Bu sayının kapağında yer alan Ryan Gander, tam da bu çağın merkezinden konuşuyor. Ona göre bir sanat eserine uzun süre bakmak yalnızca estetik bir deneyim değil, aynı zamanda bir direnç biçimi. Çünkü anlam, hızla akan görüntülerin değil, durup bakan gözün içinde oluşuyor. Ve Gander, tüm bu karmaşanın ortasında şaşırtıcı bir şey söylüyor:
“Dünya hiç bu kadar iyi olmamıştı.”
Tüm söyleşiyi okuduğunuzda bunun ironik bir çıkış olduğunu anlıyorsunuz, adeta bir uyarı olarak. Çünkü bu cümle, aynı zamanda yaklaşan sona, tükenmeye, gözümüzün önünde değişen dünyaya dair bir farkındalık taşıyor.
2025’in bitişi yalnızca bir kapanış değil, aynı zamanda bir yeniden düşünme fırsatı. Pandeminin, savaşların, krizlerin ardından geçen bu yıllar bizi hızın içinde kaybolmaya itti. Ama sanat, tam tersine, bir sergi salonunda, bir fotoğrafın önünde, bir cümlenin içinde kalmamızı istiyor.
Bu sayıda yer alan yazılar da bu bilinçli yavaşlamayı farkındalığı, bakışı, direnci farklı açılardan ele alıyor: Dick van Zuijlen’in yapay zeka karakteri ZERO ile yaptığı söyleşi, insanla makine arasındaki sınırları şiirsel bir diyalog içinde yeniden düşündürüyor.
Üçüncü on yılına giren Autoban çağdaş sanatın nasıl kurduklarını dünyaların vazgeçilmesi olduğunu anlatıyor. Mekân ve zaman arasında kurduğu geçişler, yaşamın hızına karşı mekânın ruhunu hatırlatıyor.
“Genç mi Geç mi?” dosyası, yeni kuşak sanatçıların üretimle zamanı, riskle olgunluğu nasıl tarttığını sorguluyor.
“2025’te Neler Oldu?” dosyası ise protestolardan kayıplara, sergilerden dayanışmalara uzanan bir yılın sanat panoramasını kayda geçiriyor.
2026’ya girerken ArtDog Istanbul ekibinin dileği basit ama güçlü: Bakmaya, dinlemeye, anlamaya devam etmek. Bir sanat eserine uzun süre bakmanın ciddiyetini, bir kelimeye, bir sese, bir imgeye vakit ayırmanın değerini unutmamak. Çünkü 2025’in bize öğrettiği en açık gerçek buydu: Her şeyin hızla silindiği bir dünyada, kalıcı olan yalnızca dikkattir.
2026, hepimize o dikkati, o derinliği, o insan kalma hâlini getirsin.
Sanatla, sabırla, inatla.

31. Sayı şimdi basılı ve dijital versiyonuyla satışta.
Basılı dergi siparişiniz 5-7 iş günü içerisinde adresinize teslim edilir. Dijital sayı siparişiniz ise e-posta adresinize PDF olarak gönderilir.


