“Hatırlama Biçimleri” Elgiz Müzesi’nde - ArtDog Istanbul
Buşra Çeğil, “Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var”

“Hatırlama Biçimleri” Elgiz Müzesi’nde

Genç sanatçılara üretim desteği sunan İstanbul Rotary Sanat Fonu’nun katkılarıyla gerçekleşen “Hatırlama Biçimleri” sergisi, 31 Mayıs’a kadar Elgiz Müzesi’nde görülebilir. 

İstanbul Rotary Sanat Fonu desteğiyle projelerini hayata geçiren Buşra Çeğil, Delal Eken, Xebat Bayram ve Fatoş Güneri Kartal’ın eserleri,  Elgiz Müzesi‘nde sergileniyor. Begüm Güney küratörlüğünde hazırlanan Hatırlama Biçimleri başlıklı sergi, ziyaretçilerini belleğin izinde düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.

İstanbul Rotary Sanat Fonu

İstanbul Rotary Kulübü, 2010-2011 döneminde başlattığı “İstanbul Rotary Sanat Ödülü Yarışması ve Sergisi” programını, 2023-2024 döneminde yeni bir yaklaşımla “İstanbul Rotary Sanat Fonu” olarak yeniden yapılandırdı. Türkiye’nin farklı illerinden 25-40 yaş arası sanatçıların başvurduğu programa, alanında uzman isimlerden oluşan bir seçici kurul eşlik etti. Ayda Elgiz Güreli, Ayşe Umur, Fatoş İrwen, Hera Büyüktaşcıyan, Işın Önol, İpek Duben, Nural Denker, M. Özalp Birol ve Tolga Kılıç’tan oluşan kurulun değerlendirmesi sonucunda, Buşra Çeğil, Delal Eken, Xebat Bayram ve Fatoş Güneri Kartal fon desteği almaya hak kazandı.

Delal Eken, “Kayıp Işığın Gölgesi”

15 Yıllık Hikâye

2010’dan bu yana sürdürdükleri ödül programını zamanın ruhuna uygun bir şekilde yenilediklerini belirten İstanbul Rotary Kulübü Kurucu Başkanı Nural Denker, “İstanbul Rotary Sanat Fonu programıyla kariyerinin başındaki genç sanatçıların üretimlerini desteklerken ülkemizin güncel sanat alanındaki gelişimine de katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Geçmiş yıllarda ödüle değer görülen ve sergilerimizde yer alan sanatçıların bugün yurtiçi ve yurtdışındaki önemli kültür sanat kurumlarında eserlerinin sergilenmesi, yeni projelerle yeni başarılara imza atmaları gurur verici. Biz bu 15 yıllık hikâyeye ilk günkü heyecanımızla devam ediyoruz. En büyük temennimiz daha çok gence ulaşmak ve ülkemize yeni eserler kazandırmak,” dedi.

Delal Eken “Kayıp Işığın Gölgesi”

Küratör Begüm Güney ise hafıza, mekân, ses ve ritüelin farklı biçimlerle yeniden üretildiği işlerden oluşan “Hatırlama Biçimleri” serginde, her bir eserin başka bir dilden “Hatırlamak mümkün müdür?” sorusunu sorduğuna dikkat çekti. Güney, “Delal Eken, Fatoş Güneri Kartal, Xebat Bayram ve Buşra Çeğil’in sanat pratiği, aynı dairesel sessizliğin çevresinde birikiyor. Her biri farklı bir malzemeyle, farklı bir mecrada üreten bu sanatçıların bir araya gelişi; zamana, mekâna ve hafızaya dokunan ortak sezgileri üzerinden gerçekleşiyor. Kimi zaman unutulmuş olanı yeniden biçimlendiriyor, kimi zaman bir sesin veya bir ışığın izini sürerek hatırlamanın başka yollarını öneriyorlar,” diye ekledi.

Sergideki Eserler

Buşra Çeğil, kendi evindeki malzemeleri performans objeleri olarak yeniden değerlendirdiği “Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var” adlı yerleştirmede, hatırlamanın kırılganlığına ve aidiyetin dönüşen doğasına işaret ediyor. Sanatçının kültüründe hatırlama imgesi olan Türk Kahvesi, onun günlük ritüellerinde de önemli bir yer tutuyor. Topraksı görünümlü şamot kiliyle kendine özgü bir doku yaratan Çeğil, eserin tamamını seramikten üretti.

Fatoş Güneri Kartal “Multiple Conservation”

Atıklar ve kalıntılar, unutulmaya bırakılmış kültürel yıkımlar ile aynı kaderi paylaşır. Görmezden gelinenin yüzeye çıkışı, müdahale edildiğinde ona yeni bir anlam kazandırır. Tıpkı hafızanın silinmeye çalışıldığında başka biçimlerde geri dönmesi gibi. Delal Eken’in “Kayıp Işığın Gölgesi” adlı yerleştirmesi, parçalanmış bir atık yığınının duvara birçok açıdan yansıyan ışık huzmeleriyle geçmişin izini tarıyor. Üzeri örtülmüş bir kültür ile çürümeye bırakılmış bir nesne arasındaki ortaklık, hafızanın kırılgan ama inatçı yapısını görünür kılıyor.

Fatoş Güneri Kartal’ın konteyner kent krokisinden ilhamla yaptığı “Multiple Conservation” adlı yerleştirme, barınmanın fizikselden öte ilişkisel bir konu olduğunu hatırlatırken mekânı, biriktiren bir hafıza olarak kurguluyor. Sanatçının konserve kutularıyla kurduğu düzenli ve sıkışık düzlem, yaşam alanlarına sıkıştırılmış öznelerin, tekinsiz bir barınma hâlindeki gündelik varoluşlarını temsil ediyor.

Xebat Bayram “Bêname / İsimsiz”

Xebat Bayram’ın video işi “Bêname / İsimsiz”, temsilin kendisini hem araç hem de içerik olarak kullanan bir önerme sunuyor. Folklorik dans, yalnızca bir kültürel ifade biçimi değil, geçmişte kalmış gibi görünen bir kolektif direnişin bedensel bellekte yeniden canlandırılması olarak karşımıza çıkıyor. Toplumsal hafızayı doğrudan anlatmak yerine, onu taşıyan formları yeniden kurarak gösteren sanatçı, izleyiciye bildiği şeyleri başka bir dille hatırlatıyor.

*Hatırlama Biçimleri sergisi 31 Mayıs’a kadar Elgiz Müzesi’nde ücretsiz gezilebilir.

Previous Story

Suzanne Valadon’un Gerçekçi Kadınları

Next Story

Parlak Müzeler, Naif Umutlar: Fenix

0 0,00