/

Füruzan’ın Ardından Bir Mısra-ı Berceste

İlk öyküsü “Olumsuz Hikâye” 1956’da Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde yayımlanan Füruzan, 1956-1957 yılları arasında yazdığı bir dizi öyküden sonra 1968’e kadar öyküye ara verir. Füruzan daha sonraları bu öyküler için “onlar bakış açısı olmayan edebiyat denemeleriydi,” diyecektir. Füruzan’ın kendi metinlerine düştüğü bu yorum,

/

Füruzan: 1939-2024

Çağdaş Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Füruzan, vefat etti. İlk öykü kitabı “Parasız Yatılı”yla Sait Faik Hikaye Ödülü’nü alan Füruzan, 12 Mart dönemindeki Türkiye tarihine 68 kuşağı olarak geçmiş, devrimci ve isyancı 1947 doğumluların hikayesini anlattığı ilk romanı “Kırk Yedi’liler” ile de Türk Dil

/

İzmir’de Edebiyat ve Sinema Buluşması

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, geçen yıl başlattığı Uluslararası Edebiyat-Sinema Buluşması’nın ikincisini 19-26 Nisan arasında gerçekleşecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı’nın İzelman A.Ş., İzkitap Fest, Goethe Institut, Institut français, İzmir İtalyan Konsolosluğu, İstanbul İtalyan Kültür Merkezi ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği

Tiyatro Medresesi: Avluda Tiyatro Sohbetinden Organik Tarım Bahçesine…

Şirince’de, Matematik Köyü’nün hemen bitişiğinde yer alan, geleneksel medrese mimarisindeki Tiyatro Medresesi, seyirciler ve sanatçıların konaklayabildiği, avlusunda da bir araya gelerek tanışma, tartışma imkanı bulduğu bir karşılaşma mekânı… Uluslararası araştırma, yaratım ve gösteri merkezi. Tiyatrocular Kendi Elleriyle İnşa Ettiler Seyyar Sahne adlı

///

Online Konser: Masumiyet Müzesi Şarkıları

Korona virüsü salgını nedeniyle kapılarını bir süreliğine ziyarete kapatan Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, sanatseverleri sanat ve edebiyatla sanal dünyada buluşturmaya davet ediyor. Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanından şarkılar, Ahmet Ümit’ten kitap önerileri, Lütfi Özgünaydın’ın yazar Füruzan’la yaptığı edebiyat sohbeti bunların arasında

/

Dikenli tellerin önünde, soğuk suların içinde

Bu sayı için başka şeyler yazacaktım, güzel şeyler, hayatımızın küçük renkleriyle ilgili. Ama çoluk çocuk sınırlara, dikenli tellerin önüne yığılan, soğuk bir sabahta Ege’nin buz gibi suyuna – oysa biz tatile gittiğimizde güneşin altında ne hoş, ne tatlıdır aynı su –yarı bellerine