Anna Laudel, Karaköy’deki galeri alanını Gümüşsuyu’ndaki yeni mekânına taşıdı. Galerinin sergileri bundan böyle Kazancı Yokuşu’ndaki yeni mekânda yapılacak. 2016 yılından bu yana faaliyet gösteren Anna Laudel Istanbul’un yeni galeri alanı 1000 metrekareye yayılıyor.
Daha büyük bir galeri alanına sahip olmak için mekân değiştiren Anna Laudel Istanbul’daki gelecek etkinlik ise Ramazan Can’ın “Ne Yerdeyim, Ne Gökte” başlıklı sergisi olacak.
Sanatçının son 7 yıl içerisinde farklı materyallerle ürettiği eserleri bir araya getiren sergi, galerinin yeni binasında 9 Eylül-18 Kasım tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.
Anıların Peşinde…
Sanatçının 2018’de yine Anna Laudel’de gerçekleşen “Evvel Zaman İşi” sergisinin devamı niteliğinde olan “Ne Yerdeyim, Ne Gökte”, yörüklerin yaşadığı bölgede, kendi belleğinde yer etmiş anılarının peşine düşen Ramazan Can’ın yıllar içindeki serüvenini izleyiciyle buluşturacak.
Galerinin iki katına yayılan ve farklı materyallerle üretilmiş eserlerin yer aldığı sergi sanatçının bakış açısından Göçebelik, Şamanizm ve Kimlik Konuları ve Temellük (sanatı kendine mal etme) temaları etrafında üç bölümden oluşacak.
Göçebelik, Şamanizm ve Kimlik
İsmiyle de yörükleri tanımlamak için kullanılan konmak ve göçmek eylemlerine gönderme yapan serginin ilk bölümünde Can, göçebelik temasını ele alarak eski halılar, neon işler ve heykelleriyle Anadolu kültürüne ve geleneksel el sanatlarına atıfta bulunuyor.
Var Olma Acısı, 2021, Beton
ve Halı, 6 x 13.5 x 22,5 cm, 130 parça
Yörükler ve yörüklerin geleneklerini besleyen asıl kaynak olan Şamanizm’e ait boğa, geyik, kurt gibi motiflerinin güncel bir yorumla deneyimlenmesini vadeden sergide, sanatçı figürlerinde kullandığı büyük, kalın vücut hatları, abartılı el ve ayaklarla ise Şamanizm’in doğasında bulunan mistisizmi yansıtıyor.
Otoportreler
Serginin son bölümü, temellük sanatı (sanatı kendine mal etme) ve kimlik konuları başlığı altında sunulurken, Ramazan Can temellük bağlamında resimsel kolajları tarihin tanınmış ustalarının eserlerinin üzerini kısmi olarak boya ile kaplıyor.
Da Vinci, Raphael, Dürer ve Manet’nin aralarında sayılabileceği ustaların yarattığı ikonik tablolarda, portrelerdeki bireylerin yüzlerinin yerini Can’ın yaptığı alternatif kafalar alıyor. Çok sayıda natüralist veya gerçekçi olmayan otoportrenin de yer aldığı bölüm, modern insanın psikolojik durumunu da kimlik konusu ile ele alıyor.
Galeri, Kazancı Yokuşu, 45 numarada yer alan yeni adresiyle, Galataport’tan başlayarak Atatürk Kültür Merkezi’ne uzanacak olan “Beyoğlu Kültür Yolu” rotasında yer alacak.
