Soğuk Siyah başlıklı serginizdeki işlerin yaratım sürecinden, ilk ortaya çıkan fikirden nihai haline kadar, söz etmenizi istesek… Şubat’ta yaşanan büyük depremden sonra çok uzun bir süre tamamen kendi kendimi sorgulamaya başladım. Nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz, ne için çalışıyoruz, neden yaptık tüm bunları…
Geçtiğimiz ay henüz 53 yaşında kaybettik Haluk Akakçe’yi. Haluk benim çocukluk arkadaşım. Çocukluk arkadaşım derken öyle çocukluğunu bildiğim herhangi biri değil. Rahmetli anne ve babası benim anne ve babamın en yakın dostlarıydı. Birlikte büyüdük ve yaşam boyu bir çok dönemi birlikte yaşadık.
Bu yıl, Cumhuriyet’in 100. Yılını işaret ediyordu ve yılın ikinci sayısını Cumhuriyet’e ayırmıştık. Ancak 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından değil bir kutlama yapmak, Mart-Nisan ve takip eden sayılarımızı depremden ve yol açtığı yıkımlardan bahsetmeden ele almak imkansız olmuştu. Üstelik depremi izleyen
Nihat Özdal uzun yıllardır kültür sanat alanına yazdığı kitaplarla, yaptığı etkinliklerle, küratörlüğünü üstlendiği sergilerle katkıda bulunan bir isim. Bunu da bas bas bağırarak, alışılanın aksine kendi reklamını yapmaktan kaçınarak yapıyor olması eline aldığı her işin katma değer bırakmasını önceliklediğinden. Halfeti’de doğan Özdal
40 yıldır var Siyah Beyaz. Başkentte. Bu kırk yıl bir ömür gibi mi geçti yoksa çabuk mu? Hani göz açıp kapayana kadar mı diye sorayım. Fulya Sade: Bu sene Cumhuriyet’in 100. Yılı. Bizim kırkıncı yılımız. Bir galeri için kırk yıl bir şey
Türkiye’nin ilk Land ve River Art Bienali, Commagene LAR “Bir Metaforun Değeri” Temasıyla Adıyaman’da gerçekleşiyor. Geçen sene ilk defa düzenlenen Kommagene Bienal’in ardından Commagene LAR (Land and River Art) olarak yeni bir aralık yaratmaya çalışacak. Commagene Land and River Art, bu yıl
Çam, meşe, kızılağaç ve kestane gibi çeşitli ağaç türlerini barındıran; ayı, geyik, yaban domuzu, tilki ve tavşan gibi çeşitli hayvan türlerine de ev sahipliği yapan Akbelen Ormanı 2021 yılından bu yana kömür madeni açılma planı nedeniyle tehdit altında. Akbelen Ormanı’nda kömür madeni
Baksı Müzesi’nde Chus Martinez küratörlüğünde açılan “Emanet” sergisi izleyiciyi “emanet” kavramının tezahürlerini keşfetmeye davet ediyor. “Senelerce kimseyle paylaşmadan sanat yaptım, kimseler bir söz söylesin istemedim,” diyen Vuslat Doğan Sabancı ile sanat pratiğini konuştuk. Galiba hepimiz yaş aldığımızda dönüp köklerimize bakıyoruz. Sizde de
Bu sayıda kapağımıza sanatçı Alper Aydın’ın doğduğu ve büyüdüğü yerde, Ordu’da, Yason ve Sülü Burnu ile tarihi Yason Kilisesi ve Taşbaşı Sanat Alanı gibi farklı noktalara yerleştirdiği işlerinden oluşan “Fata Morgana” adlı sergisinden seçtiğimiz “Hayatın Kaynağı” adlı bir işi taşıdık. Ordu’da açılan Alper Aydın
Geçtiğimiz haftalarda yapay zekanın ‘fikir babaları’ndan Geoffrey Hinton, yapay zekanın iklim krizinden daha tehlikeli olduğunu söyleyerek Google’daki görevinden ayrıldı. Memleket olarak boğazımıza kadar cehaletin karanlığında debelendiğimiz ve mecburen seçimlere kilitlendiğimiz bir ortamda yaşadığımız dünyanın geleceğini değiştirecek bu istifadan bahsetmedik bile. Aslında böyle olması
6 Şubat öncesinde Cumhuriyet’in 100.yılına özel bir sayı hazırlıyorduk. 100 yıl içinde modern/çağdaş sanat, edebiyat, mimari, tiyatro, sinema ve tasarım alanlarında atılan adımları, yaşanan dönüm noktalarını bir araya getirmeye çalışıyorduk. 6 Şubat sonrası başka bir gerçekliğe uyandık. Tüm ülke enkaz altında kaldık.
Performans sanatçısı Ata Doğruel, 6 hafta boyunca karanlık bir odada kalarak, gece-gündüz evreleri ve buna bağlı olarak şekillenen zaman algısı alt üst eden bir çalışmaya imza attı. Sanatçının 7 Kasım’da başladığı performansı 17 Aralık Cumartesi günü saat 19.00’da içinde bulunduğu karanlık odadan