Washington D.C.’deki Ulusal Mall’da beliren Donald Trump ve Jeffrey Epstein’ı el ele tasvir eden 12 metrelik heykel, dikildiği günün gecesinde sessizce kaldırıldı. The Secret Handshake başlıklı eser, bir günlüğüne Capitol binasının karşısında konumlanarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Heykelin kaidesinde ise Trump’ın Epstein’a yazdığı ve kısa süre önce Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi tarafından yayımlanan mektubundan alıntılar bulunuyordu.
Park polisi, eserin sabaha karşı 05.30’da kaldırıldığını duyurdu. Oysa sanatçıların elinde heykelin pazar gününe kadar kalmasına izin veren resmi bir izin belgesi bulunuyordu. ABD İçişleri Bakanlığı, “izinle uyumsuzluk” gerekçesini öne sürse de ayrıntı paylaşmadı. Sanatçıların aktardığına göre kendilerine 24 saatlik süre verilmesi gerekirken, heykel gece yarısı habersiz şekilde sökülerek götürüldü.

Sanat Yoluyla Politik Bir Müdahale
Eseri kente yerleştiren anonim sanatçı kolektifi Secret Handshake, “Sanatı, ironi ve mizahla sosyal yorum ve politik tartışma üretmek için kullanıyoruz. Bu heykel de Trump ile Epstein arasındaki yakınlığın üzerinin örtülmesine dair bir eleştiriydi” ifadelerini kullandı. Kolektif, haziran ayından bu yana başkentte Trump’ı hicveden başka kamusal heykeller de yerleştirmişti: Dictator Approved adlı eserde Özgürlük Anıtı’nın tacını ezen bir el yer alırken, bir diğerinde Trump’ın altın bir televizyon ekranında Epstein ile dans ettiği görüntüler yer alıyordu.
Trump ve Epstein’ın dostluğu yıllar boyunca defalarca fotoğraflara ve videolara yansımış, her ikisi de cinsel istismar suçlamalarıyla gündeme gelmişti. Epstein 2008’de fuhuş ve reşit olmayanlarla fuhuşa teşebbüs suçundan hüküm giymiş, 2019’da ise insan kaçakçılığı suçlamalarıyla tutuklanmasının ardından cezaevinde ölü bulunmuştu. Trump ise 2023’te E. Jean Carroll’a yönelik cinsel saldırıdan sorumlu bulunarak tazminata mahkûm edilmiş, onlarca farklı taciz suçlamasını da reddetmişti.
Sanatçılar, heykelin kaldırılmasını “ifade özgürlüğüne ve sanatın kamusal alandaki gücüne yönelik siyasi bir müdahale” olarak nitelendirdi. Tartışma, ABD’de politik hicvin sınırları, kamusal sanatın kırılganlığı ve devletin sanata müdahalesi üzerine yeni bir gündem açmış durumda.