Renkli ve Zamansız: “Zamanın Pop Hali” - ArtDog Istanbul
Ekrem Yalçındağ, Silkscreen, wood print and oil on canvas, 200 x 145 cm, 2023

Renkli ve Zamansız: “Zamanın Pop Hali”

Sevil Dolmacı Galeri’nin Zamanın Pop Hali sergisi, Ruins Luxury Resort’un tarihi atmosferinde, Bodrum’un enerjisiyle buluşuyor.

//

2025 yazının dikkat çeken sergilerinden biri de Sevil Dolmacı Galeri’nin Ruins Luxury Resort işbirliğiyle hayata geçirdiği Zamanın Pop Hali sergisi… 12 Temmuz’da kapılarını açan sergi, adını dijital çağın görsel diliyle nostaljik ögeleri birleştiren cesur yaklaşımından alıyor. Pop estetiğini sadece bir biçim değil, bir tavır olarak konumlandıran seçki; neon renkler, grafik formlar ve hafızalara kazınmış imgelerle çağdaş sanat izleyicisini zamanda bir yolculuğa davet ediyor. Bodrum’un geçici ama yoğun yaz ritmiyle uyumlu şekilde tasarlanan bu açık hava sergisi, Ruins Luxury Resort’un katmanlı mimarisiyle bütünleşiyor. Mimariyle kurulan bu ilişki sayesinde eserler yalnızca sergilenmekle kalmıyor, aynı zamanda çevreyle yaşayan, nefes alan birer parçaya dönüşüyor.

Ebru Döşekçi, Ekrem Yalçındağ, Ahmet Oran, Doğan Doğan, Gençay Aytekin, Sinem Sezgin Bozkurt, Cem Gönül, Sinan Saül, Tuna Özkaragöz, Tuba Elmas, Emre Namyeter, Barış Sarıbaş, Pamir Yıldıran ve Emel Ilgaz’ın eserlerinin yer aldığı bu özel seçki, geçmişin “anı” hissiyle bugünün görsel sorularını harmanlıyor. Pop kültüründen beslenen ama çağdaş sanatla derinleşen bir anlatı kuran sergiyi Sevil Dolmacı ile konuştuk.

Zamanın Pop Hali hangi duyguları, imgeleri ya da dönemleri bugüne taşıyor? Başlığın çıkış noktası neydi?

Zamanın Pop Hali, geçmişin kültürel izlerini bugünün estetik ve düşünsel diliyle bir araya getiren bir sergi. Başlık, popüler kültürün dönemsel enerjisini hem nostaljik hem çağdaş bir bakışla yeniden yorumlayan işleri kapsıyor. Pop sanatın 1960’lardan bugüne taşıdığı ikonlar, tüketim kültürü, kitle iletişimi ve kimlik gibi temalar, bu sergide farklı kuşak sanatçılar tarafından güncellenmiş, kişiselleştirilmiş ve zamanlar arası bir yolculuğa çıkartılmış durumda. Başlık; bir yandan Andy Warhol’un “herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak” sözünü çağrıştırırken, öte yandan o ‘15 dakikalık ün’ün bugünkü karşılığı nedir sorusunu da sorduruyor. Zamansız gibi görünen imgelerin, aslında ne kadar bugüne ait hale geldiğini görmek istedik.

Ebru Döşekçi, Auto Paint On Acrylic Polyester, 145 x 129 x 215 cm, 2025

Farklı kuşaklardan sanatçılar bir arada. Bu çeşitlilik nasıl bir diyalog kuruyor?

Sergide bizi heyecanlandıran şey, bu kuşaklar arasında doğal ve entelektüel bir bağ kurabilmekti. Pop kültür; zaten kuşakları birleştiren bir üst başlık, bu da seçkideki işler arasında beklenmedik ama güçlü bir bağ kurmamızı sağladı.

Usta isimlerin imgeleri ile genç sanatçıların medyatik yaklaşımları arasında hem karşıtlık hem de uyum var. Bu sergi, zamanın estetik ve düşünsel kırılmalarını izleyiciye bir geçişler haritası olarak sunuyor. Pop’un ‘hafif’ ve ‘oyuncu’ dili, aslında oldukça eleştirel ve çok katmanlı bir yerden geliyor. Bu kuşaklar arası temas, bunu daha da görünür kılıyor.

Ruins Luxury Resort gibi tarihî ve katmanlı bir mekânda sergi yapmak nasıl bir deneyim? Bodrum’un yazlık enerjisi bu sergide nasıl yankı buldu?

Ruins, geçmişin kalıntılarını bugünün lüks anlayışıyla birleştiren çok katmanlı bir yapı. Tam da bu nedenle Zamanın Pop Hali için ideal bir mekân oldu. Tarihî dokunun içinde sergilenen çağdaş sanat eserleri, geçmişle bugün arasında kurduğumuz diyalogun mekânsal karşılığıydı.

Bodrum’un yazlık, geçici, hafif ama bir o kadar da görkemli enerjisi; serginin ruhuna yansıdı. Burada sergi gezmek, klasik bir galeri deneyiminden çok daha fazlası: Doğanın, tarihin, lüks yaşamın ve sanatın aynı anda var olduğu bir atmosferde izleyiciyle buluşuyoruz. Bu da izleyicinin hafızasında çok daha derin bir yer bırakıyor.

Sanatın galeri duvarlarının ötesine taşınması, izleyiciyle daha samimi bir bağ kurmak açısından size ne ifade ediyor? Zamanın Pop Hali bu anlamda nasıl bir misyon üstleniyor?

Bu sergiyle birlikte sanatın sadece beyaz duvarlar arasında değil, yaşadığımız mekânlarda, gündelik deneyimlerin içinde de güçlü bir şekilde var olabileceğini bir kez daha göstermiş olduk. Sanatı izleyiciye ulaştırırken onu şaşırtmak, düşündürmek ama aynı zamanda estetik bir haz sunmak önemli.

Ayrıca bu sergi, Sevil Dolmacı Gallery olarak Bodrum’da bugüne kadar kurduğumuz yapının da bir parçası. Sadece yazlık bir etkinlik değil, bölgenin kültürel dokusunu dönüştüren bir vizyonun uzantısı olarak düşünülmeli.

*Ruins Luxury Resort, 25 Eylül’e kadar bu renkli ve zamansız sergiye ev sahipliği yapacak. 

Previous Story

Jane Austen’ın 250. Yaşı Sergilerle Kutlanıyor

0 0,00