncesi nasıl doğdu? Vera Molnár 1924 yılında doğdu ve bu yıl sanatçının yüzüncü yılı dünya çapında ona özel sergilerle kutlanıyor. Biz de Molnár’ın önemli
Bir söyleşinizde “…ben geleneksel anlamda dokumuyorum, iplikle çizgi çekiyorum, bir resimdeki çizgi gibi ve bu çizgiler birbirine dolanıyor, düğümleniyor veya kesiliyor tıpkı insanlar arasındaki ilişkiler gibi,” diyorsunuz. “İplik” sanatsal pratiğinize nasıl yerleşti? Chiharu Shiota’nın sanatsal dili ve felsefesine dair bize neler söylüyor?
Yüksel Arslan ve Erinç Seymen’in eserlerinden oluşan Gökyüzü Başımızın Üstüne Düşebilir sergisinin merkezinde nasıl düşünceler yatıyor? Kimin fikriydi, nasıl hayat buldu? Uzun zamandır küratöryal bir yöntem olarak duo (ikili/düet) sergiler üzerine çalışıyorum. Bu tür bir model, öncelikle sanatçıların kendi pratiklerine başka bir sanatçının gözünden
OMM beşinci yılını Ehlikeyif sergisiyle kutluyor. Beşinci yılda böylesine kapsamlı bir sergi düşüncesi nasıl gelişti, nasıl bir kavramsal zeminden yola çıkarak oluşturuldu? OMM için yeri ve önemi nedir? Aslında bu tasarım sergisinin tohumları bizim kolleksiyonumuzu daha çok tasarım işleri içerecek şekilde geliştirmek