Donald Trump yönetimi, Amerikan tarihinin ve kültürünün en kapsamlı arşivlerinden biri olan Smithsonian Müzeleri’ni hedef aldı. Beyaz Saray’a ait bir belgeye göre, kurumun yedi müzesi özellikle inceleniyor; bu listede Latin, Afrika ve Asya sanatına adanmış koleksiyonlar da bulunuyor. Trump, müzelerin Amerikan tarihini ve kültürünü, toplumsal eşitsizlik ve tarihsel haksızlıklar üzerinden anlattığını öne sürüyor.
Belge, Benjamin Franklin’in bilimsel başarılarının köle sahipliğiyle ilişkilendirilmesini ve George Floyd’un öldürülmesini konu alan bir filmin polisin davranışını yanlış gösterdiğini örnek gösteriyor. Beyaz Saray yetkilisi, Trump’ın Smithsonian’dan “bu tarz içerikleri kaldırmak” ve müzelerin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak için tüm seçenekleri değerlendireceğini açıkladı.
Trump, sosyal medyada Smithsonian’ı “kontrolden çıkmış” olarak tanımladı: “Her şey ülkenin ne kadar kötü olduğunu, köleliğin ne kadar felaket olduğunu ve ezilenlerin ne kadar başarısız olduğunu anlatmakla ilgili. Başarı, aydınlık ve gelecekten hiçbir şey yok.”
Hedefteki Müzeler ve Sergiler
İnceleme kapsamındaki kurumlar arasında National Museum of American History, National Museum of the American Latino, National Museum of Natural History, National Museum of African Art, National Portrait Gallery, Smithsonian American Art Museum ve Freer Gallery of Art & Arthur M. Sackler Gallery (Asia Art Museum) yer alıyor. Beyaz Saray, bu müzelerdeki sergilerin Amerikan başarılarını öne çıkarmak yerine baskı ve sömürüye odaklandığını savunuyor.

Örneğin, National Museum of American History’deki ¡Presente! Latin tarih sergisi, 1848’de Meksika’dan alınan toprakları ve kolonizasyonun etkilerini ele aldığı için eleştirildi. National Portrait Gallery ise Chinese Exclusion Act ve diğer ayrımcı yasaları vurguladığı için hedef gösterildi. National Museum of African Art’taki George Floyd filmi ve Freer Gallery of Art / Arthur M. Sackler Gallery (National Museum of Asian Art)’taki sergiler de benzer gerekçelerle incelemeye alındı.
Bu hamle, Trump yönetiminin üniversitelere uyguladığı baskının müzelere taşınmış bir yansıması olarak görülüyor. Geçmişte birçok üniversite, hükümet taleplerine uymak için yüz milyonlarca dolar ödemek ve çeşitlilik programlarını geri çekmek zorunda kalmıştı.

Smithsonian’ın Yanıtı ve Akademik Bağımsızlık
Smithsonian Sekreteri Lonnie Bunch, kurumun akademik bağımsızlığını ve bilimsel bütünlüğünü vurguladı. Bunch, “Smithsonian, koleksiyonlarını yeni keşif ve bulgular ışığında güncelleyebilir, ancak araştırma ve bilimin doğruluğu değişmez. Amacımız, ulusun geçmişini daha iyi anlamasına yardımcı olmak ve bilimsel bilgiyi halka ulaştırmaktır” dedi.
Ancak Trump, üniversitelerde uyguladığı baskıyı Smithsonian’a da taşımaya kararlı görünüyor. Federal bütçe kesintisi tehdidiyle müzeleri hizaya getirmeyi hedefleyen bu yaklaşım, Amerikan kültür kurumları ile aşırı sağ politikaları arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne seriyor. Black Lives Matter gibi sivil toplum örgütleri ise Trump’ın hamlesini, köleliğin ve tarihsel adaletsizliklerin görünmez kılınması ve ülkeyi gerçeklerden uzak bir tabloya hapsetme girişimi olarak değerlendirdi.
Smithsonian Müzeleri, Kongre’den bütçe almasına rağmen karar alma süreçlerinde bağımsız bir kurum olarak faaliyet göstermeye devam ediyor. Ancak Trump’ın hedef aldığı bu inceleme, Amerikan kültür kurumlarının tarih ve sosyal adalet konularındaki rolünü tartışmaya açıyor ve kültürel alanın politik baskılar karşısındaki kırılganlığını ortaya koyuyor.